Ryland перевод на турецкий
405 параллельный перевод
Ryland wants you.
Rylan seni istiyor.
Ryland's looking for you.
- Ryland seni arıyor.
That's, ryland towers.
Burası Ryland Kuleleri.
That ed ryland...
Şu Ed Ryland...
Ask mr. Ryland.
Bay Ryland'e sor.
Ryland.
Ryland.
With your boss, ryland?
Patronun Ryland'le mi?
We've still got problems, mr. Ryland.
Hala sorunlarımız var Bay Ryland.
You could go off and screw any whore on Ryland Street, but when it came to your own son, you were just too busy!
Ryland Caddesinden herhangi bir orospuyu alıp sikebilirdin, ama kendi oğluna gelince, hep meşgul oluyordun!
I want you to tell me what you saw, Ryland.
Ne gördüğünü bana anlatmanı istiyorum Ryland.
Mrs. Ryland, seniors are taking over the town. Would you like a gun?
Bayan Wyland, yaşlılar kasabayı ele geçiriyorlar.
Oh, and I talked to Mr. Ryland about getting permission to get you enrolled in school because that would be nice, right?
Oh, seni okula kaydettirme için izin alma işini Bay Ryland ile konuştum. - Çünkü, bu güzel olur, değil mi?
Mr. Ryland
Bay Ryland, Phil Gibson.
Uh, listen, uh, Mr. Ryland, Barbara has sole authority over her editorial content.
Bay Ryland, Barbara ne yazacağını kendi belirler.
Ryland wants us to come in.
- Ryland, gelmemizi istedi.
You know, I meant what I said to Ryland back there.
Ryland'a orada dediklerimde ciddiydim.
You got Mr Ryland to sign the approvals, that simplifies things.
Bay Ryland'ın imzalı onayı var. Bu, işleri kolaylaştırıyor.
- Dennis Ryland? - Yeah.
- Dennis Ryland?
Miss Yates, Dennis Ryland would like to speak with you.
Neyse... Bayan Yates, Dennis Ryland sizinle konuşmak istiyor.
All of this was approved by Ryland. I don't see what the problem is.
Bunların hepsi, Ryland tarafından onaylanmıştı.
Is this what Ryland thinks?
- Çok iyi kıvırdın. Ryland da mı böyle düşünüyor?
- Is that all your after? Ryland?
Peşinde olduğun kişi o mu?
It was given to Ryland like a pat on the back for a career of good service.
Ryland'a, güzel hizmetleri için bir teşekkür olarak verilmişti.
We have no right to hold them.
Tutmak için hiçbir yasal hakkımız yok. Dennis Ryland.
- I'll ask you one more time. - Ryland?
- Yemin ederim, bir kez daha soracağım...
You wanna help me? - It's a tough call.
- Ryland, yardım etmek ister misin?
I was just messing around with Ryland and I hit a chair.
Ryland'la yaramazlık yapıyordum ve sandalyeye çarptım.
DENNIS RYLAND OFFERED ME A PARTNERSHIP IN HIS CONSULTING FIRM.
Dennis Ryland, danışmanlık şirketinde ortaklık teklif etti.
Dennis ryland offered me A partnership in his consulting firm.
Dennis Ryland, danışmanlık şirketinde ortaklık teklif etti.
Dennis Ryland's, for one.
Dennis Ryland'ın, en başta.
Ryland's been talking about people in d.c. Who've been on a wartime footing for months.
Ryland, Washington'daki, aylardır savaş süresi durumunu bekleyen kişilerden bahsetmişti.
But sometimes when you... you look for one thing, you... you learn something else. You know how it is, dennis. [Ryland] :
Fakat bazen bir şey ararken başka bir şey öğreniyorsun.
I would rather you be the friend... you be the ryland i worked with for 20 years.
Dost olmanı tercih ederdim... 20 yıldır birlikte çalıştığım Ryland olmanı.
We could always march into ryland's office and ask him about it.
Ne zaman istersen Ryland'ın ofisine girip, bunu ona sorabiliriz.
Who, ryland?
- Kim, Ryland mı?
Ryland dictated everything to his secretary.
Ryland her şeyi sekreterine yazdırırdı.
"D.r.," dennis ryland.
"DR" Dennis Ryland ve "jo" da Jane Orman.
It is not ready. [Ryland] : One of the 4400 is a serial killer who was using, i don't know, some kind of mind control to get people to commit murder.
4400'lerden biri, bir çeşit, ne bileyim, zihin kontrolü kullanarak insanları cinayet işlemeye ikna eden bir seri katil.
I mean, you have to understand, for two decades, i thought that dennis ryland was the finest man i ever met, and after i read this, i couldn't work for him anymore.
Demek istediğim, bunu anlamalısınız, 20 yıl boyunca Dennis Ryland'ın karşılaştığım en iyi insan olduğunu sanmıştım ve bunu okuduktan sonra, artık onunla çalışamadım.
Ryland?
Ryland mı?
That night on highland beach, they put someone inside of him, or some program... i don't know... directing his actions, and ryland has evidence.
Highland Kumaslı'nda bulunduğumuz akşam, Kyle'ın içine birilerini koydular, veya ne bileyim hareketlerini yöneten herhangi bir program ve Ryland'ın elinde delil var.
Ryland used to be your friend.
Ryland eskiden senin arkadaşındı.
Nina, where's ryland?
Nina, Ryland nerede?
Call it off.
Ryland! İptal et.
[Ryland] : tom, you're reducing the fate of the planet to a question of your personal faith.
Tom, kişisel inancını bir sorgusu yüzünden gezegenin kaderini daraltıyorsun.
uh, looks like they're talking about charging these people with murder. Ryland.
Bu insanların cinayetle suçlandıkları hakkında konuşuyorlarmış gibi görünüyor.
The whole crew.
Ryland.
Ryland?
Ryland?
Tom, what happened between you and Lytell?
Tom Lyttel ile aranda neler geçti? - Ryland'a sor.
- Do something or I will.
- Ryland, bir şeyler yap aksi hâlde ben yapacağım.
Diana, ryland's got something on me.
Diana, Ryland'ın bana karşı kullandığı bir şey var.