Rio перевод на турецкий
1,772 параллельный перевод
He was... following back some raid across the Rio Grande.
Bir baskının ardından Rio Grande'nin karşı kıyısına geçmişti.
I should abandon my dying husband, and we should head for Rio.
Senin için ölen kocamı terk edip birlikte Rio'ya gideceğimizi mi?
There's a fantastic one down in Rio Doso.
Rio Doso'da harika bir tane var.
Backstage passes to Santana in Rio. Go to him, he shall take you on.
Santana'nın Rio daki kulisine kadar geçerli.
I could be in Rio de Janeiro right now.
Yerinde olsaydım, şu anda Rio de Janerio'da olurdum.
Sorry I'm late.
Del Rio konağını aradınız.
The way I figure it, it's just a free trip to Rio. The way I figure it, it's just a free trip to Rio.
Düşününce, aslında bu durum Rio'ya bedava gidiş gibi.
And I also danced at the Grove when I was off duty with, uh, Barbara Stanwyck, believe it or not, and Dolores del Rio and Rita Hayworth.
Ayrıca görevde değilken, Grove'da dans etmiştim. Hem de Barbara Stanwyck ile, ister inan ister inanma. Bir de Dolores del Rio ve Rita Hayworth ile.
It's lovely, ma'am. It's right on the banks of the Rio Grande. It's a little oasis.
Rio Grande'ın kıyılarında, küçük bir vaha.
I give you Rebekah Del Rio.
Huzurlarınızda Rebekah Del Rio.
And I got places in Medellín, Foz do Iguaçu, and Rio.
Medellin, Fals de Iguazu ve Rio'da da yerlerim var.
From Rio De Janeiro to Jaipur, all the heists that he has pulled off were in disguise he stole the Queen's antique crown disguised as the Queen...
Rio De Janeiro'dan Jaipur'a, yaptığı bütün soygunlarda.. .. kılık değiştirdi.. .. kraliçenin kılığına girerek kraliçenin antika tacını çaldı...
I left my top in Rio.
Bikinimin üstünü Rio'da unutmuşum.
Today I am to take the organs of all of you... and give them... to the People's Hospital in Rio.
Bugün, hepinizin organlarınızı alacağım ve onları Rio'daki Halk Hastanesine vereceğim.
- On Rio Mixcoac Ave.
- Rio Mixcoac Sokağı'nda.
" February 19, 1999, Rio Mixcoac Avenue.
19 Şubat 1999, Rio Mixcoac Sokağı.
Why are you so interested on Rio Mixcoac Ave.?
Rio Mixcoac Sokağı'nı neden bu kadar önemsiyorsun?
We have to find that woman in the sewer of Rio Mixcoac.
Rio Mixcoac'taki kadını bulmamız gerekiyor. Evimin yakınlarında bir giriş var.
At the Rio Mixcoac sewer.
Rio Mixcoac kanalizasyonunda.
Kiev, Jakarta, Rio...
Kiev, Jakarta, Rio...
Poised to become the next Rio of the Third World.
Üçüncü Dünya'nın Rio'su olmaya aday.
"Si tu vas à Rio"
"Rio'ya gidersen..."
You know, maybe the president himself will come to Rio de Janeiro... to personally give you the Order of the National Merit.
Başkan, Ulusal Liyakat Nişanı'nı bizzat vermek için belki Rio de Janeiro'ya gelebilir.
This is Radio Nacional, from Rio de Janeiro, Brazil... broadcasting from the Mendes de Morais Stadium, in Rio de Janeiro... the beginning of the final match in the World Cup.
Burası Radio Nacional, Rio de Janeiro, Brezilya Dünya Kupası Final Maçı'nın başlangıcında Mendes de Morais Stadı'ndan canlı yayınla karşınızda.
When we got divorced, I already lived in Rio de Janeiro, and supported my kids sewing and designing clothes.
