Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ P ] / Protocol

Protocol перевод на турецкий

3,826 параллельный перевод
So it entered into an avoidance protocol To avoid asteroids that didn't exist.
Demek hiç var olmayan asteroitlerden sakınmak için kaçınma protokolü devreye sokulmuş.
Protocol says I gotta prep the escape pod.
Protokole göre kaçış aracını hazırlamam gerekiyor.
They knew our protocol and were waiting in position.
Uyguladığımız kuralları biliyor ve pozisyonlarını almış bekliyorlardı.
I asked them to try it on Lyle, but they said he doesn't fit the protocol.
Lyle'ın üzerinde denemelerini söyledim protokole uymuyor dediler.
When we reach our destination, I'll switch it off and let the core's landing protocol draw us in.
Varış yerine ulaştığımızda, onu kapatacağım ve çekirdeğin iniş protokolünün bizi içeri almasını sağlayacağım.
I'll be able to hear the automated landing protocol from inside of the cocoon as we approach our destination.
Varış yerimize yaklaştığımızda kozanın içerisinden otomatik iniş protokolünü duyabilirim.
At that point, I'll restart life support and let landing protocol take over.
Bu noktada, yaşam desteğini yeniden başlatacağım ve iniş protokolünün yönetimini ele alacağım.
I'm searching for the automated landing protocol.
- Otomatik iniş protokolünü arıyorum.
Same protocol was activated on 9 / 11 to prevent possible ground casualties.
Karada oluşabilecek zayiatı önlemek için 11 Eylül saldırılarında da protokol aynıydı.
I don't put protocol over lives.
- Protokolü hayatlardan üstün görmem.
The first protocol is implemented.
İlk protokol uygulandı.
He did something to help a patient of mine, and, um, it was against hospital protocol and... it's come back to bite him on the ass.
Bir hastama yardım etmişti ama hastane kurallarını çiğneyerek yaptı. Yani kabak onun başına patlıyor.
Let's call it a nightcap. That way I don't have to yell at you for breaking protocol and waking me up.
Bu sayede protokol dışına çıkıp beni uyandırdığın için sana bağırmam.
( laughs ) I'd call that obliterating protocol.
Protokolü tamamen yok saymışsın. Arkadaşlığımız devam etmişti.
This isn't a point of debate, Warren, this is protocol.
Bu, tartışma noktası değil Warren, protokol.
Commence-shutdown-protocol.
Kapatma protokolü başlat.
Wouldn't do to muck about with protocol.
Protokole çamur atmazsınız sanıyordum.
It's got some tunneling protocol.
Bazı tünelleme protokolü var.
Announce radiation protocol.
Radyasyon anonsu yapın.
Radiation protocol!
Radyasyon protokolü devrede.
I need you to sit down with John Tucker and go through visas, protocol and the itinerary, okay?
John Tucker ile görüşüp vizeleri, protokolleri ve detayları halletmeni istiyorum.
I'm breaking protocol even sharing that much.
Bu kadarını paylaşmakla bile protokolü yok saymış oluyorum.
As I am official liaison to the tribes, I was contacted by one who was confused about this change in protocol.
Kabilelerle ilişkilerde resmi sözcü ben olduğumdan protokoldeki bu değişikliğe şaşıran bir lider bana ulaştı.
But no match for the holy gospel of protocol.
Ama protokolün kutsal gerçeğine uygun olmaz.
Every person who enters, per protocol, is wrapped in rubber.
Protokole göre, içeri giren her kişi kauçuk ile sarılır.
Except for one person who broke protocol.
Tabi bir kişi protokolü kırdı.
They proceeded away from the high-risk area and did not attempt contact until the package... I mean, the ambassador... was secure, according to our protocol.
Yüksek riskli alandan çıkmışlar ve paket, yani elçi güven altına alınana kadar protokol gereği iletişime geçmemişler.
That's not protocol, ma'am.
Protokol böyle değil hanımefendi.
You may have picked up on this : I'm not big on protocol.
Belki anlamamışsındır ama ben protokolü pek sevmiyorum.
The state could take them if we don't follow protocol.
Eğer kurallara uymazsak, çocukları bizden alabilirler.
A strict security protocol is, in fact, required in my business.
Aslında işimde gerekli olan sert bir güvenlik protokolü.
But Leah says that if he feels his mission is in any danger... there's a secondary protocol.
Ama Leah görevinin herhangi bir tehlikeye girmesi durumda ikinci bir protokol olduğunu söylüyor.
Tell him the secondary protocol.
Ona ikinci protokolden bahset.
The secondary protocol is release immediately.
İkincil protokol hemen salmak.
All right, we're following standard, bio-attack emergency protocol.
Pekâlâ standart biyo-saldırı acil durum protokolünü takip edeceğiz.
What, are you forgetting protocol?
Protokolü mü unuttun?
What's our protocol?
Protokolümüz nedir?
Just remember, please, it is against protocol to show you in here.
Lütfen unutmayın, sizi içeri almak kurallara aykırı.
They call it the Failure Protocol.
Buna Hata Protokolü diyorlar.
Because your protocol mandated that she be relegated to a desk.
Çünkü sizin kurallarını ona bir masada oturmasını söylüyor.
We're running standard protocol searches through the Chauvenet files.
Chauvenet dosyalarında standart protokolü uyguluyoruz.
I'll have you know that I am a protocol droid, fluent in over six million forms...
Bilmenizi isterim ki ben bir protokol droidiyim altı milyonun üzerinde formu akıcı bir biçimde konuşurum...
That young creature can't possibly take the place of a fully programmed protocol droid such as I.
Bu genç yaratık benim gibi tam donanımlı bir protokol droidinin yerini alamaz.
I need you to abandon your post and follow Protocol 685.
Bölgeni bırakıp 685 numaralı protokolü uygulamanı istiyorum.
Initiate emergency protocol.
Acil durum protokolünü uygulayın.
It's common protocol not to address prisoners by name for security clearance reasons.
Güvenlik gerekçesi ile mahkumlara isimleri ile hitap etmemek standart prosedürdür.
I'm so sorry, but I didn't know what the protocol was around here, and these guys were just champing at the bit.
Çok üzgünüm. Protokolün burada olduğunu bilmiyordum. Adamların içi içine sığmıyordu.
She questioned his protocol, his ethics.
Onun sınırlarını ve etik değerlerini sorguladı.
I'm under strict protocol.
Sıkı bir protokolü uygulamaktayım.
I would say Mr. and Mrs. Jones, due to the size of your mom, we have to think outside the normal protocol.
Diyorum ki ;
He's enacting the secondary protocol.
İkinci protokolü uyguluyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]