Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / She's gone

She's gone перевод на турецкий

5,957 параллельный перевод
I believe she's gone.
Gittiğine inanıyorum.
She's really gone.
Gerçekten öldü.
This is the third message alerting you that your psychotic little she-vamp has gone AWOL, and if you hadn't noticed, it's dark outside, so every dead sorority girl tonight is officially on you.
Bu senin psikopat vampirciğinin ortadan kaybolduğunu haber verdiğim üçüncü mesajım. Ayrıca fark etmediysen, hava karanlık. Yani bu gece ölecek olan herkesin sorumluluğu sana ait.
I drop a dime, she's gone.
Ele verdiğim an, kızın işi biter.
She's gone
Gitmiş.
She may have gone too far with that one.
Bunda biraz fazla sallamış olabilir.
She's gone.
Gitti.
She's gone.
O öldü.
I can't believe she's gone.
Öldüğüne inanamıyorum.
Well, she's gone forever.
Artık asla bulamam.
I've gone through everything That she's said on the record
Son 24 saat içerisinde kaydedilmiş... sözlerinin hepsini taradım.
Your mom... she's gone.
- Annen... gitti.
That she's gone.
- Gitmiş.
- She's gone.
- Gitmiş.
Oh, she's gone.
Gitti o.
But she's gone from male victim to female victim.
Ama erkek kurbandan kadın kurbana geçmiş.
She's gone to work and she seems to have lost my car.
İşe gitti, görünüşe bakılırsa arabamı almış.
She's gonna be all adrift now that you're gone, man.
Şimdi gittin diye kendi haline kalacak.
She's gone.
Karım öldü.
[voice breaking] She's gone.
Öldü.
She's gone.
O artık yok.
It's sad to say, but now that she's gone, I know, it's sad... I don't even feel sad or pain or hurt, or...
Söylemesi üzücü bir şey, biliyorum ama ölmüş olmasına rağmen ne bir acı ne de bir üzüntü hissediyorum.
The girl that you came back for, she's gone.
Uğruna geçmişe geldiğin kız artık yok.
She's gone off-road...
Yoldan çıktı.
She's gone.
Yaratık gitti.
She's gone.
Öldü.
- She's gone!
- Öldü!
- She's not gone!
- Ölmedi!
Now she's gone.
Ama artık yok.
I think she's gone.
Ben o gitti olduğunu düşünüyorum.
She's gone.
O gitti.
All I know is that the woman that I love is gone and her children keep asking me when she's coming back and I don't know what to tell them.
Tek bildiğim sevdiğim kadının gittiği çocuklarım bana her gün, annemiz ne zaman gelecek baba, diye soruyorlar onlara ne cevap vereceğimi bilmiyorum.
She's not gone.
Ölmedi o.
She's gone off with this fellow she met.
Tanıştığı bir adamla gitti.
She's gone, man.
Artık çok geç dostum.
She's gonna be gone for a couple of days.
Birkaç gün olmayacak.
I'm gone no more than five minutes, dude, and she's not here.
Gideli beş dakika bile olmamıştı ve o burada değil.
She's gone, Max.
- Gitti o Max.
Max, she's gone.
Max, gitti artık.
She's gone!
O gitti!
She's gone. Now you're gone.
O yok, artık sen de yoksun.
Coit's been burning a while. She's gone someplace else.
Coit Kulesi bir süredir yanıyormuş.
She's gone crazy?
Deli gibi dolaşıyor?
I mean, shit, man, we know what it feels like to have a fuckin'whore in our lives and then wake up one morning, and, poof, she's just fuckin'gone.
Siktir be oğlum. Hayatımızda orospunun tekinin bulunması nedir biliyoruz. Sonra bir sabah uyanırsın ve püf, karı gidivermiş.
She's gone.
Onu kaybettik.
She's gone.
Kaçtı.
- She's gone!
- O öldü!
She's gone?
Gitti mi?
She's gone.
Kız gitti.
She's gone.
Yok.
She's having dinner so I'm having a cheeky cigarette while she gone.
Kendisi yemeğini yerken ben de yokluğunda keyif sigaramı içiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]