Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Rhubarb

Rhubarb перевод на турецкий

216 параллельный перевод
What rhubarb, cyme, or what purgative drug, would scour these English hence?
Hangi toz, hangi ilaç, hangi müshil atar içimizden şu İngilizleri?
I said do you think the rain'll hurt the rhubarb?
Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı.
- Rhubarb cordial
- Uçkun likörü.
There was a rhubarb at the home office and I was exiled to South America.
Merkez ofiste büyük bir gürültü koptu ve aniden köpek kulübesini boyladım. Güney Amerika'ya sürgüne gittim.
Mike McCormick comes over, along with catcher Ed Bailey, and they are really in a rhubarb at first base.
Mike McCormick de oraya gidiyor. Yakalayıcı Ed Bailey ile birlikte birinci kalede ciddi bir atışma hâlindeler.
Last night I administered rhubarb.
Dün gece ravent ilacı verdim.
And in any case he argued Rhubarb was cheap, and what was the harm in a sauna bath?
Yine de suçlamaların ucuz olduğunu söyledi ve bir sauna banyosunun ne zararı var dedi.
What rhubarb, senna or what purgative drug would scour these English hence?
Yok mu bir ravent, sinemaki ya da müshil görevi yapıp İngilizleri sürüp atacak bir şey?
Kisses and rhubarb jam, cigarettes stolen from Uncle Edouard... we blew blue smoke rings
Öpüşmeler ve van muzu reçeli, Edouard amcadan çalının sigaralar. Mavi duman halkaları yapardık.
Grandmother's Conrad's recipe for rhubarb marmalade.
Büyükanne Conrad'ın uçkun reçeli tarifi.
FACE : Is that rhubarb?
- O raventli mi?
Rhubarb.
Rhubarb.
Never rub another man's rhubarb.
Asla başka bir adamın bölgesinde dolaşma.
I know that you love peanut butter and rhubarb.
Fıstık yağı ve rababa sevdiğini biliyorum.
I like that rhubarb pie that Martha makes.
Martha'nın sebzeli böreğine bayılıyorum.
Rhubarb honey, three down. Kippers.
3 raf aşağıda... tuzlu balık.
Doctor Gregory's rhubarb pills.
Doktor Gregory'nin uşkun ilaçları.
Remember when you were a kid your mother baked that rhubarb pie for my birthday?
Küçükken annenin doğum günüm için yaptığı uskunlu tartları hatırlıyor musun?
Rhubarb
Brüksel lahanası.
She rented it from this lovely rhubarb farmer for just $ 50 a month and she covered it in honeysuckle, and she planted hundreds of wildflowers and she moved out of her wicked aunt's house and she finally got her freedom.
Bu kulübeyi bir çiftçiden aylık 50 Dolara kiralamış. Onun etrafına hanımeli ve kır çiçekleri ekmiş. Ve kötü teyzesinin evinden taşınıp nihayet özgürlüğüne kavuşmuş.
Uh, mellow rhubarb turbine?
Olgun ravent tribünü?
- Slice of rhubarb.
- Cevizli pasta.
Homer, I'm in a rhubarb of a pickle of a jam here.
Homer, burada boşuna konuşuyor gibiyim.
Ray, go see what the rhubarb is, will you?
Ray, gidip sorun neymiş bir bak.
- We'd planned,... watercress soup partridge fricassee and rhubarb compote
- Ne var yemekte? - Yemekte,... su teresi çorbası, salçalı keklik yahnisi ve uskun kompostosu planlamıştık.
But partridge is so dear in Auteuil madam will have to make do with the watercress and rhubarb
Ama keklik Auteuil'de çok değerlidir su teresi ve uskunla yetinmek durumundasınız.
To think I was reduced to watercress and rhubarb
Bu yeter bana. Su teresi ve uskuna kaldığımı düşündüğümde...
You hate rhubarb and walnuts.
Sen ravent ve cevizden nefret edersin.
I just remember your mom's famous rhubarb pie recipe.
Hayır. Annenin ünlü raventli tart tarifini hatırlıyorum.
Then, I'm gonna mix strawberry into the rhubarb.
Sonra, çileğe ravent karıştıracağım.
I have the right not to, as well!
- Kalmama hakkım da var. Rhubarb'ım.
I have chocolate, banana, rhubarb... strawberry and coconut.
Çikolatalı, muzlu, rhubarb... Çilekli ve hindistancevizli.
Sibilant. Rhubarb.
Islık, rabarba.
I got Doris Koontz down as runner-up in "Cakes and Muffins" but her entry is listed as "Strawberry Rhubarb Cobbler"
Ben Doris Koontz'un "Pastalar ve kurabiyeler." finalisti diye biliyorum ama listede "Çilekli turta ve pasta." diye yazıyor.
He orders coffee and a slice of rhubarb pie, and flirts with the waitress... until 3 o'clock.
Kahveyle, bir dilim pay ısmarlar ve saat üçe kadar... garsonla flört eder.
- Rhubarb?
- Ravent mi?
Plenty of groceries this time, and among the supplies, rhubarb plants!
Be sefer elimde fazladan meyve sebze vardı. Hatta ışgın bile vardı!
The buckbrush and willows are leafing out fast now, the rhubarb is growing, and I noticed my onion sets are spiking up through the earth.
İnci çiçekleri ve söğütlerin yaprakları çıkmaya başladı. Işgınlar da büyüyor. Birden ektiğin soğanların da baş verdiğini farkettim.
The crops to grow at Twin Lakes are potatoes, rhubarb, lettuce, onions and radishes.
Twin Lakes'te patates, ışgın, marul, soğan ve tup yetiştirilebiliyor.
Fresh baked bread and rhubarb pie to come.
Fırından yeni çıkmış ekmek ve arkasından raventli turta gelecek.
What is rhubarb?
Ravent nedir?
Rhubarb, that's what's missing in my bread.
Ekmeğimin içinde eksik olan şey ravent.
Rhubarb?
- Ravent mi?
Rhubarb is a bitter flower.
Ravent, yaprakları acı bir çiçekmiş.
- Rhubarb.
- Rhubarb.
- Rhubarb?
- Rhubarb mı?
Strawberry rhubarb.
Çilekli.
Bebopareebop Frozen Rhubarb Pie and Frozen Rhubarb Pie Filling.
Bebopareebop Dondurulmuş Ravent Turtası ve Bebopareebop dondurulmuş Ravent Turta Dolgusu.
- The one that's making all the rhubarb.
Bütün gürültüyü çıkaran var ya, işte o.
- Tongues in rhubarb hollandaise.
Evet.
Rhubarb...
- Ling!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]