Religion перевод на турецкий
4,409 параллельный перевод
But in the 7th century, you can barely find a new religion called Islam anywhere in the historical records.
Fakat 7. yüzyıl tarihi kayıtlarında İslam adında yeni bir inancı zar zor bulabiliyorsunuz.
If the Arabs did arrive with a new religion, then we should be able to find its imprint here.
Eğer Araplar yeni bir din ile geldiyseler o zaman burada onun izlerini bulmamız gerekir.
What they don't say is what the conquerors religion was.
Söylemedikleri şey ise fethedenlerin dininin ne olduğuydu.
The truth of the matter is we don't know what was the true religion of the first Arab conquerors.
Aslında ilk Arap fatihlerinin gerçek dinlerinin ne olduğunu bilmiyoruz.
Did they have a whole new religion of their own?
Yoksa kendilerine ait yeni bir dinleri mi var?
Christian theologians, who speak about the Arab conquerors find it very hard to understand that they are dealing with a new religion.
Arap fatihleri hakkında konuşan Hristiyan ilahiyatçılar yeni bir dinle mi uğraşıyor olduklarını anlamakta güçlük çektiler.
Nobody had any notion that the Arabs were doing what they were doing in the name of a freshly minted and coherent new religion.
Arapların yaptığı şeyin, taptaze ve mantıklı yeni bir din adına yaptıkları konusunda kimsenin hiçbir fikri yoktu.
According to Muslims, Abraham is their prophet and the religion he founded was not the religion of the Jews, but Islam.
Müslümanlara göre, İbrahim onların peygamberi. Ve onun getirdiği din Yahudi dini değil İslam dinidir.
The Romans had known all about religion and power.
Romalılar din ve güce ait her şeyi biliyorlardı.
"Religion, in the eyes of God, is Islam."
"Allah katında din, İslam'dır."
At last, something that we can recognise unmistakably as a new religion.
Sonunda, kesinlikle yeni bir din olarak tanıyabileceğimiz bir şey.
The truth of the matter is, we don't know what was the true religion of the first Arab cultures.
Aslına bakarsanız ilk Arap kültürünün asıl inancının ne olduğunu bilmiyoruz.
Because you share the same religion as those men.
Çünkü bu adamla aynı inançları paylaşıyorsunuz.
You share the same religion with men who cherry-picked the Bible to justify slavery.
Siz de köleliği haklı çıkaran İncil'i seçenlerle aynı inanışı paylaşıyorsunuz.
The Crusades, the Inquisition- - are these events guided by a religion of peace?
Haçlı Seferleri, Engizisyon Mahkemesi bu olaylar barış dini tarafından mı yapıldı?
This was not the work of religion.
Bu inanç işi değildi.
Those horrible men who hijacked those planes hijacked my religion that day, too.
Bu korkunç adamlar uçakları kaçırdılar o gün inancımı da kaçırdılar.
Now you're bringing religion into this?
Şimdi de işe dini mi karıştırıyorsun?
And found religion instead.
Din bulmuş.
In the days of the Old Religion, the priestesses trained for years before entering into the spirit world.
Eski Din zamanında, rahipler ruhlar alemine girmeden önce yıllarca eğitim görürlerdi.
"I think they can very easily be made Christians, " for they seem to have no religion.
"Herhangi bir dinleri olmadığından kanımca kolayca Hristiyan yapılabilirler."
Columbus seems to have identified the three things that would define Europe's relationship with... well, wherever he thought he was. Religion, conquest and slavery.
Kolomb, Avrupa'nın her nerede olursa olsun ilişkilerinde temel rol oynayan üç şeyi belirlemiştir, bunlar din, fetih ve kölelik'tir.
In Europe's wars of religion, 11 million people would die.
Avrupa din savaşlarında 11 milyon insan hayatını kaybedecekti.
And, strangely, we can thank European religion for that.
Garip belki ama bunun için Avrupa dinine teşekkür edebiliriz.
Europeans had destroyed any chance of trade with Japan..... because of their obsession with religion.
Avrupalılar dinle olan saplantıları yüzünden Japonya'yla olan ticari fırsatları yok etmişlerdi.
He was still a travelling salesman, but now he was selling a message which would change the history of religion.
Hala bir tüccar olarak seyahat ediyordu fakat bu sefer din tarihini değiştirecek mesaj satıyordu.
