Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Revisiting

Revisiting перевод на турецкий

91 параллельный перевод
Well, my idea was, as they progressed up the river, they were, like, going back more and more in time in a funny kind of way, that we were revisiting the history of Vietnam in reverse.
Benim düşüncem, onlar nehirde ilerlerken saçma sapan bir şekilde, gitgide daha da geri gelmeleriydi. Bu şekilde Vietnam'ın geçmşini tersten okumuş olacaktık.
We're talking about revisiting the very origin of the Earth, peering into the fire where it all began... a human endeavor more important even than man's exploration of space.
Dünya'nın köklerini inceleme fırsatından bahsediyoruz. Her şeyin başladığı yere gidiyoruz. Bir insanın çabalaması, uzayı keşfetmesinden bile daha önemlidir.
Revisiting.
Tekrar ziyaret ediyor.
It might be worth revisiting some day.
Günün birinde tekrar ziyaret etmeye değer.
- Could be depression, trauma, revisiting a traumatic event in an attempt to integrate unresolved feelings.
- Depresyon travma, çözümlenmemiş duygusal olayların tekrar hatırlanması.
So, we'll be revisiting things a lot around here.
Yani, biz bu tür şeylerle burada çok karşılaşıyoruz.
So it's a matter of revisiting a difficult period in a life, and expressing appreciation for the fact they're here to do it again.
Bir açıdan hayatınızın zor bir dönemini ziyaret ediyor ve tekrar yapabilecekleri gerçeğine minnettarlığınızı dile getiriyorsunuz.
You're revisiting what's already happened.
Zaten olmuş şeyleri yeniden görüyorsun.
Clearly there are violations here that merit revisiting your original sentence.
açıkça eski hükmünüzü tekrar hakedecek ihlaller sözkonusu.
So, now that you are revisiting 1 5 does that mean I have to start paying you an allowance again?
Tekrar 15 yaşına döndüğüne göre sana tekrar harçlık mı vermeliyim?
Revisiting the hour of your passing, its details. The injustice of it all.
Öldüğünüz ânı, ayrıntıları, haksızlığı hatırlarsınız.
- I have no intention of revisiting the past.
- Geçmişi kurcalamaya hiç niyetim yok.
Maybe revisiting this relationship wasn't such a good idea.
Belki de bu ilişkiye tekrardan başlamak iyi bir fikir değildi.
He's revisiting the scenes of his failures and converting them to successes by killing.
Başarısız olduğu yerlere tekrar gidip, başarısızlıklarını, öldürerek düzeltmeye çalışıyor.
So what's the use in revisiting that incident?
O olayın tekrar açılması ne fark eder?
Maybe he's revisiting places where he feels comfortable.
Belki de rahat olduğu yerlere tekrar gidiyordur.
Still revisiting high school, Charles?
Hala okulları mı ziyaret ediyorsun Charles?
Gordinski must read that as a guilty conscience, a killer revisiting his victim
Gordinski bunu suçluluk duygusu olarak görüyor olmalı. Katil kurbanını ziyaret ediyor.
It's not late for you to change your mind about revisiting the old alma mater.
Eski okulunu ziyaret etmeyi kabul etmek için henüz çok geç değil.
Killing his girlfriend could've been the trigger for revisiting violent impulses.
Kız arkadaşını öldürmesi şiddet dürtüleri için bir tetikleyici olmuş olabilir.
There is a comfort in revisiting the things that we loved... when we were young.
Gençliğimizde sevdiğimiz şeyleri tekrar ziyaret etme konusunda rahatız.
Look, I know that you don't like talking about your past, much less revisiting it, but the reunion is where the drop's going down.
Bak, geçmişin hakkında konuşmayı sevmediğini biliyorum. Hele hele tekrar yaşamayı. Ama buluşma orada olacak.
Revisiting option three, getting Miguel under my thumb.
Üçüncü seçeneğe tekrar bakalım. Miguel'i kontrolüm altına almak.
Have you tried revisiting the Yukawa potential?
