Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / She didn't show up

She didn't show up перевод на турецкий

232 параллельный перевод
When she didn't show up, I gave her a call at her place, but there was no answer.
Gelmeyince, onu yerinden aradım, fakat yanıt yoktu.
She didn't show up, so I'm playing this.
O gelmedi, bu yüzden yerine ben oynuyorum.
She didn't show up?
Gelmedi mi?
I waited a moment or two, but she didn't show up, so I went direct to the sister's room.
Bir iki dakika bekledim ama ortaya çıkmadı bu yüzden doğru rahibenin odasına gittim.
Only she didn't show up.
Ama o gelmedi.
Don't you think you're going off half-cocked'cause she didn't show up once?
Kız, bir defacık gelmedi diye fevri davrandığını düşünmüyor musun?
- I waited but she didn't show up. - Who's here?
- Bekledim ama gelmedi.
Subu, she didn't show up last time.
Subu, kız geçen sefer gelmedi.
Sam said she didn't show up.
Sam kadının gelmediğini söylemişti.
I wanted her to tell him she'd met a man in Megève who was getting really close to her and that she was afraid she wouldn't resist him very much longer, that if he didn't show up the next day, she was afraid something might happen.
Megève'de ona çok yakın bir adamla karşılaştığını söylemesini istedim ve ona karşı daha fazla direnemeyeceğini ertesi gün gelmezse bir şeyler yaşanabileceğinden korktuğunu söylemesini istedim.
And when you didn't show up that first time, she came by, and we had a drink.
Sen ilk buluşmamıza gelmediğin gün tesadüfen o geldi ve bir içki içtik.
"but she didn't show up today."
"ama bugün gelmedi."
The next day, she didn't show up, and Yolanda came.
Ertesi gün görünmedi. Onun yerine Yolanda geldi.
Well, her father came to pick her up at 1 o'clock today and she didn't show.
Iyi, babasi bugun saat 13 00 da onu almaya gelmis, ancak ortada yokmus.
I'd just as soon she didn't show up alone.
Yalnız görünmesini istemiyorum.
She didn't show up at mealtime
Yemekte belli etmedi.
Alice Cavender didn't come home last night and she didn't show up at school today.
Alice Cavender dün gece evine dönmemiş bugün de okula gitmemiş.
I mean, she should be here by now, shouldn't she? Even if Hector didn't show up?
Hector ortaya çıkmamışsa bile kardeşimin şimdiye burada olması gerekmez miydi?
I waited as long as I could, but when she didn't show up I decided to leave.
Onu bekleyebildiğim kadar uzun süre bekledim ama gelmeyince gitmeye karar verdim.
It all began when my mother didn't show up for my first birthday party... because she was having my sister.
Her şey, annemin kardeşimi doğurduğu için ilk doğum günü partimi ekmesiyle başladı.
Says his daughter didn't come home last night and she didn't show up at school today, either.
Kızının dün gece eve gelmediğini ve bu sabah da okulda olmadığını söylemiş.
It's not like she's in the back going, "I can't believe Jerry didn't show up."
Bu yolcu etme değil ki, "Jerry'nin gelmediğine inanamıyorum." desin.
He came to see his daughter, and when she didn't show up, he left.
Kız kardeşini görmeye geldi ve göremeyince gitti.
I bet she didn't show you that before she sent you up there.
Bahse girerim seni yukarı göndermeden önce bunu sana hiç göstermedi.
I was expecting her, and she didn't show up at customs...
Onu bekledim ama gümrükte bir türlü rastlaşamadık.
Gory if she didn't show up in high spirits.
Tabii neşesi pek yerinde değildi.
- You said if she didn't show up...
- Ama eğer gelmezse, o- -
When she didn't show up, I went back to my apartment, but the place was torn apart.
O ortalarda görünmeyince, ben de apartmana döndüm. Fakat ev darmadığın olmuştu.
My mom always comes to pick me up, but she didn't show up today.
Annem her zaman beni almaya gelir, fakat bugün gelmedi.
She didn't show up to get her share.
Payını almak için gelmedi.
And then, of course, she didn't even show up.
Parka bile gelmedi.
She didn't think you were going to show up.
Ortaya çıkacağını düşünmüyordu.
The maid comes every 0ctober, but she didn't show up precisely in this one.
Temizlikçi her Ekim ayında geliyordu, ama bu sefer gelmedi.
And she didn't show up.
Gelmedi.
Well, she didn't show up.
Hâlâ ortalarda yok.
But she didn't show up
Ama o gelmedi.
Because Javier's relatives called here looking for Natalie. Said she was supposed to fly back this morning and didn't show up.
Çünkü Javier'in akrabaları Natalie'yi buradan aradılar ve bugün uçakla geri döneceklerini ama Natalie'nin gelmediğini söylediler.
Yeah, but she didn't show up for her shift, so they asked me to stay, which is a pain in my ass'cause I think I got the flu.
Evet, ama mesaisine gelmedi, ve benden de kalmamı istediler, ki bu da tam bir baş belası oldu çünkü sanırım grip oldum.
I'm so sorry my intern didn't show up yet. I'm sure she'll be there any second.
Üzgünüm, stajyerim henüz gelmedi, ama birazdan gelir.
Well, maybe her date didn't show up and she grabbed some pills and washed it down with a little bubbly and said bye-bye to the single life.
Belki de beklediği adam gelmedi, o da birkaç hap aldı ve... şampanyayla içti, sonra da yalnız hayata veda etti.
Police said if she didn't show up, well....
Polis dedi ki, eğer ilk hafta ortaya çıkmazsa...
Piper just left without Leo, and she didn't say goodbye to us, or come up and show us what she's wearing or anything.
Piper leo'yu almadan ve bize hoşçakal demeden çıktı, ve buraya çıkıp bize ne giydiğini göstermedi.
She didn't show up for work this morning.
Sabahleyin işte de gözükmedi.
She was booked on the flight, sir, but she didn't show up.
Valerie uçaktan bilet almış efendim ama uçağa hiç binmemiş.
You know, a girl once promised to play with us, but she didn't show up.
Bir seferinde kızın biri bizimle oynamaya söz vermişti. Fakat gelmedi.
I spent all day at the window but she didn't show up.
Pencerede bekler geçirdiğim gün Onun gelmeyeceği gündü.
Don't know why she didn't show up today
Bugün neden gelmediğini bilmiyorum
The fact Ms. Bump didn't show up for this hearing indicates... ... she knows she has no case.
Bayan Bump'un burada olmayışı da gösteriyor ki onun hiçbir dayanağı yok.
She checked on him when he didn't show up for mass.
Ayine gelmeyince kadın kontrol etmeye gelmiş.
The judge issued the warrant when she didn't show up for court.
Claire duruşmaya gelmeyince yargıç kararı verdi.
She didn't show up.
Gelmedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]