Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Shoot them

Shoot them перевод на турецкий

1,686 параллельный перевод
I don't shoot them.
Onları vurmam.
That's plenty of time to meet the Vargas brothers at the Delgado Hotel and shoot them.
Otelde Vargas kardeşlerle buluşup onları vurmaları için yeter de artar.
Didn't he say he'll shoot them if you fire?
O size ateş ederseniz onları öldüreceğini söylemedi mi?
Keep the reporters back before I instruct my men to shoot them.
Muhabirleri uzakta tutun yoksa adamlarıma onları vurmalarını söyleyeceğim.
Commissioner, Please shoot them both.
Müdür bey lütfen ikisini de öldürün.
I had no pretext to shoot them down.
Onları vurmak için bir gerekçem kalmamıştı.
I'm gonna shoot them at my neighbour's house and hopefully give him a heart attack.
Bunları komşumun evinde patlatacağım ve umarım kalp krizi geçirecek.
I say : shoot them in the country.
Şehirde idam edelim derim.
I'll kill him right here right now, I'll take them both to the cellar and shoot them.
İzin verin ikisine de öldüreyim. Mahzene götürüp vurayım.
The motherfuckers speak Romanian very well. See that they don't trick you. Don't shoot them.
Göt herifler çok iyi Rumence konuşuyor.
Anybody tries to stop me, I'll shoot them. Ianto, put the gun...
Kimse beni durdurmaya kalkmasın, ateş ederim. Ianto, silahı indir...
You can shoot them whenever you want.
Ne zaman istersen onları vurabilirsin.
They have the Eye, and they'll nuke it if we try to take it, and we'll shoot them down if they try bringing it up to Galactica.
Göz ellerinde ve eğer almaya çalışırsak, havaya uçuracaklar. Galactica'ya getirmeye çalışırlarsa, biz onları havaya uçuracağız.
There are companies that will place ashes into coral reefs, shoot them into space.
Külleri mercan kaplara koyup uzaya fırlatan şirketler var.
Then we'll shoot them down ourselves.
O halde onları kendimizi vuracağız.
Shoot them if you have to.
Mecbur kalırsanız vurun.
- Should we shoot them? an old friend who's informing on you to the F.B.I.
... senin hakkında FBI'ya muhbirlik yapan eski bir dost...
Because, you understand one thing, why torture somebody when you can shoot them?
Çünkü, şunu anlayın, birini vurabilecekken neden ona işkence yapasınız ki?
- Shall we shoot them?
Sence, vurmalı mıyız?
Might have to leave them in 5 minutes or shoot them in the head.
Ya onları terketmek zorunda kalırım ya da o an kafasından vururum.
Should we shoot them?
Sence, vurmalı mıyız?
# I'll shoot them down
# Onları düşüreceğim
And if anyone comes to the door that isn't me, I want you to shoot them, okay?
Eğer kapıya benden başka birileri gelirse onları vurmanı istiyorum, tamam mı?
You shoot them... just like your video games.
Onları vur tıpkı video oyunlarındaki gibi.
You shoot them in the head.
Kafalarından vur.
A trigger-Happy ex-Girlfriend... should we shoot them?
Tetikçi eski kız arkadaş... Sence, vurmalı mıyız?
So I should find out who killed them before he tries to shoot me again.
Ben de bunları kimin öldürdügünü bulmalıyımm beni yeniden öldürmeye çalışmadan önce.
Where is he hiding them? If you want to shoot me, go ahead.
Nerede saklıyor onları?
I'll alert my team, don't want them to shoot you.
Ekibime haber veririm. Seni vurmalarını istemem.
A couple of them said these guys would point a gun at one of them and shoot the person right next to them.
Bir kısmının ifadesine göre de bu çocuklar silahı birine doğrultuyor ama hemen yanında duranı vuruyormuş.
More specifically, I believe he was avoiding one or both of these people, making a very specific effort not to shoot at them.
Daha açık belirtmek gerekirse, bence bir ya da iki kişiyi vurmaktan sakınıyordu, onları vurmamak için özel bir çaba sarfediyordu.
Let's give them something to shoot at.
Hadi onlara atış yapacakları hedef bulalım.
Look, the freezing plan would have worked because they would be unable to communicate with each other while we were blasting them, but the more we shoot, the greater the likelihood these weapons are gonna become ineffective.
... ama ne kadar çok vurursak o kadar çabuk bu silahlar etkisiz hâle gelecektir.
I'll shoot at anyone who tries to move them!
Kaldırmaya yelteneni vururum!
They shoot us the results the next business day, then we post them online.
Sonuçları bize bir sonraki işgünü yolluyorlar. Biz de sisteme yüklüyoruz.
I sell them bags of crystal meth to shoot up over and over
Devamlı olarak büyümek için onlara çantalar dolusu kristalize uyarıcı satıyorum.
Obviously somebody tipped them off that we ’ re here. So go ahead... shoot him.
- Kesin birileri onlara yerimizi haber verdi.
Shoot smart, round for round, don't waste them.
Akıllıca kullan. Boşa harcama.
We'll shoot you the test results as soon as we get them.
Test sonuçlarını alır almaz sana aşı yaparız.
Don't worry. I have asked them not to shoot their guns in the air when you say "I do."
Merak etme, rica ettim. "Evet" dediğinde havaya ateş etmeyecekler.
You put Lynette in a room with a woman who wants to shoot her husband, she'll have them renewing their vows.
Kocasını öldürmek isteyen bir kadını Lynette'le aynı odaya koy... Adamı, yeminini tazeleyecek hale getirir.
Shoot them through the wall.
Evet...
Now shoot between them.
Aralarından hedefi vur bakalım.
You still have 1 2 more hours before you need to bring them to the Shakira shoot. Don't sweat it.
Merak etme.
.. tell them to shoot at real location.
Eğer setleri yoksa..... onlara çekim için gerçek bir yer bulmalarını söyle.
Thousands of police officers are involved in a hunt for the people who tried to bomb the London underground and a bus, among them armed officers who have been told they can now shoot on sight suspected suicide bombers.
Binlerce polis memuru, Londra'da yer altını ve bir otobüsü bombalayan insanları arıyor, onlar ve silahlı askerlere şüpheli intihar bombacılarını öldürme izni verildi.
I want them to shoot Anna in a series of animal poses, OK?
Anna'yı bir kaç hayvan pozu verirken çekmelerini istiyorum, tamam mı?
You can't shoot at them.
Üstelik vuramıyorsun da.
Shall we shoot them?
Onları vurmalı mıyız?
And tell them I'll be there on time for the photo shoot!
Fotoğraf çekimine de gecikmeyeceğimi söyle.
No, let them shoot each other. That would be nice.
Hayır, bırak birbirlerini vursunlar.Böylesi daha iyi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]