Today, there are perhaps 15 million Jews in the world, but because of the evangelising tradition begun by Paul, the number of Christians is 2 billion - the largest religion ever known.
Günümüzde dünyada muhtemelen 15 milyon Yahudi var fakat Paul'un başlattığı gezici vaizlik geleneği sayesinde Hristiyan sayısı 2 milyar. Tüm zamanların bilinen en büyük dini.
Constantine was the first person to make Christianity a fighting religion.
Konstantin Hristiyanlığı savaşçı bir din yaptı.
My religion's kinda loosey-goosey.
Dizi açıdan biraz gevşeğim ben.
Religion requires faith, and I'm more interested in facts.
Din için inanç gerekir, ben daha çok gerçeklerle ilgileniyorum.
You have waged war on the people of the Old Religion.
Eski Din halkına savaş açtınız.
The highest court of the Old Religion.
- Eski Din'in en yetkili mahkemesi.
The Old Religion held that the runemark not only contained a man's guilt but the path that the gods had chosen for him.
Eski Din'de o nişanın, yalnızca kişinin suçunu değil tanrıların kendisi için seçtiği yolu da temsil ettiğine inanılırdı.
So much is true. But you have denied the Old Religion.
Birçoğu doğru ama yine de Eski Din'i inkâr ediyorsun.
Embrace the ways of the Old Religion, Arthur.
Eski Din'in yöntemlerini kabul et Arthur.
And now you come here, to the most sacred of the sacred, to the very heart of the Old Religion, with weapons drawn.
Ve şimdi buraya geldin, en kutsal yere Eski Din'in tam kalbine. - Hem de silah kuşanmış bir şekilde.
Embrace the Old Religion.
Eski Din'i kabul et.
Leopold called his project the International Association of the Congo, and he sold it as a kind of benign crusade, bringing religion to the Africans and freeing them from the evil Arab slave-traders.
Leopold projesinin adını Uluslarası Kongo Birliği koydu. Bunu Afrikalılara dini getirerek ve onları şer Arap köle tacirlerinin elinden kurtararak iyi huylu bir haçlı seferiymiş gibi pazarladı.
Is it a legitimate religion?
Dini açıdan yasal mı?
Could this be someone harboring a grudge against religion?
Dine karşı olan birinin öç alması olabilir mi?
What had started with trade - furs and silver - had flowered into culture, architecture and religion.
Tüm bunlar kürk ve gümüş ticaretinin kültürü, mimariyi ve dini etkilemesiyle başlamıştır.
Now he was mixing French revolutionary thinking with African religion and he urged the slaves, "Listen to the voice of liberty in your hearts."
Şimdi Fransız devrimci düşüncelerini Afrika diniyle harmanladı ve köleleri, "Yüreğinizdeki özgürlüğün sesine kulak verin" diyerek teşvik ediyordu.
Then, when he got out of prison, he found religion.
Hapisten çıktıktan sonra da dini buldu.
Don't tell me you've gone and found religion, too.
Sen de dine yöneldim deme bana.
Okay, I don't think we should base our children's religion on what the most entertaining holidays are.
Çocukları hangi dinin bayramı daha eğlenceliyse ona göre mi yetiştireceğiz?
When I was young I heard talk of an ancient ritual of the Old Religion called the Teine Diaga.
Küçükken, Kadim Din'in "Teina Diaga" adını verdiği eski bir ayinden bahsedildiğini duymuştum.
You are no friend of the Old Religion... no friend of Morgana Pendragon.
Sen Kadim Din'in, Morgana Pendragon'ın dostu değilsin. - Yüce Dochraid...
This is a sacred site for those who follow the Old Religion.
Burası Eski Din'in mensupları için kutsal bir bölge.
They'd be taken away from their families and brought up as initiates in the Old Religion.
Ailelerinden alınıp Kadim Din'in üyesi olmak için yetiştirilerdi.
A patient has advised me that, within the walls of Camelot, there is a follower of the Old Religion.
Bir hasta bana Camelot'un duvarlarının arasında, Kadim Din'in eski bir takipçisinin olduğunu söyledi.
And if this was a religion, then Hitler was its prophet.
İşin doğrusu, çatışmanın kilit kısmı sadece dört günde kazanılmıştı.