Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Sidecar

Sidecar перевод на турецкий

121 параллельный перевод
This time you ride in the sidecar.
Siz ek arabaya binin.
- Zooming? - I borrowed a motorcycle and took off the sidecar.
Bir motosiklet kiraladım ve selesini çıkardım.
I told the waiter to bring up two side-cars and he brought two motorcycles as well!
Neden olmasın? Garsona bir çift sidecar getirmesini söyledim, budala motor kokteylide almış.
Side-cars! Motorcycles!
Sidecar'lar...
" "A German sidecar was captured."
"Bir Alman motosikleti ele geçirildi."
One beer, and a sidecar for my friend.
Bana ve dostuma birer bira lütfen.
For one thing, she had to buy a sidecar for her motorcycle.
Bir kere, motorsikleti için yan bölüm alması gerekti.
And all the time in the sidecar a little booby trap is ticking away.
Ve bu arada yan koltuğunda küçük bir bubi tuzağı var. Tıklayıp duruyor.
- Can't have a countess in a sidecar.
Bir kontesin sepette gittiği nerede görülmüş?
I call it "Sidecar".
Ben buna "Sepet" diyorum.
Perhaps everything started with a motorbike? A Sidecar?
Belki de her şey bir motosiklet sepetiyle başladı.
It begins with a Sidecar and ends up with witnesses being beaten up.
Bir Sidecar ile başladı ve şahitlerin dövülmesiyle sonlanıyor.
Do you still have that sidecar?
O motosiklet sepeti hala sizde mi?
"Indian Big Chief with sidecar only 400 kronor, good as new."
"Yan arabalı Indian Big Chief... sadece 400 kron, yeni gibi".
White Lady, a Sidecar, Mainbrace or Between the Sheets?
Beyaz Leydi, Sepetli, Mempres ya da Çarşaf Arası...
Will he be getting a sidecar for his motorcycle?
Motosikletine sepet mi taktıracak?
If it had been a girl in the sidecar, Cornwallis would never have kicked up a stink.
Motorsikletin sepetindeki bir kız olsaydı, Cornwallis'in umurunda bile olmazdı.
- A "Sidecar", thank you.
- "Sidecar" lütfen, teşekkürler.
- Employed, a "sidecar".
- Barmen "sidecar" var mı. - Oh.
Put it in a sidecar.
Her zamanki kokteylden.
I'm not supposed to drink, but I love a sidecar.
İçmemem gerekiyor, ama bu kokteyle bayılıyorum.
Buy with a sidecar for the relative.
Bir de motosiklet arabası al, karını da oraya oturt.
Always assuming we can find a motorcycle with a sidecar.
Tabii, yanında sepeti olan bir motosiklet bulabilirsek.
After leaving his car at a bar around midnight he entered his house... To find his wife and son had been shot to death
Gece yarısı Sidecar Pub'dan ayrıldıktan sonra evine gitti ve karısıyla oğlunun vurularak öldürülmüş olduklarını gördü.
Christ in a sidecar!
Bu ne iş böyle!
I'd love a sidecar, thank you.
Kokteyl alabilirim. Teşekkür ederim.
Sidecar for Miss Dacos.
Bayan Dacos'a bir kokteyl.
You don't know what city you're gonna be in next year... so I agreed to ride sidecar for now.
Bir sonraki yıl hangi şehre gideceğini bilemezsin. Ben de Brian'a destek olmayı seçtim.
You know, next year, I think I'll get him a sidecar.
Diğer sene de motosikletin yanına bir sepet alırım herhâlde.
We could've gone from the ceremony to the reception with you in the sidecar.
- Sonra, seninle kutlama töreninden çıkıp, motosikletimin sepetinde resepsiyona gitmişiz..
Even if the sidecar had a windscreen to protect your hair?
- Motosiklet sepetimin, saçların bozulmasın diye rüzgarlığı olsa bile mi?
You didn't see before, but when you waved you bought a motorcycle and a sidecar.
Sen görmedin ama bir motosiklet ve motosiklet sepeti aldın.
Now would you drive it or would you sit in the sidecar?
Kullanmayı mı tercih edersin sepete oturmayı mı?
The one on the motorcycle or the one in the sidecar?
Motosiklette olan mı yoksa motosikletin sepetinde olan mı?
I want a Manhattan and a scotch and a beer... and a Rob Roy and a sidecar.
Manhattan istiyorum. Viski, bira, Rob Roy istiyorum. Ama içemiyorum ve buna deli oluyorum.
Fine. But I'm not getting in that sidecar.
Tamam ama o küçük yere oturmam.
Célestin, it's not a sidecar.
Celestin, bu bir yan koltuk değil.
We have a lot to cover this morning, starting with motorcycle sidecar basics.
Bu sabahı telafi etmek için çok işimiz var. Motosiklet sepeti temel bilgileriyle başlıyoruz.
- Sidecar? No.
- Sidecar mı?
I would have sworn you were a sidecar girl.
Sidecar sevdiğine yemin edebilirim.
Not even sure what's in a sidecar, Mom.
Sidecar'ın içinde ne olduğunu bile bilmem anne.
Or maybe you just had one too many sidecars.
Ya da belki biraz fazla Sidecar içmişsindir.
Oh, do you want a special tray-passed drink, like a sidecar maybe or a gin fizz?
Özel bir içki istiyor muyuz? Sidecar veya Cinfiz gibi bir şey?
So, what, we team up, get matching capes, I ride shotgun in a sidecar?
Ne yani, takım mı olalım? Eş pelerinler mi giyelim? Sen sürerken yanına oturup tüfeği mi tutayım?
Hey, Kazimierz has a big motorcycle with a sidecar.
Kazimierz'in koca bir motorsikleti var. Hem de sepetli.
Cousin Alfred had a very bad motorcycle sidecar accident recently and he received severe injuries to the head.
Kuzen Alfred, kısa bir süre önce kötü bir motosiklet kazası geçirdi ve başına kötü yaralar aldı.
Right now, Dane's got you riding sidecar.
Şu anda Dane için ikinci adamsın.
He's gonna have to roll with that sidecar.
Yan sepetiyle dolaşması gerekecek.
I mean my sidecar's attached to your bike.
Hayır, yan sepet senin motoruna bağlı.
Hey, Birch, nice sidecar. What you use?
Hey Birch, güzel bir motor sepeti.
A sidecar?
Sidecar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]