Proposal перевод на турецкий
3,447 параллельный перевод
I just heard Babs Foster telling Mrs. Mayfair that Tom's in town square setting up what looks like a marriage proposal.
Az önce Babs Foster'ın Bayan Mayfair'e Tom'un kasaba meydanını evlilik teklifi gibi görünen bir şey için hazırladığını söylerken duydum. - Oh hayır. - Biliyorum.
That you didn't have to go through with the proposal, make a fool out of yourself.
Teklifi yapmak zorunda kalmaman, ve kendini aptal gibi göstermemen.
The Government's rejected the proposal about the national park in Sønderjylland
- Günaydın. Hükümet Yeşiller'in yasa teklifini reddetmiş, duydun mu? Sonderjylland Milli Parkı hakkındaki teklifi?
I want a visual proposal from the writers.
Dan, tasarım ekibinden yeni görsel fikirler istiyorum. - Tamam.
I got it when Adila accepted my proposal.
Adila evlenme teklifimi kabul ettiğinde yaptırmıştım.
This is the proposal for our economic policy.
- Bahsettiğimiz ekonomi politikamızın taslağı.
I've looked at your proposal
Taslağını inceledim.
Is there anything in the proposal that you don't agree with?
- Tabii ki hayır. - Taslakta onaylamadığın bir şey mi var?
Instead, I have a new proposal for you.
Bunun yerine, sizin için yeni bir önerim var.
Oh, you'll forgive me for not having read your proposal, but I have been consumed with this vampire business.
Planını okumadığım için beni bağışla bazı vampir meseleleriyle meşguldüm.
Erica Humphrey-Miller wrote up a grant proposal.
Erica Humphrey-Miller büyük bir hibe vermiş.
You're working on a grant proposal for a new fusion reactor.
Yeni füzyon veaktörü için bir ödenek teklifi üzevinde çalışıyovsun.
I'm working on a grant proposal for a new fusion reactor.
Ben de yeni füzyon veaktörü için bir ödenek teklifi üzevinde çalışıyovum.
The university is only allowed to submit one proposal.
Üniversite ise sadece bir teklifi değerlendirmeye alacakmış.
So, Alison, I have a little proposal for you.
Pekala Alison, sana ufak bir teklifim var.
The proposal passes. Next on the agenda, Will...
Bir sonraki maddeye geçelim, Will...
Everyone in favor of David Lee's proposal, please raise their hands.
David Lee'nin teklifini kabul edenler, lütfen ellerini kaldırsınlar.
I just wanted to submit a construction proposal for a "Deal of a Lifetime" My way out of this mess!
Hayatim bosa geçti, tek derdim bu sorundan kurtulmak!
Is that a... that a proposal?
Bu evlenme teklifi miydi?
Look, I know I said I wasn't gonna do some big proposal thing, but that being said, I am so excited to spend the rest of my life with you, so...
Evlilik teklifi hazırlamayacağımı söylediğimi biliyorum ama bunun yanında hayatımın geri kalanını seninle geçirmeyi çok istiyorum.
We have a proposal for you.
Sana bir teklifimiz var.
If we put forward a proposal.. for a special taskforce that combats human trafficking?
Mesela onlara kadın satıcılarına karşı özel bir polis birimi kurmayı önersek?
Can you have a proposal for a new budget by tomorrow morning?
Yarın bir ara bir bütçe teklifi getirebilir misin? Tabii.
And my request is... And my request is that we take on Hazel Mahoney's recent proposal posthumously.
Ve benim isteğim..... ve benim isteğim, Hazel Mahoney'nin ölümünden sonraki son teklifini ele almaktır.
Gentlemen, my funding proposal sits in front of you.
Baylar, benim fon teklifim önünüzde bulunuyor.
Rather, I would ask you to consider a proposal.
Aksine, bir öneride bulunmak istiyorum.
I was hoping you could look over the civil proposal.
Özel tekliflere bakabileceğini umuyordum.
Hey, Christie, I have a new proposal regarding mom.
Selam Christie. Annemle ilgili bir teklifim var.
All right, here's my proposal...
Pekâlâ, teklifim şöyle :
You will, of course, be compensated with a marriage proposal.
Sen de, tabi ki bunların karşılığında bir evlilik teklifi alacaksın.
The procedural error problem was dealt with by the Franchimont Commission in its proposal for a New Code of Criminal Procedure Law. This proposal - from 2002 - has not yet been debated by parliament.
Usul hatası konusu 10 yılı aşkındır Parlamentoda tartışılıyor.
The baseline is your budget proposal from last year.
Taban rakam, geçen seneki bütçe teklifin.
Mr. Lydon has a proposal for you.
Bay Lydon'ın size bir teklifi var.
Which is why I'd like to make a counter proposal.
Bu yüzden de bir karşı teklif yapmak istiyorum.
My proposal for a financial policy for the New Democrats is based on a concept... of the complexity and interconnectedness that we're bound up in... whether or not we want it.
Yeni Demokratlar'ın yeni ekonomi politikası için teklifim hoşumuza gitse de, gitmese de hepimizi bağlayan bu karmaşanın ve bütünlüğün anlaşılması esasına dayanıyor.
I would like to see your proposal before nine o'clock tomorrow.
Bu gece iyice düşün. Ama nasıl yapacağını sabah 9'dan önce bilmem gerek.
VIDEO OF A PROPOSAL GONE WRONG HIT YouTube ON MONDAY.
Bu evlenme teklifi pazartesi günü yanlışlıkla Youtube'a düşmüş.
I DIDN'T KNOW THAT YOU COULD SAY NO TO A MARRIAGE PROPOSAL BECAUSE OF... THAT.
Bu sebepten dolayı bir evlilik teklifine hayır denilebileceğini de bilmiyordum.
SO, THIS PROPOSAL -
Pekala, şu evlilik teklifi...
Have you read my proposal?
Gönderdiğim teklifi okudunuz mu? Evet, evet. Okuduk tabii.
That's our proposal.
Bizim teklifimizin tıpa tıp aynısı bu.
When I make a proposal to someone..
Ben birine teklif sunduğumda..
This is a proposal!
Bu bir teklif!
It means you can block any proposal.
İstediğin anlaşmayı engelleyebilirsin demek.
I expect my proposal to be seconded blind, and passed nem con.
Teklifimin ne olduğu açıklanmadan, itirazsız ve tartışmasız kabul edilmesini istiyorum.
I have to look at this proposal before the west coast goes down.
Batı yakası kapanmadan önce bu teklife bakmam gerekiyor.
I think she's talking to us now. Look, here is my proposal, which I've made to you because you're in charge.
Bakın başta siz olduğunuz için size yaptığım teklifim burada.
I have a counter proposal.
Sana başka bir teklifim var.
Why don't you have Billy Joel sing your proposal?
Teklif ederken Bill Joel şarkı söylese?
And the best part is, there are no calories in proposal dessert.
Ve en iyi kısmı teklif tatlılarında hiç kalori bulunmuyor.
Well, I have a proposal for a Grey Sloan human genome mapping program that'll cost less than Chicago's program.
Bugün ameliyat edecek bir hasta bulmak için acil servise gidiyorum.