Yukawa gerilimine geri dönmeyi düşünmedin mi?
He can only have sex With linda when he's Revisiting his crimes.
Linda'yla sadece suçlarını yeniden yaşarken sevişebiliyor.
But revisiting the scenes Wasn't enough.
Ama oralara gitmek yeterli olmadı.
I'm just revisiting.
Ben sadece, tekrar düşünüyordum.
I don't make a habit of revisiting those years.
O yıllara tekrar dönmek gibi bir huyum yok.
You know, revisiting a good experience can sometimes be as beneficial as returning to a bad one.
Bilirsin, iyi tecrübelere geri dönüş bazen, kötü olanlarına dönmekten daha kazançlı olabilir.
That man spent 18 months in prison. I know that none of this is easy to hear, and revisiting what happened all over again...
- Bunları dinlemenin ve olayları yeniden yaşamanın kolay olmadığını biliyorum ama...
I'm just... I'm just... revisiting.
Ben sadece, tekrar düşünüyordum.
The government is revisiting the work you started 40 years ago.
40 yıl önce başladığınız işi bitirmeniz için devlet size bir görev veriyor.
I happen to enjoy revisiting the impeccable form of my various jazzercise routines.
Ben ise caz egzersizi hareketlerimdeki kusursuz formuma bakmaktan hoşlanırım.
He's revisiting a body disposal site.
Cesedi attığı yeri ziyaret ediyor.
We're revisiting his trial from 15 years ago.
15 yıl önceki davasına tekrar bakıyoruz.
You think he's revisiting the crime scenes?
Sizce olay yerlerini ziyaret ediyor mu?
Not just revisiting.
Ziyaret etmekle kalmıyor.
Instead of working consistently, he is hunting at his next location. And he's revisiting his old scenes.
Düzenli olarak çalışmak yerine yeni hedefini arıyor ve eski olay yerlerini ziyaret ediyor.
He's not content with revisiting the crime scene anymore, he needs to be part of them.
Olay yerine dönmek artık ona yetmiyor, oranın bir parçası olması gerekiyor.
Just revisiting a time in my life when I felt like I was doing everything right.
Hayatımda her şeyi doğru yaptığımı düşündüğüm zamanları ziyaret ediyorum.
Just revisiting some old G.E. quarterly reports.
Ben de bazı eski G.E. çeyrek dönem raporlarına bakıyordum.
If you're ever in New York... I wouldn't mind revisiting the Dewey decimal system.
Olur da New York'a gelirsen Dewey ondalık sistemine uğramayı unutma.
I'm sure revisiting my messed up family lifes isn't how you were hoping to spend the afternoon.
Darmadağın ailemin yaşantısını tekrar ziyaret edip öğleden sonralarımı nasıl merak etmezsiniz ki?
But what we're actually doing is rebirthing you, because often, people with multiple issues can be helped by revisiting their first trauma... which is birth... or fighting off two lesbians who are trying to suffocate you.
Ama aslında seni tekrardan doğurtuyoruz. Çünkü birden fazla sorunu olan insanlara ilk travmalarını tekrar yaşatarak yardım edilebilir. Bu da doğumun.
Fancy revisiting Burgovitch?
Haklıymışım. Bu diskin sadece 4 kopyası varmış.
I like hearing your take and then revisiting them.
Onları senin de tekrar tekrar dinlediğini düşünmek hoşuma gidiyor.
What is he getting from revisiting old victims?
Asıl soru şu, eski kurbanları ziyaret ederek ne kazanıyor?
It's like revisiting your childhood.
Senin çocukluğun nasıldı?
What about revisiting bail?
Kefaleti yeniden değerlendirme olayı ne olacak?
Well, Spot, I'm not revisiting a story I spent the last five years trying to forget.
Pekâlâ, karabaş, beş yıl boyunca unutmak istediğim şeyi tekrar açmayacağım.
I do not enjoy revisiting those days.
Acil serviste en son ayak işi yaptığımda at kuyruğum ve lava lambam vardı. O günlere dönmeyi sevmiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]