Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Pros

Pros перевод на турецкий

984 параллельный перевод
Both discuss the pros and cons of the situation in grown-up dialogue.
Sonra ikisi de bu durumun artı ve eksilerini medeni ölçüler çerçevesinde tartışır.
We've got to consider all the pros and cons.
Bütün artıları ve eksileri değerlendirmek gerekir.
These guys are pros.
Bu adamlar profesyonel.
The wedding of the old pros and the eggheads.
İhtiyar kurtlarla entellerin evliliği.
Pros, I would've put out of business.
Profesyonel olsanız, işinizi bitirirdim.
They're old pros.
Onlar eski profesyonel.
I'm sick and tired of you bush leaguers. I got to get some real pros down here.
Buraya gerçek profesyoneller getireceğim.
We're pros, Mr. Bond.
Biz profesyoneliz Bay Bond.
The pros say I'm a soft touch.
İşin uzmanları benim için yolunacak kaz diyorlar.
It gives you time to think, to read, to talk to weigh the pros and the cons.
Sana düşünme, okuma ve konuşma zamanı veriyor. Yarar ve zararları değerlendiriyorsun.
Now, you kids who are pros already know how it works
Aranızdaki profesyoneller kuralları biliyor.
We are the pros from Dover and we figure to crack this kid's chest and go play golf before it gets dark.
Biz profesyonelleriz. Planımız çocuğun göğsünü tamir edip, hava kararmadan golfa gitmek.
Tell him the pros have an emergency.
Acil bir vaka gönderdiğimizi söyle.
I have heard the pros and cons.
Olumlu ve olumsuz yönlerinden bahsedildi.
They're pros.
Hepsi profesyoneller.
We're doomed victims the preys of actual pros. They tell us they're of age they rob us. Then they show us their identity card.
Her gün bir çok duruşmaya çıkıyorum komiser karşıma o kadar çok suç işlemiş gençler geliyor ki anlatamam bütün delliller onların aleyhinde olmasına rağmen bazılarına hiç birşey yapamıyorum neden biliyor musun?
It's just some pros that live around here, like to work out together, that's all.
Oyuncular birlikte alışmaktan hoşlanıyorlar, o kadar.
I heard he took on three pros in Vicksburg a few years back.
Vicksburg'da üç silahşöre meydan okumuş.
They're pros. No identification at all.
Bunlar profesyonel.Hiçbir kimlik izi yok.
Being here with all of you old pros.
Sizin gibi mesleğin duayeni profesyonellerle burada olmak.
Colleges, the pros, your gamblers.
Meslektaşların, fahişeler, kumarbazların.
A tune-up game, like the pros have, with a hungry team not in your league.
Maçı satın al. Profesyoneller gibi. Liginizde olmayan zayıf bir takım bul.
How do you think we'd do against the pros?
Sence profesyonellere karşı nasıl bir maç sergileriz?
- That team against the pros?
- Profesyonellere karşı bunlar mı?
- Weren't you two drafted by the pros?
- Ama bir ara profesyonel olacaktınız.
- The pros.
- Profesyonel.
Kuan Cheng-chun, think of the pros and cons
Kuan Cheng-chun, herksi düşünmelisin kendini düşün....
No, I'm just here to watch how the pros do it.
Hayır, sadece çalışmanızı izleyeceğim.
Out of nowhere, with a handful of students and scarcely any pros, he's managed to win three presidential primaries... and is given a fighting chance to take a fourth... Tennessee.
Neredeyse hiç profesyonellerin desteği olmadan bir kaç öğrenci ile üç önseçim kazanmayı becerdi ve Tennessee'de dördüncüyü kazanma ihtimali var.
Exercise the fun way on our nine hole golf course, designed by international golf pros.
Dilerseniz, uluslararası golf uzmanları tarafından dizayn edilmiş, 9 delikli parkurumuzda eğlenerek alıştırma yapın.
The pros. All we got today are jig clowns.
Bugün ringde soytarı dansçılar var.
I sit down and I write out all the pros and cons on an issue.
Oturup, konuyla ilgili tüm artı ve eksileri yazarım.
These guys are good enough to be pros.
Bu adamlar profesyonel gibi.
My instinct is they is pros.
Tahminim profesyonel olduğu.
For all I know, you guys could be pros.
Bildiğim kadarı ile siz profesyonel olabilirsiniz.
I have to admit they were real pros
Tabi ki onlar bu işin en önde gelenleri.
Once word spreads that these guys are pros there'll be no trouble.
Bu adamların profesyonel olduğu lafı yayılsın kimse sorun yaratmaz.
I love to watch pros work.
Profesyonelleri izlemeye bayılırım.
They're pros, Captain, and they nailed us dead bang.
Bunlar profesyoneller Yüzbaşı. Bizi çivilediler.
We are pros, and you guys are scuzzballs.
Biz profesyoneliz ve siz scuzz toplarısınız.
We got two alumni in the pros now.
Profesyonel ligde oynayan iki mezunumuz var.
It's very hard, with real pros.
Her haliyle zordur.
She didn't didn't need to weigh the pros and cons.
O artıları ve eksileri değerlendirmezdi.
We're real pros.
Bizler tam profesyoneliz.
Don't worry, we're pros.
Merak etme, biz profesyoneliz.
So let the pros do their job.
İşi profesyonellere bırakın.
They're pros.
Profesyoneldir onlar.
In 10 minutes, Albert will call the police and tell them a tale of heroin, 1970 Mustangs aging tennis pros with drug records.
Albert 10 dakika içinde polisi arayacak ve onlara bir eroin hikayesi anlatacak. Uyuşturucudan sabıkalı tenis oyuncusunun Mustang'inde.
- This green has taxed the pros today.
- Çim tecrübelileri bile zorladı.
You dreamed of making it to the pros, didn't you?
Hep profesyonel olmayı haketmiştin değil mi?
But do they have to be pros?
- Peki ama profesyonel olmak zorundalar mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]