Sighs heavily перевод на турецкий
58 параллельный перевод
[Sighs Heavily] It stinks.
Berbat bir durum.
( sighs heavily ) Sorry we had to rush out like that.
Böyle acele ettiğimiz için, çok üzgünüm.
( sighs heavily ) Yeah.
Evet.
[Sighs Heavily] Anyway, Holl, uh, we're gonna be, uh, doin'a little thing here for Christmas on Saturday.
Neyse, Hol, cumartesi günü küçük bir Noel kutlamamız var.
- What's the matter? - ( Sighs heavily )
- Sorun nedir?
- [Sighs heavily] - I'm so sorry. I'm sorry.
- Üzgünüm, çok üzgünüm.
( sighs heavily ) Papi, what's wrong?
Baba, ne oldu?
And... ( sighs heavily ) the senator's support is conditional.
ayrıca... senatörün desteği duruma göre değişir.
[Sighs heavily] Chris just takes it all so seriously.
Chris bunları çok ciddiye alıyor.
( Craig sighs heavily )
( Craig derin iç geçirir )
( Sighs heavily )
( Sıkıntıdan pöff lüyor )
( Sighs heavily )
- En iyi o gözüküyor. - Evet, o baya iyi. Şu çocuğun ezildiğini düşünsene.
[sighs heavily]
Evet. Kentucky mavi tohumu.
Hi. ( sighs heavily )
Selam
[SIGHS HEAVILY] I'M A COMPLETE DISAPPOINTMENT.
Tam bir hayal kırıklığıyım.
( SIGHS HEAVILY ) Miss Alden...
- Bayan Alden.
Connor : Can you please just - ( Sighs heavily )
Lütfen sadece -
I mean, I can't say that the divorce was exactly amicable, but... ( sighs heavily ) you know... is there even such a thing? Starting now.
Artık başlıyor.
( Sighs heavily ) Lockhart / Gardner brings costly nuisance suits against us.
Lockhart / Gardner bizim aleyhimize maddi olarak sıkıcı davalar getiriyor.
[sighs heavily] I was so wrapped up in recovering from surgery That I didn't have time to think about him, too.
Ameliyattan sonra iyileşme sürecine o kadar kendimi vermişim ki onunla ilgili bir şey düşünecek zamanım da olmamış.
[Sighs heavily]
[İÇ ÇEKİYOR]
[Sighs heavily]
[ŞİDDETLİ İÇ ÇEKTİ]
[Sighs heavily] Stan and I lost our granddaughter a few years back.
Stan ve ben bir kaç sene önce torunumuzu kaybettik.
Because our moms both worked, and... [sighs heavily] we didn't have fathers
İkimizin de annesi çalışıyordu ve... Babalarımız yoktu. Boşanma yüzünden.
Yeah, yeah, I know, I know, and I was just a kid when I told my mom you were some random army guy, and now it's been so long, and I... ( sighs heavily )
Biliyorum, ve anneme senin öylesine bir asker olduğunu söylediğimde ben de bir çocuktum. Evet, evet. Ve şimdi çok zaman geçti üzerinden.
( sighs heavily ) This looks terrible.
Berbat görünüyor.
( Sighs heavily ) Yes, I know.
Evet biliyorum.
( sighs heavily ) Frittatas.
Frittatas.
[chuckles ] [ sighs heavily] Tehran.
[Kıkırdar ] Tahran [ ağır iç geçiriyor].
[sighs heavily] You know I hate driving at night.
Akşam araba kullanmayı sevmediğimi biliyorsun.
[sighs heavily] I knew you were going to play that card eventually.
- Bunu bir gün kullanacağını biliyordum.
[sighs heavily] So, uh, here's a question.
Peki, işte size bir soru.
( sighs heavily ) You know, Grace, um...
Bak Grace...
- You know that. - ( sighs heavily )
Bilirsin.
[sighs heavily] I don't have a polygraph handy, but I doubt it couldn't tell me anything I don't already know.
Yalan makinesi yatkınlığım yok ama zaten bilmediğim bir şeyi söyleyebileceğinden şüphe duyarım.
( LAUGHS ) Please! ( SIGHS HEAVILY ) Even Quail a la Chasseur loses its charm.
( GÜLER ) Lütfen! ( YOĞUN iç çeker ) Bile la Chasseur cazibesini kaybeder bıldırcın.
What really happened, what's really going on inside me, I-I feel like I-I'd scare them or - - or I'd bring everybody down, you know? [Sighs heavily]
Gerçekten ne olduğunu, içimde gerçekten neler koptuğunu, onları korkuturmuşum gibi ya da herkesin moralini bozarmışım gibi hissediyorum. 1 yıl önce hayatımın en korkunç gecesiydi.
[murmurs of agreement ] you heard him... [ sighs heavily]
Adamı duydunuz...
[Sighs heavily] Now, go get a life.
Git hayatını yaşa.
[Sighs heavily] Let's just focus on what's in front of us.
Şimdilik, dikkatimizi elimizdeki işe verelim.
[sighs, breathing heavily] Oh, boy.
Oh, sonunda.
[Kate sighs heavily] Rental car companies.
Kiralık araba şirketleri...
( Sighs ) ( Rumbles ) ( Breathing heavily )
Bu çok iyi.
Okay... ( Sighs heavily )
Cumartesi günleri müzik kursun yok muydu senin?
[sighs heavily]
Evet.
( Sighs heavily ) You're being released. What, somebody post my bail?
Ben zafer kazandıracağına inanıyorum. B.B.B.
- Yes. [sighs heavily]
- Evet.
( sighs heavily ) Jamal's song was hot, wasn't it? It was good.
Jamal'ın şarkısı güzeldi, değil mi?
We just didn't see the need to... [sighs heavily]
Gitmemize gerek kalmadığını- -
[sighs heavily] Yeah.
Evet.
Joss : [Sighs heavily]
Altıncı mı?