Sauerkraut перевод на турецкий
188 параллельный перевод
- See if Rheba has enough sauerkraut. - All right.
- Rheba'ya turplar yeter mi diye sor.
Five will get you 10 that guy knocks off your whole sauerkraut army.
Onun, o lahana turşusu ordunuzu halledeceğine 5'e 10 veririm.
And Wiener schnitzel and pig's knuckles and sauerkraut and apple strudel — hot!
Viyana şnitzeli, domuz pirzolası, lahana turşusu ve elmalı turta da varmış.
And if it doesn't there's always aspirin, raw eggs and worcestershire sauce, sauerkraut juice, or milk and bourbon.
Geçmezse, aspirin al, çiğ yumurta ve Worcestershire sosu ile lahana turşusu suyu iç. Süt ve viski de içebilirsin.
Yes, we had the sauerkraut juice on the rocks.
Evet, buzlu lahana turşusu suyu içmiştiniz.
- Like, liebe that sauerkraut.
- O turşuyu severim.
- I was not thinking of sauerkraut.
- Aklımdan geçen turşu değildi.
I will trade it for sauerkraut.
Onları 20 vagon sosisle değiştirip,..
I will silver-plate the sauerkraut and sell it in the US for Christmas-tree decorations.
... gümüşle kaplatacağım ve Birleşik Devletler'e noel ağacı süsü olarak satacağım.
I'll send you some silver-plated sauerkraut for Christmas.
Noel'de gümüş kaplı sosis gönderirim.
Don't you have some sauerkraut... and, uh, knockwurst in there for me?
Orada biraz lahana turşusu ile soslu küçük sosis yok mu?
Sauerkraut juice?
Turşu suyu?
- Sauerkraut.
- Lahana turşusu.
- Sauerkraut?
- Lahana turşusu mu?
But if you fail, I will stuff your head wiz sauerkraut and feed it to the dogs.
Ama eğer başaramazsanız kafanızı kesip köpeklere yedireceğim.
Stuff me head with sauerkraut.
Kafamı baltayla keseceklermiş.
Did you get enough sauerkraut?
Hardalını bol koydursaydın.
Bring us some sauerkraut.
Bize biraz lahana turşusu getirsin.
Sauerkraut Panovsky.
Sauerkraut Panovsky.
The sauerkraut.
Lahana turşusu. - Yo, hayır.
I'LL BUY YOU A HOTDOG, SAUERKRAUT, PICKLES.
Sana sosisli sandviç, lahana turşusu ve kornişon alırım.
was I to let some sauerkraut-eater... wipe his boots on the uniform of the 7th Hussars?
Bir lahana yiyicinin 7. Süvarinin üniforması üzerinde botlarını silmesine izin mi verseydim?
The sauerkraut-eater's uncle happens to be the mayor of Strasbourg.
O lahana yiyicinin amcası Strasbourg belediye başkanı oluyor.
The little brunette across from us... ... finishing her sauerkraut, and pretending we're not here!
Karşıda lahanasını yiyen ve biz burada yokmuşuz gibi davranan minyon esmer kadın.
Would you like sauerkraut or mustard, my dear?
Lahana turşusu mu, yoksa hardal mı istersin, tatlım?
If she's half as good as she sounds, I'd eat her on sauerkraut.
Eğer sesinin yarısı kadar iyiyse, onu çiğ çiğ yerdim.
The crates are labeled "Sauerkraut."
Sandıkların üzerinde de "lahana turşusu" yazıIı. Sonra görüşürüz, yoldaşlar.
I'd love to see their faces when they realize they just paid three-quarters of a million for two crates of sauerkraut.
750.000 $ iki sandık dolusu lahanaturşusu için ödediklerini fark edince yüzlerini görmek isterdim doğrusu.
With chili, onions, sauerkraut, and some peppers.
AcıIı, soğanlı, soslu ve biberli.
That's a load of sauerkraut.
Çok fazla Alman.
Hold it, sauerkraut!
Dur bakalım Alman!
You're a three-decker sauerkraut and toadstool sandwich.
Seni üç katlı turşulu ve mantarlı sandviç.
- Sauerkraut?
- Sauerkraut?
I've got dried apricots, almond paste, sauerkraut candy.
kuru kaysılarım, badem ezmem ve şekerlemelerim var.
Actually, Maurice, you asked, did I have any sauerkraut.
Aslında "lahana turşun varmı" die sormuştun, Mourice.
And he'd make a blend of sauerkraut juice and Tabasco sauce... Goddamn!
Tabasco sosuyla Sauerkraut suyunu karıştırırdı.
Come on, I'll take you to lipp and feed you Sauerkraut.
Gel seni Lipp'e götürüp, lâhana turşusuyla besleyeyim.
Mustard, no sauerkraut.
Hardal koy, lahana turşusu olmasın.
Could I have a hot dog with ketchup and sauerkraut?
- Ketçaplı ve sauerkrautlı sandviç alabilir miyim?
Sauerkraut's 50 cents extra.
- Sauerkrautlar ekstra 50 sent.
"Would you like some sauerkraut German boy, German boy?"
"Biraz sauerkraut ister misin, Alman çocuk, Alman çocuk?"
"Yes I'd like some sauerkraut."
"Evet biraz sauerkraut isterim."
" Yes I'd like some sauerkraut.
" Evet biraz sauerkraut isterim.
One hour and 57 minutes with two hot dogs and mustard and sauerkraut at the Red Apple.
Eğer sosisli sandviç yeseydiniz 1 saat 57 dakika sürerdi.
And that all Kraut is sauerkraut, if you ask me. Ha-ha-ha.
Bana sorarsan tüm Almanlar kötü.
These mini-Reubens, with the little sauerkraut and little Swiss what genius brought these into the world?
Bu mini sandviçlerin içinde, tuzlu lahana ve İsviçre peyniri var ve bunları çılgın dahiler keşfetmiştir.
A Reuben. That's a sandwich with corned beef and sauerkraut -
Rueben, salamura biftekli ve salatalı bir sandviç.
I got the same problem with sauerkraut.
Benim de aynı sorunum var.
He's like wet sauerkraut in my hands.
Eridi bitti.
The sauerkraut.
Lahana turşusu.
There is sauerkraut in my lederhosen.
Günlük Gaddarlık Deri pantolonumda lahana var.