Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Scuba diving

Scuba diving перевод на турецкий

182 параллельный перевод
- Do you like scuba diving?
- Dalmayı sever misin?
JOHN : This year it's scuba diving.
Bu sene sküba dalması çıktı.
Water skiing champion, scuba diving instructor.
Su kayağı şampiyonu. Tüplü dalış eğitmeni.
He said he'd been scuba diving that morning and that he was now on his way to the winery to speak to his brother.
O sabah tüplü dalış yaptığını ve o anda kardeşiyle konuşmak üzere şaraphane yolunda olduğunu söyledi.
No, sir, he was scuba diving in the ocean.
Hayır, efendim, okyanusta tüplü dalış yapıyormuş.
Preliminary reports appear to indicate that he was scuba diving in a desolate area when the accident occurred.
İlk raporlardan elde edilen bilgilere göre, kaza olduğunda ıssız bir bölgede tüplü dalış yapıyordu.
Does it seem logical to you that a person would starve himself for two days and then go scuba diving?
Bir insanın iki gün süreyle aç kalıp, sonra da tüplü dalışa gitmesi sana mantıklı geliyor mu?
- Don't go scuba diving.
- Dalışa gitme de.
Iwas ready for a lazy week of serious scuba diving off the Grand Keys.
Grand Keys açıklarında dalarak geçireceğim mükemmel bir haftaya hazırlanıyordum.
Scuba diving is fun.
Scuba dalışı eğlencelidir.
And scuba diving.
Ve aletli dalış için.
Scuba diving?
Aletli dalış mı?
Who's going scuba diving?
Kim aletli dalışa gidiyor?
What do you have to go scuba diving for?
Ne demeye aletli dalışa gidiyorsunuz ki?
Yes, generally, that's where scuba diving is done.
Evet, genelde, aletli dalışın yapıldığı yer orası.
I don't even know if I can go scuba diving.
Aletli dalışa gidebilir miyim, bilmiyorum.
It's from scuba diving.
Aletli dalış yüzünden.
The same thing with the, the, uh, scuba diving.
Şu, şu, şu... Tıpkı şu dalış dersinde yaptığın gibi.
We're even scheduled to go scuba diving!
Hatta dalgıçlık için çizelge hazırladık.
Scuba diving...
Dalgıçlık...
Ta da! Since I can't go scuba diving in Okinawa, I'm going to do it here!
Okinawa da dalmaya gidemediğim için bende burada yapacam!
And there was even enough money left over for, um scuba diving lessons when we got there?
Ben, yeterince para bıraktı olurdu onlar dalış dersleri alabilir ki?
Start scuba diving.
Tüple dalacağım.
I've got a scuba diving class at three.
Saat 3'te dalgıçlık dersim var.
I went to a scuba diving store and I spoke to the salesman.
Dalış malzemeleri satan bir mağazaya gidip satıcıyla konuştum.
We'll open a school for scuba diving in Polynesia or we'll go to Patagonia.
Polinezya'da dalış okulu açarız, istersek Patagonya'ya gideriz.
Let's go scuba diving.
Hadi aletli dalış yapmaya gidelim.
Just move to San Francisco... and go scuba diving for cute guys in underpants...'cause obviously, there's just nothing keeping you here!
Git ve San Francisco'ya taşın... ve iç çamaşırlı sevimli erkekler için dalış dersleri al... çünkü açıkça belli ki seni burda tutan hiçbir şey yok!
I'll cash in the honeymoon tickets, fly to Bali, and go scuba diving.
Balayı biletlerinin parasını alıp, Bali'ye dalmaya gideceğim.
She's scuba diving in Bali.
Bali'ye dalmaya gitti.
They had parasailing and scuba diving
Parasailing ( sürat motorunun arkasına takılan bir paraşütle yapılan bir su sporu ) ve scuba dalışı vardı.
While scuba diving, she got lost from her friends and ended up drowning.
Skuba dalışı yaparken, arkadaşlarından ayrılmış, sonra da boğulmuş.
This has been vacuum-tested to a depth of 200 feet if you're scuba diving.
Aletli dalış yapıyorsanız, bunun 62 m. Derinliğe kadar vakum testi yapılmıştır.
In Mexico I used to take tourists on scuba diving trips.
Meksika'da turistlere skuba dalışları yaptırdım.
You know what? I think I'm gonna skip the scuba diving.
Baksana, galiba ben skubayı boş geçeceğim.
L-I was for a few weeks. But then all he ever talked about was scuba diving.
Bir hafta öyle idi Sonra skubadan başka birşey konuşmaz oldu.
You screwed a scuba diving instructor on our honeymoon.
Balayımızda skuba hocası ile ilişkiye girdin.
I'll get my scuba-diving equipment and really show you...
Gidip deniz altı malzemelerimi getireyim de sana neler yapabildiğimi göstereyim.
The scuba club wants a report on diving under the influence. Let's see.
Dalış kulubü etki altında dalma hakkında bir rapor istiyor.
It might help explain why a scuba instructor went diving'all by himself.
Bu, lisanslı bir dalgıcın neden bir başına dalmaya çıktığını açıklamaya yardımcı olabilir.
Scuba diving?
Dalış mı?
You said you liked scuba-diving and raced seahorses.
Tüple dalmayı ve denizatı yarışmasını sevdiğini söyledin.
Have you heard of scuba diving?
Tüplü dalışı duydun mu?
The getting fat or the not drinking? ... Jamaica for the weekend scuba diving.
Jamaika'da dalgıçlık yaptık.
We're swimming, we're snorkelling, we're scuba-diving.
Yüzüyoruz, şnorkel ile dalıyoruz.
- MY EX. EX-SCUBA-DIVING INSTRUCTOR?
Eski - dalma hocası?
And here they are scuba-diving.
Burada dalıyorlar.
We should be scuba-diving.
Bizim de dalıyor olmamız lazım!
Carrie's making us go scuba-diving.
- Carrie bizi zorla dalmaya gotürüyor.
Um... do you have anything for when you're scuba-diving and you panic and you drag a kid under the water, and... and he bites you?
- Emin değilim.
Why don't you find Mr. Hofferman and go scuba-diving with him?
O zaman sen de Bay Hofferman bul, onunla dalmaya git!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]