Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ R ] / Roulette

Roulette перевод на турецкий

549 параллельный перевод
What happened to the roulette wheel?
Rulet Çarkı'na ne oldu?
Given the traditional rake mentioned earlier... 6 months later I was hired as a croupier at table 4... convinced I'd lead an honest life... because a croupier can't cheat at roulette.
Sonra da, daha öncesinde bahsettiğim o geleneksel tırmığı almıştım. Altı ay sonra dürüst bir hayat geçireceğime inanmış bir şekilde 4 numaralı masada krupiyelik yapmak üzere işe alınmıştım. ... çünkü bir krupiye rulet masasında hile yapamazdı.
2 days later, my heart pounding, I took my seat... at the roulette table.
İki gün sonra, kalbim yerinden çıkar bir vaziyetteyken rulet masasındaki yerimi aldım.
- Or a little roulette?
- Rulet oynar mıydınız?
We can forget horse racing, roulette, everything.
At yarışını, ruleti, her şeyi unutabiliriz.
I'll share my good luck with your roulette wheel.
Şansımı senin çarkında değerlendireceğim.
I thought it was because I let you win at roulette.
Rulette kazandığın için sanmıştım.
At the roulette table, trying to win enough for our exit visas.
Rulet masasında, çıkış vizemize yetecek kadar kazanmaya çalışıyor.
You'll still win at roulette.
Rulette hala kazanmış sayılıyorsun.
You're like the guy behind the roulette wheel... watching the customers to make sure they don't crook the house.
Rulet masasındaki görevli gibi hile yapmasınlar diye müşterileri izlersin.
Perhaps you'd like to try a little roulette.
Belki biraz rulet oynarsınız.
Roulette wheels have a way of running over me.
Ruletle aram hiç iyi değildir.
Like roulette.
Rulet gibi.
Had a tattoo of a roulette wheel on his back?
Sırtına ruIet carkı dövmesi vardı?
When he got up from the game and moved over to the roulette... somebody whispered, "There goes the famous Gregory Arkadin."
Oyundan kalkıp rulete yöneldi... o sırada biri seslendi, "İşte karşınızda meşhur Gregory Arkadin."
- We are going to play roulette.
- Rulet oynayacağız.
- Roulette?
- Rulet mi?
Russian roulette.
Rus ruleti.
- It's some kind of roulette.
- Bir tür rulet oynuyorlar.
- Roulette!
- Rulet mi!
That's precisely why I don't care for Russian roulette.
Rus ruletine merakım olmamasının sebebi kesinlikle bu.
The roulette room is closed.
Rulet salonu kapanır.
You hop subjects like a roulette ball.
Eşyaları rulet topu gibi zıplatıyorsun.
Can I watch you play roulette?
Rulet oynamanı seyrederim.
Of course, the roulette wheel won't be as easy to beat as you are.
Tabii, rulet masasında seni yendiğim kadar kolay yenemem.
If you care for roulette and brothels.
Rulet ve genelevlerden hoşlanıyorsanız öyle.
If you don't believe it, ask the croupier the very special one who handles roulette in the twilight zone.
İnanmıyorsanız o çok özel krupiyeye sorun. Alacakaranlık Kuşağındaki rulete bakan krupiyeye.
Last week, I won a stack at roulette.
Geçen hafta rulette yüklü miktarda para kazandım.
- Roulette, at Enghien.
- Rulette.
Roulette, $ 1538.
Rulet, 1538 dolar.
- What'd you say about the roulette?
- Rulet ile ilgili ne diyordun?
My roulette wheel.
Benim rulet çarkım.
Poker, roulette, what?
Poker, rulet, ya da başka?
A lot of smoke up your chimney, Russian roulette on the highway.
Bacalardan tüten bir sürü duman, otoyolda Rus ruleti.
That's roulette.
- Çark mı? Bu rulet.
Why do I have to love a riverboat singer whose life is one great big roulette wheel?
Neden, hayatı bir rulet çarkındaki, bir nehir gemisi şarkıcısını sevmeliyim?
I can feel it. That roulette wheel's gonna light up.
O rulet çarkı tutuşacak.
I'll meet you down at the roulette table.
Rulet masasının orada buluşuruz.
At the roulette table, in Monte Carlo.
Babam Monte Karlo'da bir rulet masasının başında, ayakta öldü.
You're playing roulette with us.
Bizimle rulet oynuyorsunuz.
I'm gonna open up the biggest gambling saloon in the whole area with long, red mahogany bars and green felt tables and we'll play roulette, dice, faro and all those wonderful games.
Uzun maun kaplamalar barlar, yeşil masa örtüleri olacak. Ve rulet, barbut, iskambil ve tüm güzel oyunlar oynanacak.
Being black here is like playing Russian Roulette... with 6 slugs in the gun!
Burada siyahi olmak altı patlar bir silahla Rus ruleti oynamak gibidir.
Daniel, have you found a way of cheating at roulette?
Ne yapsam kazanıyorum. Bak şimdi!
I pried this magnet from under your roulette table.
O mıknatısı sizin rulet masasının altından söktüm.
Have to be an idiot to play roulette.
Burada rulet oynayacak adam aptaldır.
- Idiots playing roulette.
- Rulet oynayan geri zekalılar.
No, they oughta take all the roulette dealers out and string'em up.
Rulet oynayanları dışarı çıkarıp, sıraya dizmeliler.
Anybody who plays roulette oughta have their head examined.
Bana soracak olursan, rulet oynayacak adamın aklından epey zoru vardır.
They oughta burn all roulette wheels.
Bütün ruletleri yakmak gerekir.
- Do you play roulette?
- Sen rulet mi oynuyorsun?
Craps, roulette.
Barbut, rulet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]