Ayrıldıktan sonra, Rio de Janerio'da yaşamaya başladım, Çocuklarımı dikiş dikerek ve elbise tasarlayarak geçindirdim.
I was excited upon my return to Rio de Janeiro, all my dreams were coming true.
Rio de Janeiro'ya döndüğümde çok heyecanlıydım, Tüm hayallerim gerçek oluyordu.
One more bank robbery in Rio de Janeiro.
Rio de Janeiro'da bir soygun daha.
Students demonstrate in rio
Öğrenciler Rio'da gösteri düzenlediler,
A bunch of medium class kids from Rio de Janeiro "decided" that they'd make a revolution in Brazil, and my son is one of them.
Rio de Janeiro'da bir düzine orta sınıf genç Brezilyada imkansız bir Devrim yapmaya karar veriyorlar, ve oğlum da onlardan biri.
But I couldn't imagine what was in store for me in Rio.
Ama Rio'da beni neyin beklediğini hayal bile edemezdim.
Ladies and gentlemen, in a few moments, we'll be landing on Galeão international airport in Rio de Janeiro.
Bayanlar ve baylar, bir kaç dakika içinde, Rio de Janeiro ulusal hava limanına inmiş bulunacağız.
The U.S. Secretary of state, Henry Kissinger, had a busy schedule on his first day in Rio de Janeiro.
Amerika dış işleri bakanı, Henry Kissinger, Rio de Janeiro'daki ilk gününde çok yoğun bir mesaisi var.
Stay away from Rio, you know, Zuzu?
Rio'dan uzak durmak, biliyor musun, Zuzu?
All around the world, the last warm-up matches were being played, from Moscow to Rio de Janeiro.
Tüm dünyada son hazırlık maçları oynanıyordu. Moskova'dan Rio de Janeiro'ya kadar.
Mister!
RIO DE JANEIRO, BREZİLYA
My mother cleaned the house of American in Rio.
Annem bir Amerikalının evinde çalışıyordu.
The Amazon transports a billion tonnes of sediment a year, sediment clearly visible at the mixing of the waters where one massive tributary, the Rio Negro, flows into the main river.
Amazon nehri, yılda 1 milyar ton tortu taşır. "Rio Negro" Kara Nehrin ana ırmağa döküldüğü ve iki akarsuyun sularının karıştığı yerde bu tortu, gözle görülür hale gelir.
That's interesting. Can it be found in Rio?
Rio'da bulunur mu?
Rio has an inner-city rain forest. It's right next to one favella.
Bir gecekondu mahallesinin tam yanında.
A forest in the middle of Rio, Eric?
Rio'nun göbeğinde yağmur ormanı, Eric. Evet.
Maybe I go to Rio.
Belki de Rio'ya giderim.
Plenty of rich men in Rio.
Rio'da bir sürü zengin adam var.
The number of a lady I knew in Rio de Janeiro.
Rio De Janeiro'da tanıdığım bir kadının telefonu.
In Rio, people are on the lookout.
Rio'da, insanlar buna çok dikkat eder.
No, Rio.
Hayır, Rio'ya.
Wow, Rio.
Vay canına. Rio.
It wasn't as stupid as when you came back from Rio with that model. You know, the one with the Adam's apple and the really big hands.
Kesinlikle Rio'dan beraber döndüğün, gırtlağı ve büyük elleri olan, muhteşem görünümlü mankeni bırakman kadar aptalca değildi.
I told you we should have stayed at the Rio.
Rio kalmamızı söylemiştim.
His mama abandoned him going on a year now and his daddy, my boy Dale, he's over at the Reno-Washoe Correctional Facility.
Babası.. Rio'da bir kaç sersem tarafından gebertildi
I forgot to tell you.
Söylemeyi unuttum, Rio'nun iç taraflarında bir yağmur ormanı var.
Rio's a long way away from Christophine?
Rio, Christophine'den çok uzakta değil mi?