Selfie перевод на турецкий
383 параллельный перевод
- Yeah. Although, um, you know, some of those are great angles that you can't get with a selfie, so, uh...
Yine de bilirsin, bunların bazıları selfie'yle çekilemeyecek kadar iyi açılara sahip yani...
- No! - Okay, right.
- Selfie?
Worst selfie ever, right?
Dünyanın en kötü fotosu, değil mi?
Take a selfie like we're a couple on a date.
Randevulaşmış bir çiftmişiz gibi fotoğrafımızı çek.
A full selfie. Like, not even a selfie.
Boydan resimlerimiz ama biz çekmemişiz gibi.
You just vined your first selfie, Ron.
Az önce ilk defa kendi vine'ını yaptın, Ron.
And I'm vining you vine your selfie.
Ben de senin ilk vine'ını çekişini vineladım.
For $ 10, I'll send them a selfie in the new pants that they bought.
10 $'a onların aldığı yeni iç çamaşırlarının içinde kendimi çektiğim fotoğrafı göndereceğim.
For $ 20, I'll send them a selfie without pants.
20 $'a, iç çamaşırsız fotoğrafımı göndereceğim.
permission to take a selfie of the two of us, sir?
Jake geri döndü. İkimizin bir resmini çekme izni istiyorum, efendim.
I posted a selfie of my crying.
Sana ağlayan selca * göndermiştim.
I uploaded my tears selfie and I even told him I did.
Ağlamaklı selca yüklüyorum ve ona söylüyorum.
A selfie centered on the your bare skin.
Çıplak tenine odaklı selca gibi.
Just because you didn't know better than to take a naked selfie while you were in the coldest part of the country...
Ülkenin en soğuk bölgesinde çıplak fotoğrafını çekmemen gerektiğini bilmen gerekirdi.
elfie-selfie.
Cinli fotoğraf.
- How are you hotter than your selfies?
- Selfie fotoğraflarından nasıl daha seksi olursun?
I'll just take a selfie'cause it's more flattering.
Kendim de yaparım, daha onur veriri olur hem.
Who you sending the selfie to?
Selfie'leri kimse yolluyorsun?
How about a selfie?
Şey, bir selfie çekebilir miyim?
Selfie!
Selfie!
- Let's do a selfie.
- Hadi selfie çekelim.
- Selfie?
- Selfie mi?
No! - You don't even deserve a selfie.
- Bunu hak etmiyorsun.
We're taking a selfie.
Bir selfie çekelim seninle.
He practically takes selfies with his victims.
Neredeyse kurbanlarıyla selfie çekecek.
I'd better not find that... selfie on your Instagram.
Şey bulmasam iyi olur... Instagram'de selfie'inizi bulmasam iyi olur.
Selfie... gone.
Selfie... elveda.
Although I have taken the occasional driving selfie.
Ara sıra sürerken kendi fotoğrafımı çekiyorum ama.
A few days ago, a Mexican teenager posted a selfie on his facebook page... managed to capture our guy leaving a grocery store in the background.
Birkaç gün önce, Meksikalı bir genç, facebook sayfasında kendi fotoğrafını yayınlamış arka planda adamımızın marketten ayrılırken görüntüsünü yakalamayı başarmış.
I think this calls for a Pamela Lansbury selfie.
Bence bir Pamela Lansbury fotoğrafının zamanı geldi.
- So just send him a selfie.
- O halde ona'selfie'gönder.
That girl who's been leaving fucking selfies all over your Facebook?
Facebook'una salak saçma Selfie'ler atan o kız mı?
I just took a selfie and didn't show up in it.
Az önce selfie çektim ve resimde yokum.
It's a... it's a selfie.
Bir selfie.
- I know how to stage a selfie.
Nasıl fotoğraf çekileceğini biliyorum.
Not even a little selfie?
Küçük bir selfie bile mi? Hayır.
Is this what you're gonna do with your life - sleep late and take a selfie?
Geç kalkıp kendi fotoğraflarını çekerek mi? !
It's a selfie.
Bu bir selfie ( özçekim? o.O No. ).
Please, I was on to you the second I saw that weird cinnamon roll selfie you took months ago.
Lütfen, aylar önce paylaştığınız o tuhaf, pek tatlı... Selfieden beri gözüm üstünde.
There were a hundred texts from vivian, Worried about you, A selfie that I can never unsee,
Vivian'dan senin hakkında endişelendiğine dair yüzlerce mesaj kendini çektiğin, hiç göremediğim fotoğraflar ve onlarca sesli kayıt mesajları vardı.
Don't tell me you're trying to take a selfie with the Gorgon.
Sakın bana Gordon ile selfie çekmeye çalıştığını söyleme.
It'll be $ 5 to take a selfie with the Leprechaun.
- Leprikon ile selfie çektirmek 5 dolar.
How about I take a selfie?
Hadi bir selfie çekilelim.
I need a selfie with whoever I hook up with for my Facebook page.
Facebook'a koymak için seks yaptığım kişiyle selfie çekilmeliyim.
I hear that phone has a great camera for selfies.
O telefonun selfie çekmek için iyi bir ön kamerası olduğunu duydum.
Take a selfie of us.
Fotoğrafımızı çekelim.
( stammering ) that's- - that's called a "selfie."
Bu! Ona "özçekim" deniyor.
Wait, let me, at least, take a selfie of us.
Biraz bekle, en azından birlikte selfie çekilelim.
We can be celebrity food truck owners, now, come on. Drop trou, take a quick selfie of your buns.
Pantolonu indir, hemen kıçının resmini çek.
- A selfie?
- Selfie mi?
Kyle just sent me a selfie. What do I do?
Kyle kendi çektiği fotoğrafını yolladı.