Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Risque

Risque перевод на турецкий

84 параллельный перевод
- You don't think it's... a little too risque?
- Sence biraz fazla açık değil mi?
You know, that routine might be a little risque for the base.
O dans birliğimiz için biraz tehlikeli gibi.
This here is your more exotic, risque magazine.
Bu daha çok... Daha çok egzotik pozlar içeren bir dergi. - Porno dergilerini gösteriyor.
I have stories, believe me. They're just more risque than tales of band camp.
Benim de var ama inan bana senin kamp hikayelerin gibi değiller.
We remained friends, although she was a Iittle too risque for my taste.
Arkadaş kaldık ama bana göre biraz fazla riskliydi.
Risque
- Riks
Risque
Risk.
She picked the lock using a deck of rather risque playing cards.
Oldukça müstehcen bir oyun kağıdı destesinin yardımıyla kilidi açmayı başarmış.
She was about to change clothes, to make it extra risque.
Daha müstehcen olması için, elbiselerini değiştiriyordu.
Take a few poses, and you could... make a few risque pictures.
Bir kaç poz al, ve... bir kaç açık saçık resim yaratabilirsin.
But, don't you think this is too risque for the daytime?
Ama bunun gündüz vakti çok riskli bir şey olacağını düşünmüyor musun?
I know. It's so risque, huh?
Evet, çok müstechen, değil mi?
Risque, uh-Huh.
Sedece müstechen mi?
I don't mind it being risque, Jeremy.
Müstehcen olması sorun değil.
Yeah, that was a risque icebreaker.
Evet, bu müstehcen bir açılıştı.
Madame Bovary has a few risque parts, but it's really not that bad.
"Madame Bovary" de çok az açık saçık bölüm var ama o kadar da kötü değil.
"Losin'It" : "Risque'80s teen flick."
- "Kaybetmek." : "80'lerin müstehcen gençlik filmi."
Without getting into specifics, my exit involves a McFlurry machine and a videotape of risqué commercials from overseas.
Çok detaylara girmeden söylersem, gidişimde bir Mcflurry dondurma makinesi ve deniz aşırı ülkelerden Risque reklamlarının olduğu bir video kaset var.
And I thought I was risque.
Ben de kendimin risk aldığımı sanırdım.
I could be persuaded to try something a little more risque.
Biraz müstehcen bir şey denemek için ikna edilebilirim.
That sounds rather risque.
Çok müstehcen bir hareket.
I do find this lingerie to be quite risqué.
Bu abiyeyi fazla dekolte buluyorum.
I know it's rather bold and too severe for a Feast, but it offers a new moral with many details that are quite risqué.
Bir oyun için, fazla cüretkâr ve ciddi. Ama çarpıcı ve cüretkâr pek çok detayıyla, bu yepyeni bir ahlak anlayışı.
There will be risqué stories deliberately in front of you.
Senin önünde riskli hikayeler kasıtlı olarak anlatılacaktır.
It would be a bit risqué... you'd have to go around naked.
Ama film biraz müstehcen, çıplak görüntülerin olmak zorunda.
I'm afraid, Miss Gregg, that it would seem that our committee have always felt that your films are a little, how shall I say, risqué for our monthly soirée in the village hall.
Bayan Gregg, korkarım komitemiz sizin filmlerinize her zaman aylık suarelerimizde... riskli olarak bakmıştır.
We used to play a game called Risqué.
"Müstehcen" diye bir oyun oynardık.
But you're penalizing her because her attire is too sexually risqué. - lt undermines the court's credibility. - Why should it?
Ama cinsel açıdan uygunsuz giyindiğini düşündüğünüz için onu cezalandırıyorsunuz ve bu doğru değil.
It's risqué.
- Cüretkar.
And he said they were all good, but... he said, like, the ones in the back were a little bit more risqué.
O da, hepsinin iyi olduğunu ama arkadakilerin biraz daha terbiyesiz olduğunu söyledi.
- Risqué?
- Terbiyesiz?
like, risqué. Like, they're a little dirtier, a little nastier.
- Bilirsin işte terbiyesiz biraz daha terbiyesizdirler, biraz daha edepsizdirler.
- It's risqué, dare I say, S M
Bu biraz ahlaksız - Söylemem gerekir ki sadomazoşist
They make lingerie, a bit risqué, for a specialised shop.
Özel bir dükkan için, iç çamaşırı yaparlar, biraz müstehcen ama.
And he would tell me these kind of risqué stories, you know?
Ve bana açık saçık hikâyeler anlatıyordu.
Very risqué stuff.
Çok müstehcen şeyler.
I made it partially risqué.
Kısmen müstechen yaptım.
The skirt was a little risqué for a funeral, but, hey, who am I to begrudge someone their sense of individuality?
Eteğin bir cenaze töreni için biraz cüretkârdı ama ben kim, birinin kişisel tercihlerini eleştirmek kim!
Most risqué. I don't know which was worse, being arrested or having your parents find out.
Tutuklanmak mı annemlerin öğrenmesi mi?
It has some very risqué parts.
İçinde uygunsuz olabilecek bölümler,...
Isn't there some pretty risqué material in there, though?
Yine de içinde biraz müstehcen sahne yok mu?
I cut out some of the more risqué sections.
Biraz fazla müstehcen sahneleri çıkardım.
But, frankly, I think the role's a little too risqué for a student.
Ama açıkçası, sanırım bu rol bir öğrenci için fazla müstehcen.
Whole months go by when I don't play poker or smell tobacco or hear you tell a risqué joke.
Bütün ayı, poker oynamadan, sigara kokusu duymadan, ve senin müstehcen şakaların olmadan geçirdim.
Then, later the risqué films came out.
Şey, sonra o dekolte filmler çıktı.
It's sexy, it's uncompromising, it's risky, it's risqué.
Kitabın seksi, taviz vermeyen, riskli. Kitabının kendisi risk.
We answer risqué questions and perform spicy dares to slowly move up your shapely legs.
Müstehcen soruları cevaplayıp nükteli çekişmeler yapacağız ve biçimli bacaklarından yavaş yavaş ilerleyeceğiz.
A man approaches a woman on a bed and kisses her, nothing too risqué in that.
Bir adam, yatakta yatan kadına yaklaşır ve onu öper. Bunda müstehcen bir şey yok.
It's a little risqué for your age.
Yaşınıza göre birazcık tehlikeli.
Is that too risqué?
Sence bu çok mu riskli?
It was too risqué for TV, but it's all over the internet.
Tv için çok müstehcen, ama internetin her yerinde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]