Prepare for battle перевод на турецкий
130 параллельный перевод
Prepare for battle!
Savaşa hazırlanın!
Prepare for battle.
Savaşa hazırlanın.
Prepare for battle, men!
Savaşa hazır olun, beyler!
Prepare for battle, O valiant ones Onward
# Savaşa hazırlanın, ey yiğitler ileri!
Prepare for battle. Yes, sir!
Emredersiniz, efendim!
Division, prepare for battle!
Tümen, muharebeye hazırlanın!
All Zentran ships prepare for battle.
Bütün Zeltran gemileri, savaş için hazırlanın.
Prepare for battle!
Nakil borusunu gönderin.
All Hound Corps FMBs prepare for battle!
Tüm birlikler saldırıya hazırlanın!
The town is set to erupt. Prepare for battle!
tekrar geri dönmemeniz için..
Let us prepare for battle.
Savaş için hazırlanalım.
And tell all soldiers on the wall to prepare for battle.
Ve duvardaki bütün askerlere bir savaş için hazırlanmalarını söyle.
Prepare for battle. We are going to Wisetchaichan.
Savaş için hazırlanın Wisetchaichan'a gideceğiz.
- Prepare for battle.
- Savaşa hazırlan.
- Prepare for battle!
Savaşa hazırlanın!
Prepare for battle!
Harbe hazırlanın!
Prepare for battle immediately.
Savaaş hemen hazırlansınlar diye.
Prepare for battle.
- Dövüşelim!
We must prepare for battle.
Savaşa hazırlanmalıyız.
I'd suggest you prepare for battle.
Savaşa hazır olun.
The rest of you men, prepare for battle!
Geri kalan erkekler savaşa hazırlansın.
Prepare for battle.
Savaşmaya hazırlan.
meanwhile, we prepare for battle.
Bu sürede biz de hazırlıkları tamamlarız.
Prepare for battle..
Savaşa hazır olun..
- Prepare for battle.
- Savaşa hazırlanın.
In brief, for so the season bids us be... prepare thy battle early in the morning.
Kısacası, günün saati bize diyor ki sabah erkenden cenge hazır olun.
This is our last chance to prepare for the battle.
Savaşa hazırlanmak için bu bizim son şansımız.
They say that he's the greatest orator of our time, and he's going to prepare an oration for the anniversary of the battle of Actium.
Zamanımızın en büyük hatibi olduğunu söylüyorlar. Ondan, Actium Savaşı'nın yıldönümü için bir konuşma hazırlamasını istedim.
Prepare battle plans for capturing those tankers and I'll approve them.
O tankerleri ele geçirmek için savaş plânı yaparsan onaylarım.
Prepare for battle.
Rumble.
Prepare for final battle!
Son savaş için hazırlanın!
And yet, Shadrach's peaceful exit did not... prepare me for the death of my mother 2 years later... after her prolonged battle against pain and suffering.
Buna rağmen, Shadrach'ın o huzurlu gidişi annemin çektiği acılara karşı verdiği uzun mücadelesinin ardından 2 yıl sonraki ölümüne beni hazırlamamıştı.
Warriors, prepare yourself for battle!
Savaşçılar, savaşa hazırlanın!
They arranged this to buy time to prepare themselves for the decisive battle.
Onlar savaşa yeteri kadar hazırlanabilmek için zaman kazanmak istiyorlar.
You must prepare yourselves for battle, mentally, physically, sartorially.
Kendinizi savaşa, zihinsel, fiziksel, terzilik bakımından hazırlamanız lazım.
As a gray dawn broke on the morning of May 27 the crew of the Bismarck tried their best to prepare for the coming battle.
27 Mayıs sabahının gri şafağında, Bismarck mürettebatı, yaklaşan savaş için en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyorlardı.
Prepare yourselves for the final battle, gentlemen.
Son savaşa hazırlanın, beyler.
We work to prepare for the inevitable battle.
Kaçınılmaz savaşı hazırlamak için çalışıyoruz.
"... then take their souls to Valhalla, where they prepare them for the final world battle. "
"... Sonra Valhalla ruhlarını alır, Onlar son dünya savaş için onları hazırlamak burada "
Prepare the men for battle.
Adamları savaşa hazırlayın.
Prepare the men for battle.
Adamları savaşa hazırla.
A plan that would prepare you for the ultimate battle... against the ultimate evil.
Seni esas kötülüğe karşı esas savaşa hazırlayacak bir plan.
You may prepare for your battle here.
Savaş için burada hazırlanabilirsiniz.
Prepare your troops for battle.
Birliklerini savaş için hazırla.
[ALARMS WAILING] Battle stations, prepare for impact!
Savaş istasyonları, çarpışmaya hazır olun.
So, dismiss and prepare for the battle
Öyleyse dağılın ve savaşa hazırlanın!
We prepare for a battle we cannot win.
Kazanamayacağımız bir savaşa hazırlanıyoruz...
Is to prepare these children for battle.
Benim görevim... bu çocukları çarpışmaya hazır hale getirmek.
If you will excuse me, I must prepare for the coming battle.
Affedersiniz. Yaklaşan savaş için hazırlanmalıyım.
Prepare me for battle.
Beni dövüş için hazırla.
In the days when he put on his uniform to prepare for the great battle, he moved into a house in a vineyard on the hill in Çankaya.
Mustafa Kemal üniformasını giyip büyük cenge hazırlandığı günlerde Çankaya sırtlarındaki bu bağ evine taşınmıştı.