Sawa перевод на турецкий
59 параллельный перевод
- I am Sawa, to your service.
- Adım Sawa, hizmetinizdeyim.
You mean the Sawa boy?
Sawa'nın oğlu muydu o?
Mr. Sawa, from Takanawa.
Takanawalı Bay Sawa.
I feel sorry for Sawa, but even sorrier for his boy.
Sawa için üzüldüm, ama oğlu için daha çok üzülüyorum.
My son's name is Sawa.
Oğlumun adı Sawa.
His mother's a Sawa.
Onun annesi bir Sawa.
I sawa few four-letter words in there.
Dört harfli birkaç kelime gördüm.
Sawa...
Sawa!
Sawa...
Ne?
Sawa, thank me.
Sawa, bana teşekkür et.
Sawa?
Sawa?
What's going on, Sawa?
Neler oluyor Sawa?
Sawa!
Sawa!
Oh, right. Don't tell old lady Sawa where I'm headed, all right?
Ah evet, Bayan Sawa'ya lütfen nerede olduğumdan bahsetme.
- Sawa?
- Sawa!
Sawa's my name and nothing for you is my game.
- Sawa'dır adım, sana yoktur lafım.
You never sawa happier bride and groom.
Onlardan daha mutlu gelinle damat hiç görmemişsindir.
Hirofumi Arai Sawa Suzuki Takashi Sasana
Redaksiyon : nano
Said I sawa pattern there.
Benzerlikler gördüğümü söyledim.
- Sawa?
- Sawa?
I sawa guy that looked just like you, except his face was a little deformed, he was older... and was dressed like him!
Yüzünün biraz deforme olması, daha yaşIı görünmesi dışında, aynı sana benzeyen bir adam gördüm ve bunun gibi giyinmişti!
I sawa fair and slim maiden her eyes were like such piercing arrows that my dear heart instantly departed!
Kumral ve zayıf bir kız gördüm gözleri delici ok gibiydi sevgili kalbime aniden saplandı.
My name is Sawa.
Adım Sawa.
Sawa, honey.
- Sawa, tatlım.
Look, Sawa, I want to get these deviants as badly as you do, but I'm looking out for you like your father would've wanted.
Senin kadar bu psikopatı ben de bulmak istiyorum Sawa ama babanın istediği gibi senin için bulmaya çalışıyorum.
Sawa, I'm not here to fight.
Sawa, dövüşmek için burada değilim.
Sawa, it's also a memory cleanser.
Sawa, ayrıca hafızayı da temizliyor.
Sawa, if you can't remember what your parents looked like, then you've lost them a second time.
Sawa, eğer ailenin nasıl göründüklerini bile hatırlamıyorsan, onları yeniden kaybetmiş sayılırsın.
I risked everything for you, Sawa.
Senin için her şeyi göze aldım Sawa.
We're out of time, Sawa.
- Zamanımız yok Sawa.
Okay, come on. Come on. Sawa!
Hadi bakalım, Sawa!
- Sawa!
- Sawa!
Sawa.
- Sawa.
And you killed Clive Thornhill, Miss Sawa.
Siz de Clive Thornhill'i öldürdünüz, Bayan Sawa.
It is business, Miss Sawa.
Bu bir iş, Bayan Sawa.
Do you see this, Miss Sawa?
Bunu görüyor musunuz, Bayan Sawa?
I've known many policemen, Miss Sawa.
Çok fazla polis tanıyorum, Bayan Sawa.
You can't trust your own mind right now, Sawa.
Şu anda hatırladıklarına güvenemezsin Sawa.
We were friends, Sawa.
Arkadaştık, Sawa.
- Sawa, what we did...
- Sawa, yaptığımız şey...
Sawa, Oburi, come.
Sawa, Oburi. Yaklaşın.
Sawa, disarm the bag.
Sawa, çantayı boşalt.
If he'd ID'd her, it could've led them to me.
Sawa'nın kimliğini öğrenseydi doğruca bana ulaşırdı.
Stop, Sawa.
Kıpırdama Sawa.
I coulda killed you, Sawa, or sold you.
Seni satabilir ya da öldürebilirdim Sawa.
Four.
- Sawa. - Dört.
Sawa.
Sawa.
Is Sawa with you?
Sawa seninle mi?
Sawa...
Sawa...
S-Sawa...
Sawa...
What are you going to do, Sawa?
Şimdi ne yapacaksın Sawa?