Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / She didn't see anything

She didn't see anything перевод на турецкий

74 параллельный перевод
She said you were able to do it so that you never really saw anything you didn't want to see.
Böyle bir şeyi yapabileceğini söyledi. Böylece görmek istemediğin bir şeyi gerçekten hiç görmezmişsin.
Well, Nora thought she saw a ghost, but I didn't see anything.
Nora bir hayalet gördüğünü söyledi ama ben bir şey görmedim.
It's as if she didn't see or hear anything.
Sanki hiçbir şey görmüyor ve duymuyor.
She maintains she didn't see anything.
Hiçbir şey görmediğini söylüyor.
She didn't want to see me from nothing. She said she didn't know anything.
Benimle hiç bir şekilde görüşmeyeceğini bildiği hiç bir şey olmadığını söyledi.
She didn't see anything.
Hiçbir şey görmedi.
She didn't see anything.
Bir şey görmemiş.
- She said she didn't see anything.
- Hiçbir şey görmediğini söyledi.
She didn't see anything
Bir şey görmemiş.
She didn't see anything.
O hiçbir şey görmedi.
My roommate Kathy was there, but she didn't see anything.
Oda arkadaşım Kathy oradaydı. Ama hiçbir şey görmedi.
If she didn't see anything, why is she running so hard?
Eğer bir şey görmediyse, neden durmadan deliler gibi kaçıyor? .
I didn't see anything, so... if she thinks he's alive, then maybe he is alive.
Ben hiçbir şey görmedim. Onu canlı sanıyor, belki de öyledir gerçekten.
She didn't see anything.
Hayır, o da bir şey görmedi.
She said she'd seen a man in the garden, I didn't see anything.
Bahçede bir adam gördüğünü söyledi. Ama ben bir şey görmedim.
I told you she didn't see anything!
Size söyledim, hiçbir şey görmedi! O zaman bir sorun olmayacak.
And yet, Sensei pretended like she didn't see anything.
ama Usta bir şey görmemiş gibi davrandı.
She didn't see anything.
O hiç bir şey görmedi.
- She didn't see anything.
Hiçbir şey görmedi.
She didn't see anything. I made sure of it.
Hiçbir şey görmedi, bundan eminim.
- I told you she didn't see anything.
Size söyledim, hiçbir şey görmedi!
You didn't see her face, you didn't hear anything she said?
Yüzünü görmedin mi, söylediklerini duymadın mı?
Jackie was with me, but she didn't see anything.
Jackie de benimleydi ama bir şey görmedi.
If she was hit by the bus, we would have found her body... but we didn't see anything.
Eğer ona otobüs çarpmış olsaydı onun vücudunu bulurduk ama biz bir şey görmedik.
She didn't see anything either because it was night time.
Hiçbir şey de göremezdi çünkü gece olmuştu.
She didn't see anything.
Kadın hiçbir şey görmedi.
See what she missed. Maybe she didn't miss anything.
Belki bir şey kaçırmamıştır.
Don't worry.She didn't see me do anything newsworthy.
Merak etme. Beni haber olacak bir şey yaparken görmedi.
- She didn't see anything.
- Hiç bir şey görmedi. - Çeneni kapat!
I don't know. The paper said she didn't see much of anything to distinguish them.
Gazete ayırt edici bir şey görmediğini söylüyor.
She didn't see anything.
Bir şey görmedi.
Kit, she didn't see anything, but I swear she's got some kind of fucking crazy idea that I'm having an affair with Kelly.
Kit, bir şey görmedi. Ama yemin ederim sanki Kelly'le ilişkim varmış gibi deli bir fikre sahip.
She was flying her kite and didn't see anything.
Uçurtmasıyla oynuyordu, bir şey görmemiş.
- Ma'am, she didn't really see anything.
- Ya hocam, öğretmen bir şey görmedi ki.
She didn't see anything, man.
Hiçbir şey görmedi, ahbap.
She didn't see anything.
O bir şey görmedi.
She didn't see anything?
Bir şey gördü mü?
She didn't see anything.
Bir şey görmedi ki.
That stepmother pretended she didn't see anything no matter how much Max screamed and cried.
Abby! Lütfen, ölme!
That stepmother pretended she didn't see anything no matter how much Max screamed and cried.
O üvey anne Max ne kadar çığlık atıp bağırsa da görmemezlikten geldi...
I'm sorry I didn't tell you about Jackie, and I understand how it looks, but you'll see - she doesn't change anything.
Sana Jackie'den bahsetmediğim için üzgünüm ve bunun nasıl göründüğünü anlıyorum ; ama göreceksin ki bu hiçbir şeyi değiştirmez.
It's a case I'm working on, she didn't see anything.
Üzerinde çalıştığım bir vaka. - Hiçbirşey görmedi.
So I guess the landlady didn't see anything, but she definitely heard Brandon out here caterwauling the other day.
Sanırım ev sahibi bir şey görmemiş ama Brandon'ın burada olduğunu azgın kedi gibi sesler çıkardığını duymuş.
Well, we got the woman who owns the car, but, uh, she didn't see anything.
Arabanın sahibi olan kadın var ama bir şey görmemiş.
- She didn't see anything.
- Judi, bir şey görmedi.
She said she didn't see anything, but this would have hijacked every single video system.
Hiçbir şey görmediğini söylemişti. Fakat bu tüm görüntü sistemlerine bulaşmıştır.
Let's see if she agrees you didn't do anything.
Bakalım o da hiçbir şey yapmadığın konusunda hemfikir olacak mı?
But don't worry. She didn't see anything.
Ama merak etmeyin, hiçbir şey görmedi.
And she insists she was locked in the bathroom the whole time, so she didn't see anything.
Olay sırasında banyoda kilitli olduğu konusunda ısrarcı. Hiçbir şey görmemiş.
You mean the girl who said she didn't see anything.
Hiçbir şey görmediğini söyleyen kızdan bahsediyorsun.
The nanny said she was upstairs with the kids the night the wife was murdered, and didn't see anything or hear anything.
Dadı kadının öldürüldüğü gece üst katta çocuklarla birlikte olduğunu hiç bir şey görüp duymadığını söyledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]