Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Return

Return перевод на турецкий

32,994 параллельный перевод
I'm suspending final attachment until you return with the iridium casings.
İridyum muhafazaları ile dönene kadar son bağlantının askıya alınmasını istiyorum.
I'll drop the lawsuit today, in return for $ 15 million. Or... you can just give me my foot back.
Şöyle yapacağız :... 15 milyon dolar karşılığında davamı bugün geri çekeceğim, ya da ayağımı bana geri vereceksiniz.
I've decided to return your weapons.
Silahlarınızı iade etme kararı aldım.
I swore to their families that they would return with the cure.
Ailelerine, tedavi ile döneceklerine dair söz verdim.
You stay here in the unlikely event they return.
Geri dönmeleri ihtimaline karşı burada bekle.
Until his return, I shall hear no more from thee.
O dönene dek, Umarım bunlardan daha fazla duymam.
And I'd be happy to share, but I want something in return.
Ve paylaşmak hoşuma gider. Ama karşılığında bir şey istiyorum.
We've had a triumphant return.
Dönüşümüz zaferle oldu.
But now I need something more. Okay, Jess, just... Return the stuff or I'll tell everyone you took it.
Ama artık bundan fazlasına ihtiyacım var.
Okay, I was to get a key, to get a copy cut and then return it, so that someone could get into the flat.
Bir anahtar alacaktım ve çoğaltıp geri verecektim böylece daireye girebileceklerdi!
And in return?
Peki karşılığında?
They'll return to Zairon with a plausible tale.
Zairon'a mantıklı bir hikayeyle dönecekler.
Ryo, you must return to Zairon.
Ryo, Zairon'a geri dönmelisin.
And what do they get in return?
Peki, karşılığında ne aldılar?
I'm going to return to my office and drink my absurdly expensive Scotch.
Ofisime geri dönüp gereksiz derecede pahalı olan viskimi içeceğim.
And we don't have to return the retainer.
Ayrıca ön ödemeyi de iade etmemiz gerekmeyecek.
I intend to return to Zairon when I'm good and ready.
Hazır olduğumda Zairon'a döneceğim.
I will return to claim my throne.
Tahtımı geri almak için döneceğim.
21 % power remaining, advise return to climate controlled environment.
Kalan güç % 21, iklim kontrollü ortama geri dönmeniz tavsiye ediliyor.
Entering auxiliary mode thermoregulation deprioritized, please return to a climate controlled environment and charge suit immediately.
Yardımcı moda giriliyor. Isı dengesi önceliği kaldırıldı. Lütfen iklim kontrollü bir ortama geri dönün ve hemen kıyafeti şarj edin.
This is a return to flight launch.
Uçuş fırlatmasına dönüş bu.
He claimed he found the missing cufflink that night and agreed to return it to the President's son for a price.
Bulduğunu iddia etti. O gece kol düğmesi eksik Ve geri vermeyi kabul etti Başkanın oğlu
- It makes me sick to my stomach, but you're gonna give me something in return.
İçimi bulandırıyor. Ama sen de benim için bir şey yapacaksın.
And I'm not unwinding my trade without getting something in return.
Karşılığında bir şey almadığım sürece hiçbir satışımı da iptal etmiyorum.
Makes me sick to my stomach, but I'm gonna live with it, because you're gonna give me something in return.
Kusmak istiyorum ama idare edeceğim. - Çünkü karşılığında bana bir şey vereceksin.
Mr. Allen, what exactly are you getting in return for your testimony against my client?
Bay Allen, müvekkilime karşı ifade vermeniz karşılığında tam olarak ne alıyorsunuz?
Once you leave, you can never return.
Giderseniz, geri dönemezsiniz.
If you'll excuse me, I have a quick piece of business, but I'll return.
İzin verirseniz az bir işim var ama döneceğim.
And you knew very well, upon return, you needed to submit a report signed by your superior?
Ve çok iyi biliyorsunuz ki dönüşte, üstünüz tarafından imzalanmış bir rapor göndermeniz gerekiyor.
Translate this into English and return it to them.
Bunu İngilizceye tercüme edip onlara geri ver.
We shall return from whence we came and await Father's ships to take us home.
Geldiğimiz yere geri dönmeli ve Tanrımızın gemisinin bizi eve götürmesine hazır olmalıyız.
Return to Roanoke :
Roanoke'a dönüş :
Yes, there will be a second season called Return to Roanoke. And I can confirm that I've signed on the dotted line to be on the show.
Evet, Roanoke'a dönüş isminde yeni bir sezon gelecek ve yeni sezonda da yer almak için imza attığımı doğrulayabilirim.
You want something in return?
Karşılığında bir şey istiyorsun değil mi?
We'll return in a moment.
Birazdan döneceğiz.
And in return you want...?
- Karşılığında ne istiyorsunuz?
Now turn the plane around and return to H.Q.!
Şimdi uçağı geri çevir ve üsse geri dön!
Mr. Reyes wants the safe return of his Uncle as much as we want the power plant shut down.
Bay Reyes bizim santrali kapatmak istediğimiz kadar amcasının sağ salim geri dönmesini istiyor.
It'll take her a few hours to return.
Dönmesi birkaç saat sürecek.
Yes, we have a crisis brewing, and I know we had an arrangement, but, uh, I need Simmons to return immediately.
Evet, şu an büyük bir sorunumuz var. Anlaşmamız olduğunu biliyorum ama Simmons'ın derhal geri dönmesi gerekiyor.
Mara Tres obviously doesn't know the Seal was taken from Rey's warehouse or they would have hired us to return it, not identify his killer.
Belli ki, Mara Tres mührün Rey'in deposundan alındığını bilmiyor aksi takdirde bizi onu bulmamız için kiralarlardı, katilini bulmamız için değil.
"Return the jade intact to Zhao."
"Yeşim taşını Zhao'ya sağlam iade edin."
I think if I threaten to delay the Seal's return to China, her father will confirm my suspicions.
Sanırım mührün Çin'e iadesini geciktirmekle tehdit edersem babası şüphelerimi doğrulayacaktır.
The physical return of the Seal is no longer your problem,'cause the U.S. government is going to do it for you.
Mührün teslim edilmesi artık sizin sorununuz değildi çünkü Birleşik Devletler hükümeti bunu sizin için yapacaktı.
So our lives can return to normal.
Hayatımız normale dönebilir.
And what will you be giving me in return?
Peki karşılığında bana ne vereceksin?
We can congratulate each other today, but it will mean absolutely nothing if you return to your countries and fail to push beyond the promises of this historic agreement.
Bugün birbirimizi tebrik edebiliriz ama ülkelerinize dönüp bu tarihi anlaşmada vadettiğiniz şeylerin ötesini yapmazsanız bunun kesinlikle hiçbir anlamı kalmaz.
And what do you do in return?
karşılığında sen ne yaptın peki?
My next play was to approach Morad, offer him his diamonds back in return for the courier's name, then grab him before he could make delivery.
Sonraki planım Morad'a yaklaşıp, taşıyıcının adı karşılığında elmasları geri vermeyi teklif etmekti. Sonra da teslimatı yapmadan adamı yakalayacaktım.
Whatever the reason, we have made it impossible for him to return to the site, so, he's probably angry.
Sebep ne olursa olsun buraya dönmesini imkansız hale getirdik, o yüzden muhtemelen kızgın.
And what did I get from you in return?
Üstü kapalı sözler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]