Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Sinai

Sinai перевод на турецкий

186 параллельный перевод
So says the sixth Commandment... as handed down to Moses on Mouth Sinai... by the Lord God of Israel himself.
Altıncı Emir böyle buyuruyor. Hz. Musa'ya Sina Dağı'nda Yüce Tanrı tarafından indirilen vahiyde böyle diyor.
JE Abrahams, Mount Sinai Hospital, Beth Israel, or both.
Evet. JE Abrahams, Sina Dağı Hastanesi, Beth Israel, yada her ikisi.
From the frontiers of Sinai and Libya to the cataracts of the Nile. What nation would dare draw the sword against us?
Hangi ulus bize karşı kılıç çekmeye cüret edebilir?
But to a condemned slave like Joshua, it could make the difference between death on the spikes and life in the copper mines of Sinai.
Fakat Yeşu gibi suçlu bir köle için... dikenler üzerinde ölmek ile Sina'daki bakır madenlerinde yaşamak arasındaki farkı belirleyebilir.
Sinai is his high place.
Sina onun tapınağı.
No man has ever set foot on the forbidden slopes of Sinai.
Sina'nın yasak yamaçlarına ayak basan olmadı.
Peace be with you, sheiks of Sinai.
Barış sizinle olsun Sina şeyhleri.
- Strength to you, sheiks of Sinai.
- Güç sizin olsun, Sina şeyhleri. - Tanrı kalbine yol göstersin.
And Moses led Israel from the Red Sea into the wilderness of Sinai.
Ve Musa İsrail oğullarını Kızıl Denizden çıkartıp Sina çölüne götürdü.
Fellow citizens and friends of the unseen audience, from the hallowed hills of sacred Sinai in the days of antiquity came a law which has been our bulwark and our shield. Age upon age, men have looked to the law as they would to the mountains. And here, here in this courtroom...
Yurttaşlarım ve görünmez dinleyici dostlar, antik zamanlarda kutsal Sina'nın kutsal tepelerinden bizi koruyup ve burada, bu mahkeme salonunda bu mahkeme salonunda...
From the hallowed hills of sacred Sinai in the days of antiquity came the law which has been our bulwark and shield.
Antik zamanlarda kutsal Sina'nın kutsal tepelerinden bizi koruyup, siper olan kanun geldi.
Yes, cross Sinai.
Sina'yı geçeceğim.
Sinai?
Sina'yı mı?
You'll cross Sinai?
Sina'yı mı geçeceksin?
Judea, Jordan, Armenia, Phoenicia, the provinces of Sinai and Arabia the islands of Cyprus and Crete.
Judea, Ürdün, Ermenistan, Phoenicia, Sina, Arabistan ve Kıbrıs ile Girit adaları.
Moses down from Sinai.
Sina Dağı'ndan inen Musa.
Would you like to go into Mount Sinai now, this evening?
Bu akşam Mount Sinai Hastanesine gitmek ister misin?
During the war in Sinai, in 1956, my men were defending the oil wells.
1956'da Sina Savaşı boyunca, petrol kuyularını benim adamlarım korudular.
From now on, this cup will not only be a memorial and sacrament to the covenant that God made with our fathers on Mount Sinai,
Şu andan itibaren, bu kap, Tanrı ile babalarımız arasında Sina dağında yapılan anlaşmanın işareti olmayacak.
On October 29, 1956 under the command of Chief of Staff Moshe Dayan the Israeli Army mostly reservist crossed in to the Sinai Peninsula, they took the Gaza Strip, plus the entire Sinai in less than a 100 hours.
29 Ekim 1956'da Genelkurmay Başkanı Moşe Dayan emrindeki İsrail ordusu Sina Yarımadası'nı geçerek Gazze Şeridini ve tüm Sina'yı 100 saatten kısa bir sürede ele geçirdi.
And in response to UN guarantees of freedom of navigation for Israeli ships and all shipping in the Gulf of Aqaba and an end to terrorist raids, my government is prepared to announce plans for a full and prompt withdraw ... from the Sinai and the Gaza Strip.
Birleşmiş Milletlerin verdiği İsrail gemileri için Akabe Körfezinde seyahat ve nakliye özgürlüğü ile terör saldırılarının son buldurulacağı teminatı üzerine hükümetimin Sina ve Gazze Şeridinden çekilme çalışmalarına derhal başlayacağını duyurmak istiyorum.
In the first three days Israel took the Gaza strip and the entire Sinai.
İlk üç günde İsrail, Gazze Şeridi ve Sina'nın tamamını ele geçirdi.
