Qurac перевод на турецкий
14 параллельный перевод
Rumaan Harjavti is the democratically elected President of Qurac.
Rumaan Harjavti Qurac'ın demokratik olarak seçilmiş başkanıdır.
But Harjavti suddenly backs Queen Bee's baseless claim that Qurac and Bialya were one nation in ancient times.
Ama Harjavti Kraliçe Arı'nın desteksiz iddiasından sonra ani bir şekilde geri döndü Dediğine göre Qurac ve Bialya antik zamanlarda tek bir ulusmuş.
And has announced the countries will reunify in two days at a ceremony in Qurac.
Ve bildirimlere göre ülkeler iki gün içinde Qurac'ta yapılacak törenle birleşecek.
I laud president Harjavti for unifying our peoples and I will gladly come to Qurac to be crowned sole leader of our nation.
Başkan Harjavti'yi insanlarımızı tekrar bir araya getirdiği için övgüyle karşılıyorum ulusumuzun taçlandırılmış tek lideri olarak memnuniyetle Qurac'a geleceğim.
Subjecting all of Qurac to this danger.
Tüm Qurac bu tehlikeye maruz kalacak.
Queen Bee's rule is a gift to Qurac
Kraliçe arının yönetimi Qurac için bir hediyedir
Which they'll use to kill Harjavti, we get cleaned and Queen Bee gets to rule Qurac!
HangileriHarjavtiyi öldürmek için kullanılacak, bizde temizleniriz ve Kraliçe Arı Qurac'ı yönetmeye başlar!
Qurac will be mine!
Qurac benim olacak!
The Wayne Foundation is here to do whatever it can to help you and your people rebuild Qurac.
Wayne kurumu sana ve halkına Quracı yeniden inşa etmeniz için yardım etmek ve ne gerekiyorsa yapmak için burada olacak.
Hey, sis, remember that time you and Superboy... were visiting me in Qurac, he picked flowers that were really poison.
Hey abla, Superboy ve sen Qurac'da beni ziyaret etmiştiniz ve o da zehirli sumakları almıştı.
Two weeks later, this footage was captured in a remote village in southern Qurac.
2 hafta sonra Qurac'ın güneyindeki ıssız bir kasabada bu görüntüler kaydedilmiş.
Some corporate financier from qurac.
Qurac'lı bir şirket bankeri.
All from a subsidiary from amertek in qurac,
Tüm ödemeler Amertek'in Qurac'taki şubesinden yapılmış.
Sara once told me she worked in qurac.
Sara zamanında Qurac'ta çalıştığını söylemişti.