Progress перевод на турецкий
7,265 параллельный перевод
There's an armed robbery in progress.
Silahlı soygun gerçekleşiyormuş.
Still a work in progress.
Hâlâ üzerinde çalışılıyor.
- Any progress on the SIM card stuff?
- Sim kartı konusunda bir gelişme var mı?
She's making fairer progress here than over no-man's-land, eh, Mellors?
Burada diğer arazilerden daha uygun şekilde gelişim gösteriyor, değil mi Mellors?
I want to hear Mellors'report on progress.
Mellor'un ilerleme konusundaki raporunu merak ediyorum.
It's a work in progress,
Bu devam etmekte olan bir iş.
Uh... Well, I'm making progress, but it's going to take some time.
İlerleme kaydediyorum ama biraz zaman alacaktır.
Well, Strucker's most pleased with our progress. And he's very anxious to see the subjects with his own eyes.
Strucker işleyişimizden çok memnun ve denekleri kendi gözüyle görmek için sabırsızlanıyor.
Fitz? Any progress?
Bir gelişme var mı?
Admittedly, I'm a work in progress.
- Kabul ediyorum, üzerimde çalışılması gerek.
I'm gonna check on her progress.
- Ne yapmış diye bakacağım.
But the president hopes that we can make progress toward a withdrawal.
Ama başbakan geri çekilme konusunda bir ilerleme kaydedebileceğimizi umuyor.
Except... Francis, as President... his focus is on the progress of all American families.
Tabi Francis için, başkan olarak tüm odağının Amerikan ailelerinin ilerlemesine odaklanması dışında.
Nadine : All right, well, let me know if they make any progress with the flash drive.
Pekala, tamam eğer flaş bellekle ilgili bir gelişme olursa haber verirsin.
Any progress?
Bir gelişme var mı?
We'll have undone our own progress.
O zaman kendi yaptıklarımızı geri almış oluruz.
Each one a little more progress before we were ready to send Cole back.
Cole'u göndermeye hazır olmadan önce, her biri bize mesafe kazandırdı.
We've got a 10-31 in progress.
Elimizde bir 10-31 durumu var.
So, work in progress.
Devam edecek çalışmam.
Any progress?
- Gelişme var mı?
If he and his coadjutors want to seize an opportunity in the land of the Christmas tree weed, who are we to fetter progress?
Eğer Markham ve yardımcıları marihuana Noel ağacı topraklarında fırsat yakalamak istiyorsa... -... biz kim oluyoruz da gelişime köstek oluyoruz?
We've made progress.
İlerleme gösterdik.
Such as progress, to step forward or digress, to step backward. Will :
"Progress" ilerlemek, "digress" ise uzaklaşmak.
Dennis, any progress?
- Dennis, gelişme var mı?
Every word you annihilates decades of progress.
Dile getirdiğiniz her kelime ülkümüzü onlarca yıl geri götürüyor.
Are you making progress?
Gelişme var mı davada?
Robbery in progress.
Soygun yapılıyor.
Just another pimple on the ass of progress.
İlerlemenin kıçında sivilcesin sen.
We had to allow their research to progress without interference.
Mücadele etmeden araştırmaya devam etmelerine izin vermek durumundaydık.
Progress is a game of inches,
Gelişme santimlerin oyunudur.
You were making so much progress on your boundaries and keeping your distance and... you were moving forward.
Sınırlar oluşturup onu kendinden uzak tutmaya çalışıyordun ve başarıyordun da.
And do you think the patient will see progress?
Hastanın ilerleme göstereceğini düşünüyor musun?
There's a burglary in progress at 24481 Crescent Circle Drive.
911. Acil durumunuz nedir? Crescent Circle Yolu 24481 numarada bir soygun gerçekleşiyor.
Any progress?
Herhangi bir gelişme var mı?
I'm not letting anything get in the way of the progress that we made...
Yürüttüğümüz bu süreçte daha fazla sorun çıkmasına müsaade etmeyeceğim.
We have made progress in the labor camps.
Çalışma kamplarında ilerleme kaydettik.
Any progress on the backlog of numbers we missed when Samaritan went on the offensive?
Samaritan saldırıya geçtikten sonra ihmal ettiğimiz numaralar?
Please tell me that you're making progress.
- Lütfen ilerleme kaydettiğinizi söyleyin.
Made some progress on our missing three.
Kayıp üçlümüzle ilgili biraz ilerleme kaydettim.
Well, looks like you made some progress.
İlerleme kaydetmişsin.
Choose progress over pettiness.
Küçüklük yerine kalkınmayı seçin.
A fight in progress at a smash club.
Parçalama kulübünde kavga çikmis.
Continuing to monitor progress.
Gelişmeyi gözlemlemeye devam edeceğim.
Any progress on your case?
- Davanızda bir gelişme var mı?
No progress on that limo or where Ana went after the opera. But we did ID the woman who gave her that USB drive.
Limuzinden veya Ana'yı operadan sonra götürdüğü yerle ilgili bir gelişme yok ama USB belleği veren kadının kimliğini tespit ettik.
It's a form of progress, 30 years ago, the most power an openly gay could achieve was a center square.
İlerleme sayılır. 30 yıl önce, açıkça gey olan birisinin erişebileceği en büyük mevki, "Hollywood Squares" de sunucu olmaktı.
What's our progress tracking the developer of the Overt Target game?
Overt Target oyununun geliştiricisini takip işi ne alemde?
Progress has been slow, but it's a process.
Yavaş bir gelişim gösterdin ama gelişme var.
Progress?
İlerleme mi?
Making progress?
- Gelişme var mı?
What's our progress?
- Durum nedir?