Semitism перевод на турецкий
110 параллельный перевод
I've asked him to do a series on anti-Semitism.
Anti-semitizm ile ilgili bir dizi yapmasını istedim.
He wants me to do a series on anti-Semitism.
Anti-semitizmle ilgili bir dizisi yapmamı istiyor.
It was a girl Minify's niece, who suggested that series on anti-Semitism. You don't say!
Enteresan olan, Anti-semitizm dizisini öneren bir kızmış, Minify'nin yeğeni.
What's anti-Semitism?
- Ne? Anti-semitizm nedir?
So there's enough anti-Semitism in life without reading about it? No.
Bu konuda yazılmadan da hayatta yeterince anti-semitizm var yani?
Anti-Semitism in business, professions.
Hiç. Her yolu denedim.
- Mr. Green will do a series on anti-Semitism.
- O benim mahlasım. Bay Green anti-semitizm hakkında bir dizi yapacak.
- Listen, Miss Wales, I hate anti-Semitism.
Ben bunu demedim- - Bakın Bayan Wales, anti-semitizmden nefret ederim.
- I'm doing a series for him on anti-Semitism.
Onun için bir anti-semitizm yazı dizisi hazırlıyorum.
I'm doing a series on anti-Semitism.
Anti-semitizm hakkında bir dizi yapıyorum.
It's just that... well, I'm on the sidelines in anti-Semitism.
Sadece... Anti-semitizm konusunda taç çizgisindeyim.
People who'd never beat up a Jew. People who think anti-Semitism is away off in some crackpot place with low-class morons.
Anti-semitizmin aşağı sınıf moronlarda ve kaçık tiplerde bulunduğunu sanan insanlar.
If I say that's anti-Semitism, your feeling that being Christian is better than being Jewish you'll tell me I'm heckling you or I'm twisting your words around or it's just facing facts, as someone else said to me yesterday.
Bu anti-semitizmdir, Hıristiyan olmanın Yahudi olmaktan daha iyi olduğuna inanıyorsunuz desem, sizi sorularla sıkıştırdığımı yada sözlerinizi çarpıttığımı söyleyeceksiniz... Dün birinin de bana dediği gibi, bu sadece gerçeklerle yüzleşmektir.
Though what plot there can be to a series on anti-Semitism escapes me.
Gerçi anti-semitizm dizisindeki bu kumpas nedir, bir ben anlamadım galiba.
This quickly led to xenophobia, Anglophobia and anti-Semitism.
Bu, bir anda yabancı düşmanlığına İngiliz düşmanlığına ve anti-Semitizm'e yol açtı.
But anti-Semitism had also begun to rear its ugly head.
Ama anti-Semitizm çirkin yüzünü göstermeye başlamıştı bile.
Many who used to hide their feelings openly declared their anti-Semitism to the point that France began adopting certain German values, and sought to get closer to Hitler, in the hope of creating a Europe where France and Germany would collaborate and obviously anti-Semitism became a common element between many Germans and Frenchmen.
Duygularını saklayan pek çok kişi bir noktaya kadar anti-Semitizm düşüncelerini açıkça ifade etti öyle ki Fransa, belirli Alman değerlerini benimsemeye başladı ve Fransa ve Almanya'nın işbirliği yapacağı yeni bir Avrupa yaratma umuduyla Hitler'e yaklaşmanın yollarını aradılar ve anti-Semitizm pek çok Alman ve Fransız arasında açıkça ortak bir unsur haline geldi.
You know as well as I do that anti-Semitism and Anglophobia are never hard to stir up in France.
Siz de benim kadar biliyorsunuz ki anti-Semitizmi ve İngiliz düşmanlığını Fransa'da başlatmak hiç de zor değil.
Does anti-Semitism still exist in Auvergne?
Bunu görmüş olsalardı benim yaptığımı yaparlardı.
There is a lot of discussion on anti-Semitism.
Bizim gibi insanların gerçekten hiçbir seçeneği yoktu.
Don't forget that my entire youth took place in an atmosphere which was ripe in violent anti-Semitism.
Komünistlerden taraf olamazdık bu yüzden diğer devrimci partiyi seçmek zorunda kaldık ki bu da faşizmden başka bir şey değildi.
You're a very silly man and I'm not going to interview you. - Ah, anti-semitism!
Çok salaksın, seninle röportaj yapmayacağım.
- Exactly. The cross-examination was filled with anti-Semitism.
Suçlamalarda Yahudi karşıtlığından geçilmiyor.
