Promise me that перевод на турецкий
1,840 параллельный перевод
Look, you just have to promise me that when you're a big movie star, you'll still have time for me.
Büyük bir yıldız olduğunda, Bana hala vakit ayıracağına Söz vermeni istiyorum.
Promise me that you will tell him how we met and how you used to make me laugh.
Ona nasıl tanıştığımızı ve beni nasıl güldürdüğünü anlatacağına söz ver.
Before I do this, you promise me that you will not harm Camelot.
Bunu yapmadan önce, Camelot'a zarar vermeyeceğine söz ver.
Promise me that you won't cry from tomorrow.
Yarından sonra ağlamayacağına dair söz ver bana.
So I want you to promise me that you'll buckle down over the next few weeks.
Bu yüzden önümüzdeki bir kaç hafta gayretle ders çalışacağına söz vermeni istiyorum.
Promise me that you'll pretend to not know me when I return to being a girl
Evet. Lütfen kız olduğumu anlamamış gibi görüneceğine söz ver.
Promise me that if I die, you'll spill my ashes on Mars
Ölürsem küllerimi Mars'a dökeceğine söz ver.
I want you to promise me that you will never do it again.
Bana bir daha yapmayacağına dair söz vermeni istiyorum.
Promise me that we'll never be separated.
Hiçbir zaman ayrılmayacağımıza söz ver
Anything but white, you promise me that we'll paint the kitchen
Beyaz olmasın da... Eve döndüğümüzde mutfağı boyayacağına söz ver bana.
You promise me that we'll paint the kitchen when we get back home.
Eve döndüğümüzde mutfağı boyayacağına söz ver bana.
I want you to promise me that you will not hurt him.
Onun canını yakmayacağına dair bana söz vermeni istiyorum.
Promise me that if you ever - and I mean ever - need a TV, DVD or any other high-end electronics, that you will call us.
Bana söz ver eğer televizyon, DVD ya da yüksek teknoloji ürünlerine ihtiyacın olursa bizi aracaksın.
But you have to promise me that from now on you'll believe me when I say I'm in.
Ama bana söz ver bundan sonra "Ben varım" dediğimde bana inanacaksın.
Promise me that you will not go where I go.
Benim gittiğim yere gitmeyeceksin.
You can't promise me that.
Bana bunun için söz veremezsin.
Promise me that you wont escape before I leave?
Ben gitmeden kaçmayacağına söz verir misin?
Promise me that you won't do it again.
Bir daha gitmeyeceğine söz ver.
If my baby is still alive... promise me that you'll take her with you.
Eğer bebeğim hala yaşıyorsa, onu yanında götüreceğine bana söz ver.
I'll give you the password but you'll have to promise me that you'll
Şifreyi vereceğim ama bana bir söz vermen gerekiyor.
And if you won't, promise me that you love me.
Beni sevmeye söz vermeyeceksen.
However, for personal reasons, I really, really need to get a driving licence, so I was just wondering whether there was any chance at all that you could pass me without taking the test, and then I promise that I'll take the lessons very soon
Bunun yanında, kişisel sebeplerden, sürücü ehliyetine gerçekten ihtiyacım var. O yüzden teste girmeden beni geçirmeniz gibi bir şans olabilir mi diye merak ediyordum. Çok kısa zamanda kursu tamamlayıp ehil bir sürücü olacağım.
Yeah, this conversation's over, unless you want to talk to me, but I cannot promise that I would listen, Detective.
Sizi dinleyeceğime de söz veremem detektif. Siz kimsiniz?
Obviously, if you force me to, I will give up your daughter, but I promise you that I will do it at the last possible second.
Açıkçası beni zorlarsan kızını bırakırım. Ama söz veririm bunu son anda yaparım.
And I understand that you would never do anything to hurt me and I promise I will keep your secret but I can't be with you, Stefan.
Ve beni incitecek hiçbir şey yapmayacağını anladım bu yüzden sırrını gizli tutacağıma söz veriyorum ama seninle olamam Stefan.
So, promise me right now that if I get this job in L.A., you'll go with me.
O zaman, bana hemen söz ver. Eğer L.A.'deki işi alırsam, sen de benimle geleceksin.
I promise that you will be the only and the last woman for me.