By the 16-th day Israel had retaken virtually all of the Sinai.
16. güne kadar İsrail Sina'nın neredeyse tamamını tekrar ele geçirdi.
And at kilometer 101 in the Sinai desert, at a meeting arranged by UN an armistice was signed.
Sina Çölünün 101. kilometresinde BM'nin düzenlediği bir toplantıda ateşkes anlaşması imzalandı.
B.A., he "s the only donor we have, unless we" re gonna get you into Cedars-Sinai.
B.A. seni Cedars-Sinaio'ya götürmedikçe elimizdeki tek verici o.
He lugs a trainload of shit behind him that would fertilise the Sinai.
Sina çölüne gübre olacak kadar pislik sallıyor.
I've asked you ten times to transfer my wife's records to the Mount Sinai.
Sana on kez karımın kayıtlarını Mount Sinai'ya transfer etmeni söyledim.
We leave for Tel Aviv the next day to train at a secret site in the Sinai Desert.
Ertesi gün Tel Aviv'e uçuyoruz. Sina Çölü'nde gizli bir yerde eğitileceğiz.
Here, a giant crack extends out to the right from the Sinai Peninsula through the Dead Sea.
Burada, büyük bir çatlak Sina Yarımadası'ndan Ölü Deniz'e kadar uzanıyor.
In a closer view you can see how the Sinai, shaped like a triangle has wrenched away from Saudi Arabia, on the far right.
Daha yakından bakınca Sina'nın nasıl bir üçgen şekli aldığını Suudi Arabistan'dan sağa nasıl çekildiğini görebilirsiniz.
I did an E.N.T. Rotation at Mt.
Mt. Sinai'de E.N.T. rotasyonu yaptım.
Sinai. I thought maybe you came in.
Düşündüm de belki siz geldiniz.
I'm connecting us up by modem to Mount Sinai. Pooling our resources.
Mount Sinai'a bağlanıp kaynaklarımızı birleştiriyoruz.
- We're hooked up to Mount Sinai?
- Mount Sinai'a bağlandık mı?
- Mount Sinai's shooting us.
- Mount Sinai ateş ediyor.
Really? Over at Mount Sinai?
Mount Sinai mı?
Do you know Kerry Weaver over at Mount Sinai?
- Kerry Weaver'ı tanıyor musun?
We know we've lost the Belgian contingent in the Sinai.
Belçika birliğini Sinai'de kaybettiğimizi biliyoruz.
Anyway, the services are this afternoon at 4 : 00 at the Mount Sinai Cemetery, you know, off Grand.
Neyse, cenazesi bugün saat 4 : 00'te kalkıyor. Mount Sinai Mezarlığında. Bilirsiniz, Grand'ın orada.
The service is at 4 : 00 today, Mount Sinai.
Cenaze bugün 4 : 00'te, Mount Sinai'de.
Mount Sinai Hospital is up the street.
Mount Sinai hastanesi caddenin sonunda.
We are in the parking lot at Cedars Sinai and this is an incredible scene.
Şu anda Cedars park alanındayız ve buradaki manzara inanılmaz.
Cedars Sinai is the only emergency room that's still safe and north of the flow.
Cedars akışın kuzeyinde olup da hala güvenli tek acil servis.
As crews battled the flow on Wilshire, emergency rooms at Cedars Sinai and Midway hospitals have all reported that their staffs and supplies are being overwhelmed...
Ekipler Wilshire'daki akıntıyla mücadele ederken.. .. Cedars ve Midway hastaneleri acil servisleri, ellerindeki.. .. görevli ve ilaç stoğunun yetersiz kaldığını rapor etti.
That's where Cedars Sinai is.
Orası Cedars'ın olduğu yer.
By the time my brisket's done, my kugel will be dry as the Sinai.
Göğüs pişene kadar, kugel'ım Sına Çölü kadar kurumuş olacak.
We're going down to Mount Sinai Hospital.
Mount Sinai Hastanesi'ne gidiyoruz.
Mom it's Cedars-Sinai. It's a show-biz hospital.
Anne, burası Cedars-Sinai gösteri dünyasının hastanesi
And then Jesus was lead away to Mount Sinai, where He died and has a ressur-erection three days later.
Ve sonra İsa Sina dağına götürüldü. Orada ölüp üç gün sonra resürereksiyon oldu.
Do we get there in the Sinai.
Sınai'de tatbikatta.
If you want to learn one, it's great, you've got padding up your legs, a big body suit of armour and a head mask and a bat.
Öğrenmek istiyorsanız, harika, bacaklarınızda o dolgu maddeleri oluyor. Büyük bir dövüş kıyafeti ve yüz maskesi ve bir sopa ( şinai ).

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]