Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Rosie

Rosie перевод на турецкий

2,526 параллельный перевод
He was in the basement with Rosie?
O da Rosie'yle birlikte bodrumda mıydı?
What's Rosie doing with a dealer?
Rosie'nin hap satıcısıyla işi ne?
Sterling, Rosie, and...
Sterling, Rosie ve...
Did Rosie ever mention a Kris Echols to you?
Rosie, Kris Echols diye birinden bahsetmiş miydi?
Him and Rosie used to play together when they were little. Why?
Rosie'yle çocukken beraber oynarlardı.
Did Rosie keep in touch with him?
Niye ki? Rosie onunla hâlâ görüşüyor muydu?
No Rosie sightings, but she said Kris is a regular.
Rosie'yi görmemiş ama Kris genelde burada takılırmış.
What'd you do to Rosie, Kris?
- Rosie'ye ne yaptın, Kris?
Rosie wouldn't have gone down in that basement with Kris.
Rosie o bodruma Kris'le inmezdi. Ne?
Rosie's teacher confiscated a phone from a student earlier today.
Rosie'nin öğretmeni bugün öğrencilerden birinin telefonuna el koymuş.
You like this, don't you, Rosie, huh?
Hoşuna gitti mi, Rossie?
Please be Rosie O'Donnell.
Lütfen Rosie O'Donnell olsun.
If I can get Monica away from Rosie Greer long enough to sign the goddamn thing!
Monica'yı Rosey Grier tipli kadından uzaklaştırıp lanet olası şeyi imzalatabilirsem tabii.
That was my daughter, Rosie.
Benim kızım Rosie idi.
Come on, pull it together, Rosie.
Haydi, topla kendini Rosie.
- Rosie, uh, is everything okay?
Rosie, her şey yolunda mı?
But Rosie is my friend, and I walk carefully around her.
Ancak Rosie benim arkadaşım ve ben ona karşı dikkatliyimdir.
( Rosie ) Of course, thank you.
Elbette, teşekkür ederiz.
Look, okay, if I can convince a Manhattan developer to put aside a few floors of low-cost housing in his golden tower on the Hudson, I can probably convince Rosie and Gary Weshler to accept your apology.
Bak, eğer bir Manhattan imarcısını Hudson'daki altın kulesine düşük fiyatlı birkaç kat koymaya ikna edebildiysem muhtemelen Rosie ve Gary Weshler'ı da özrünü kabul etmeleri için ikna edebilirim.
Rosie, Gary, I let...
Rosie, Gary, ben...
Rosie, please, let him speak.
Rosie, lütfen, bırak konuşsun.
- Rosie, just stop, stop.
- Rosie, dur, dur.
- Rosie, Rosie...
- Rosie, Rosie...
- Do you hit her? - Rosie.
Vuruyor musun ona?
Mr. Apostolou, Rosie and Gary Weshler filed a charge against you.
Bay Apostolou, Rosie ve Gary Weshler sizden şikayetçi oldu.
He was, but some were born to be philosophers or saints, and they needed to be protected from the Garys and Rosies and Hugos of this world.
O, öyle doğmuştu ancak bazıları da filozof ya da aziz olarak doğmuştu ve onların, bu dünyanın Gary, Rosie ve Hugo'larından korunmaya ihtiyaçları vardı.
Rosie's note from the Qur'an.
Rosie'nin Kuran'daki notu.
Rosie left the house that night to meet someone named Adela.
Rosie o akşam Adela diye biriyle buluşmak için evden çıkmış.
I'm not sure what Rosie Larsen would be doing in a place like this.
Rosie Larsen'ın bu tip bir yerde ne işi olur bilemedim.
Did I say that Rosie Larsen was here on Friday?
Rosie Larsen cuma günü mü geldi dedim ben?
Cameras on them could have caught Rosie on the floor.
ATM'lerin kameraları Rosie salondayken çekmiş olabilir.
Rosie took the last boat in Friday night- - 11 : 45 ferry.
Rosie cuma geceki son gemiye binmiş ; 11 : 45 feribotuna.
Rosie's been making cash deposits every few weeks.
Rosie birkaç haftada bir para çekiyormuş.
Thing is, it's Rosie's account.
O hesap Rosie'nin aslında.
Few months ago... Rosie borrowed it.
Birkaç ay önce Rosie kimliğimi ödünç almıştı.
Seems like there was a lot of secrets Rosie was keeping from her mother.
Rosie'nin annesinden sakladığı pek çok sırrı var gibi.
But Rosie, on the other hand - - She's making fat deposits every few nights at this dump.
Ancak Rosie'yse birkaç gecede bir bu çöplükte sağlam para harcıyormuş.
How dare you... Come in here and talk about Rosie like that?
Ne cüretle buraya gelip Rosie hakkında böyle konuşursunuz?
What if it was because of him Ros...
Ya Rosie onun yüzünden- -
Yeah, Ray's taking a look at Rosie's computer.
Evet. Ray Rosie'nin bilgisayarını inceliyor.
When I first ran Rosie's web history off her laptop, nothing jumped out.
Rosie'nin bilgisayarındaki internet geçmişine ilk baktığımda bir şey bulamadım.
Rosie visited this page?
Rosie bu sayfaya mı girmiş?
Rosie flipped over them, so I loaned them to her, yeah.
Rosie çok beğeniyordu, ben de verirdim arada.
Somebody used Rosie's computer to visit Beau Soleil on a Wednesday night.
Çarşamba gecesi Rosie'nin bilgisayarından Beau Soleil'e girilmiş.
So it was Rosie.
Rosie'ydi yani.
"Rosie."
Rosie?
My wife, the boys, and Rosie...
Eşim, oğlanlar, Rosie.
Rosie drowned?
Rosie boğulmuş mu?
What about Rosie?
Peki Rosie?
Please be Rosie O'Donnell.
Dur.
That's Rosie.
Rosie bu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]