Sana söz veriyorum, benim için tek ve son kadın sen olacaksın.
Bow, I promise that you'll be the only and the last woman for me.
Bow, sana söz veriyorum, benim için tek ve son kadın sen olacaksın.
She knew they were gonna come for her too. And she made me promise that her lineage would survive.
Çünkü onu da öldüreceklerini biliyordu benden onun soyunu korumam için söz vermemi istedi.
Well, you need to promise me... that no one's going to get hurt here.
Bana kimsenin incinmeyeceğine dair bir söz vermelisin.
Didn't you promise me.... that you'd protect them?
Onları kollayacağına dair bana söz vermemiş miydin?
Please promise that you'll pretend not to know the girl me.
Lütfen kız olduğumu anlamamış gibi görüneceğine söz ver.
I promised you could accompany me, and I stand by that promise.
Sana, bana eşlik edebileceğin sözünü vermiştim, ve sözümü tutuyorum.
The day she left for Phoenix she wanted me to promise her that I'll call you.
Phoenix'den ayrıldığı gün, seni arayacağıma dair bana söz verdirtmişti.
You must promise me this. You're telling me I can't tell you that I'm following your own orders?
Ona kendisinin, yani senin verdiğin emirlere uyduğumu söyleyemez miyim?
Just promise, promise that you will call me. Okay?
Sadece telefon edeceğine söz ver, tamam mı?
Promise me you're gonna let me cut your hair, get rid of that awful beard.
Saçlarını ve şu pis sakalını kestireceğine söz ver.
She made me promise that if anything ever happened to her that I'd...
Bana söz verdirdi bir gün ona bir şey olursa onu- -
Months ago he make me promise that, if you were to get in touch with me again, I'd call him.
Şayet benimle yeniden temas kurarsan, onu arayacağıma dair söz verdirdi.
It is incumbent upon me to remind you of your newfound responsibilities as citizens and also to remind you that an American citizenship is not a guarantee of success but rather the promise of opportunities.
Benim görevim, sizlere yeni vatandaşlar olarak sorumluluklarınızı anlatmak ve....... Amerikan vatandaşlığının sizlere kesin bir başarı değil, sadece olanaklar vaat ettiğini hatırlatmaktır.
But, bitch, I'm gonna let you know if you ever pull that shit on me again, that will be your last motherfucking day standing, I promise you that.
Sürtük, bu şeyi bir daha önüme getirirsen bu nefes aldığın son günün olur. Yemin ederim.
- You get me that coffee, I promise I'll tell you.
Kahve sözünüzü tutarsanız söylerim.
Just promise me one thing when you wake in the morning That I missed her is all that I said.
fakat ben... sadece bana bir söz ver sabah uyandığında onu özlediğimi söyle.
But, if you give me a second chance I promise that I will be the best friend your daughter has ever had.
Bana ikinci bir şans verirseniz söz veriyorum ki kızınızın sahip olduğu en iyi arkadaş olurum.
My daughter told me that she made a promise to be at your tournament.
Kızım bana senin katıldığın şu turnuvaya gideceğine dair bir söz verdiğini söyledi
Before dying, Ammi made me promise that like Zakir, I would make a happy life for myself.
Ölmeden önce, anneme Zakir gibi mutlu bir hayat sürdüreceğime söz verdim.
But you just have to promise me, you just have to, that you will never try to Kill yourself ever again,'cause if you do...
Ama bana söz vermelisin söz vermek zorundasın bir daha kendini öldürmeye çalışmayacaksın çünkü yaparsan...
Promise me you won't do that.
Bunu yapmayacağına söz ver.
However, I want you to promise me That you'll take the next week to work out this phone issue with her.
Bununla birlikte, Şu cep telefonu meselesini gelecek hafta onunla konuşacağınıza söz vermenizi istiyorum.
I was giving him that devouring look. I said, "Didn't you promise me a pearl necklace?"
Ben de ona şu yiyip bitiren bakışı atıyordum.
Promise me, Karthik... that you'll never keep secrets from me.
Bana söz ver, Karthik asla benden bir şey saklamayacağına.
promise me 643
promise me you'll be careful 18
promise me something 56
promise me one thing 53
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
promise me you'll be careful 18
promise me something 56
promise me one thing 53
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's cool 1334