Shenanigans перевод на турецкий
334 параллельный перевод
More shenanigans!
Tam bir entrikacı!
Is this one of your shenanigans?
Bu yine senin numaralarından biri mi?
It's too late for legal shenanigans.
Hukuki saçmaliklar için biraz geç.
You're wasting my time with your shenanigans
Saçmalıklarınızla vaktimi boşa harcıyorsunuz.
Shenanigans my foot!
Saçmalıkmış, hadi oradan!
I mean, that maybe I wasn't the girl for such shenanigans?
Yani, belki, bu tip oyunlar için uygun bir kız olmadığımı?
And I don't care what shenanigans you and the rest of your crowd are trying to pull.
Sen ve geri kalanınızın çevirmeye çalıştıkları hilekarlıklar umurumda değil.
What are these shenanigans?
Nedir bu maskaralık böyle?
No shenanigans in here.
burada maskaralık yok.
With all your shenanigans, we can forget it.
Tüm bu saçmalıklarınla, bunu aklımızdan silebiliriz.
The forests are full of gypsies and the gypsies are full of shenanigans such as swallowing swords and chewing broken glass, eating fire.
Ormanlar çingenelerle doludur ve çingeneler arasında bir sürü madrabaz bulunur, kılıç yutanlar kırık cam yiyenler ve alev yutanlar.
Listen Pedrucho, your shenanigans are creating problems for me.
Dinle Pedrucho, bu saçmalıkların bana sıkıntı yaratıyor.
Listen, no shenanigans.
Bak, maskaralık yapma.
Rambert thinks he's being very clever. I know he's gotten mixed up in some financial shenanigans.
Rambert'in, kendini çok zeki zannederek... bir süredir bazı finansal dalavereler çevirdiğini hissediyorum.
You boys have been pulling some dangerous shenanigans in here.
Siz çocuklar tehlikeli saçmalıklarla uğraşıyorsunuz.
Simple business plan, no shenanigans, no coercion, good value for the assets and we all come off well.
Basit bir iş planı uyanıklık yok, tehdit yok, kar için iyi bir teklifiniz varsa sonra vedalaşacağız.
I will not have you offending my customers with your bawdy shenanigans.
Müstehcen hareketlerinle, onları kaçırmana izin vermeyeceğim
His hackneyed shenanigans robbed me of my dignity for years.
O bayat numaraları yıllarca benim saygınlığımı çaldı.
I don't know what kind of shenanigans you've been pulling this time, but I just had to untie your baby-sitter and pay her off so that- - Are you saying to the world that you just aided and abetted... the escape of the notorious Baby-sitter Bandit? Excuse me.
Bu defa ne biçim bir numara çevirdiğini bilmiyorum ama az önce çocuk bakıcısını çözüp bize dava açmasın diye fazladan para vermek...
I just thought you ought to know what your sentimental, goodwill shenanigans cost us yesterday.
Senin şu duygusal maskaralıklarının dün bize neye mal olduğunu bilmelisin.
You do know what shenanigans are, don't you?
Maskaralık ne demek, biliyorsun değil mi?
Uh, what is "shenanigans?"
Maskaralık ne demek?
But Scott's shenanigans have been causing quite a stir!
Ama Scott'un şaklabanlıkları oldukça büyük bir karışıklığa sebep oldu!
I'm sick of your shenanigans!
Bıktım senin bu zırvalarından!
Sorry, Mr. Burns, but I don't go in for these backdoor shenanigans.
Üzgünüm Bay Burns ama bu kurnaz oyununuza kanmayacağım.
We've had enough of these shenanigans.
Bu şantajcılardan yeterince şey aldık.
Quite understandably, as it turned out... with these political shenanigans going on.
Dışarıda bu politik saçmalıklar varken bu gayet anlaşılabilir bir şey.
You promised you'd put an end to Bulldog's shenanigans and instead you encouraged him.
Bulldog'un saçmalıklarına son vermek için söz vermiştin ama sen gidip cesaret verdin.
And frankly, those shenanigans have no place in an office environment.
Ve bu tarz şakaların ofiste yapılmasını da hiç hoş bulmuyorum.
I don't want any more shenanigans out of you.
Daha fazla maskaralık istemiyorum.
We'll talk about school, your shenanigans and all your cousins'mischief. Okay, honey?
Okul, senin kurnazlıkların... ve kuzenlerinin haylazlıklarından falan bahsederiz.
He did this to me after all the shenanigans we successful?
Ve birlikte atlattığımız onca şeyden sonra mı?
No more shenanigans. No more tomfoolery. No more ballyhoo.
Bundan sonra serserilik yapmak yok.
What is all this shenanigans?
Nereden çıkıyor bu saçmalıklar?
God, it's bad enough I have to deal with Eddie and Dad and- - Their shenanigans.
Eddie, babam ve oyunlarıyla baş etmek zaten zor.
- You were behind all the shenanigans.
- Tüm o kurnazlıkların arkasında sen vardın.
The whole town's in an uproar about your sleazy shenanigans.
Tüm kasaba sizin adi maskaralığınızı konuşuyor.
Hey, we could have used you here last week what with the shenanigans and everything.
Geçen hafta buradaki alavere dalaverede iyi işimize yarardın.
Any shenanigans, the deal is off.
Tek bir kurnazlık yaparsan, anlaşma yatar. - Şu lanet çeneni kapatsan olmaz mı?
One hot afternoon in Cartagena... the boys decide they have had quite enough of Sebastian's shenanigans... and they- - well, they eat him.
... ve sıcak bir öğleden sonra Cartagena'da Çocuklar artık Sebastian'ın hilelerinden usandıklarına karar veriyorlar. ... ve onu yiyorlar.
Shenanigans!
Hilekârlık!
I'm declaring shenanigans.
Seni Hilekâr ilan ediyorum.
- I declare shenanigans on this operator. - Why?
Memur Barbrady, bu karnaval işletmenini Hilekâr ilan ediyorum.
If that is true, then your declaration of shenanigans is just.
Eğer bu doğruysa Hilekârlık ilanın adil olur.
You can't go declaring shenanigans on innocent people.
Genç adam, masum insanları Hilekâr ilan edemezsin.
Shenanigans!
Bütün olanlardan sonra mı?
Shenanigans!
! Hilekârlar!
Shenanigans!
HİLEKÂRLAR!
- I'd like to reinstate my shenanigans.
Memur Barbrady, Önceki Hilekâr ithamımı yinelemek istiyorum!
People of South Park, do you declare shenanigans? - Yes.
South Park sakinleri,... karnavalcıları Hilekârlıkla itham ediyor musunuz?
- Okay, carnival people do you accept this decree of shenanigans?
Evet! Pekâlâ. Karnavalcılar, bu Hilekârlık ithamını kabul ediyor musunuz?