The failure of the country to get behind New York City is anti-Semitism.
Ülkenin çöküş nedeni bence anti-Semitizm...
When some group disagrees with you, it's anti-Semitism.
Ne zaman biri sana karşı olsa, hemen Yahudi düşmanlığı diyorsun.
A Jewish doctor must do it so there's no anti-semitism involved.
Bir Yahudi doktoru bunu yapmalı böylece işin içine anti-semitizm karışmaz.
Federalism is anti-Semitism.
Federalizm de, Yahudi düşmanlığıdır.
I tell you there's a great increase in anti-Semitism... coming from the United States.
Antisemitizmde Amerika'dan kaynaklanan büyük bir artış söz konusu.
The same anti-Semitism for which Poland has gained such worldwide renown, did a similar anti-Semitism guide your own destiny, help you along, protect you in a manner of speaking, so that you became one of the minuscule handful of people who lived
Hep aynı anti-yahudilik... Polonya bu yüzden dünya çapında ün kazandı mı? Bu benzer anti-yahudilik aradan sıyırman için senin de kaderini çizdi mi?
Do you know what Lenin said about anti-Semitism?
Lenin'in Yahudi düşmanlığı için ne söylediğini biliyor musun?
There's so much anti-Semitism the last 4,000 years... we must be doin'somethin bring it about.
Anti-semitizm 4000 yıldır varsa bunda bizim de payımız var, değil mi?
Current anti-Semitism under "Grofaz," cross-reference "Der Fuhrer." Bring it all.
Mevcut anti-semitizm, alt başlık "Grofaz", diğer referans "Der Fuhrer". Hepsini getir.
As a Jewish child, the anti-Semitism of the time affected him.
Orduyu gönderip bir radyo istasyonunu havaya uçuruyorlar.
Anti-Semitism is like an impotent man that blames his wife.
Anti-Semitizm, kadınını suçlayan iktidarsız erkek gibi bir şeydir.
And I don't understand Hitler's anti-Semitism.
Hitler'in onlara karşı olan, bu düşman tutumunu da anlamış değilim.
He's one of these guys that anything goes wrong he blames anti-Semitism.
Ne zaman birşey yanlış gitse..,... suçu anti-seministlere atan tek kişi yeryüzünde.
One way to his heart was to feed his anti-Semitism.
Kalbine giden yollardan biri Anti-Semitik duygularını okşamaktı.
Are you saying it's wrong to feel sensitive... about anti-Semitism?
Buna gore Yahudi karsitligina duyarli olmak... sence yanlis mi, diyorsun?
Ostara magazine was a good example of how Hitler would have picked up his racism and his anti-Semitism.
Ostara dergisi Hitler'in ırkçılığını ve Yahudi karşıtlığını nasıl devşirdiğinin güzel bir örneğiydi.
Anti-Semitism is the creed of resentful and unsuccessful people.
- Yahudi düşmanlığı... son zamanlarda bütün Avrupa'da yükselmeye başladı.
The worst thing about anti-Semitism is it's a philosophy of philistines.
Yahudi düşmanlığı İncil'den kaynaklanıyor.
Or is it we've just gone back to anti-Semitism as a solution?
Yahudi düşmanlığı... bazıları için bir saplantı haline geldi.
The conversion of mere anti-Semitism into the deliberate extermination of the Jews of Europe.
Anti-semitist idealler altında Avrupa Yahudilerinin katı bir şekilde yok edilmesini.
Hitler didn't invent anti-Semitism!
Bayan Redlich'in buraya sizinle politika tartışmaya geldiğini düşünmüyorum!
Anti-Semitism is exactly what we're trying to leave behind.
Yahudi karşıtlığı bizim tam anlamı ile geride bırakmaya çalıştığımız şey.
I think anti-Semitism today is largely a Jewish phenomenon.
Bana göre bugünkü Yahudi karşıtlığı büyük bir Yahudi fenomeni.
- What's anti-Semitism? - Hm?
- Anti-semitizm nedir?
Julius Streicher - the main Nazi "preacher" of racism, obscurantism and anti-semitism.
Julius Streicher.
Corfu's always had anti-Semitism?
Korfu her zaman mı Yahudi karşıtıydı?
The affair inflamed Russian anti-semitism.
Maslahat Rusların anti-semitik yaklaşımlarını yerden yere vurdu.
That is why we made anti-Semitic laws. And why you, my friend, can never understand anti-Semitism.
Amerika Japonya ile savaştaydı.