Size перевод на турецкий
169,774 параллельный перевод
I don't want to do this to you.
Bunu size yapmak istemiyorum.
I know I'm getting a little ahead of myself, but I can't wait to make Halloween costumes for you, which is weird, because I'm not a big Halloween person.
Biliyorum biraz ileri gidiyorum, ama size Cadılar Bayramı kostümleri hazırlamak için sabırsızlanıyorum. Ki normalde öyle çok da sevmem Cadılar Bayramlarını.
And I will always sing to you when you can't sleep.
Uyuyamadığınız zamanlarda da, size hep şarkılar söyleyeceğim.
Tell you what, let me help you out there,'cause she's gonna be coming in hot any minute now.
Size taşımanıza yardım etmeme izin verin çünkü her an gelebilir.
You attend the meetings, and then we continue to feed you.
Siz de katılıyordunuz, sonrasında da biz size bakmaya devam ediyorduk.
Get it to me by the end of the week.
Haftasonuna kadar size süre.
So, I just want to say again that, uh, all of your earnings reports will be sent out as PDFs, unless you explicitly request that they are sent
Yani, yinelemekte fayda görüyorum, tüm kazancınız PDF olarak size gönderilecek, tabi eğer siz özellikle
So, it seems your grandpa left you some instructions.
Görünüşe göre büyükbabanız size bazı şeyler yazmış.
Um, I came here... to beg you... to come to opening night of my play.
Buraya geldim... size yalvarmak için... oyunumu izlemeye gelmeniz için.
But no one's gonna come see it, sir, unless you tell them to, so I am begging you, please... give us another chance.
Ama kimse izlemeye gelmeyecek, eğer siz gidin de izleyin demezseniz, bu yüzden size yalvarıyorum, lütfen... bize bir şans daha verin.
I've been checking in with you.
Size sürekli kontrole geliyorum.
Curious your thoughts on the matter.
Burada son söz size kalıyor.
Anne taught me how to choke down whole grapes to get used to the size.
Anne nasıl küçülteceğimi öğretti.
Thank you very much, ma'am. You're at liberty to collect a replacement device at your convenience.
Size kolaylık olması açısından... cihazı değiştirme hakkınız var.
I've told you, I don't know who he is.
Size söyledim, onun kim olduğunu bilmiyorum.
This charge will be included in the charges against you when you appear in court, namely for the murder of Baswinder Kaur, the murder of Leonie Collersdale, the kidnapping and attempted murder of Hana Reznikova.
Bu suçlama, mahkemeye götürüldüğünde, Baswinder Kaur'un öldürülmesi, Leonie Collersdale cinayeti, ve Hana Reznikova cinayet ve kaçırma girişimiyle... ilgili size karşı yapılan suçlamalara dahil edilecektir.
Is there anything else I can help you with today, Officer?
Bugün size yardımcı olabileceğim başka bir şey var mı Memur Bey?
But I've told you everything I know.
Ama size bildiğim her şeyi söyledim.
'Since your previous interview,'we've uncovered some new evidence we'd like to put to you.'
'Bir önceki sorgulanmanızdan beri,,'size danışmak istediğimiz bazı deliller bulduk.'
I'll let you know the moment I hear back.
Geldiğinde size bildiririm.
I'm giving you the opportunity to say something now before this gets extremely serious not just for your wife,'but for you too, sir.'
Sana sadece karın için değil, Fakat sizin için de,... işler ciddileşmeden önce size...'düşüncelerinizi söyleme fırsatı veriyorum.'
He's a sufficient match in terms of body size and shape.
Vücut boyutu ve şekli bakımından yeterli bir uyum var.
That's why I'm asking the organ grinder, not her monkey.
Ben de bunun için size soruyorum.
However, the camera angle permits accurate estimation of the suspect's shoe size.
Bununla birlikte, kamera açısı şüphelinin ayakkabı numarasının... doğru bir şekilde tahmin edilmesini sağlar..
The suspect wears size tens.
Şüpheli 10 numara ayakkabı giyiyor.
Michael Farmer wears size eights.
Michael Farmer ise 8 numara giyiyor.
Size ten.
10 numara.
With respect, sir, I disagree.
Saygılarımla efendim, size katılmıyorum.
Yes, you are, and I'd thank you to use gender-neutral language, and remind you that this is a fresh investigation bearing no relation to Operation Trapdoor.
Evet, öylesiniz, cinsiyet ayrımına dayalı kelimeler kullandığınız... için size teşekkür ediyorum ve bunun Trapdoor Operasyonu ile hiçbir... ilgisi olmayan yeni bir soruşturma olduğunu hatırlatmak isterim.
'We have a text message from Tim's phone to yours.
'Tim'in telefonundan size bir mesaj var.'
So, I can't help you.
Yani, size yardım edemem.
Questions will be put to you by Superintendent Hastings, as it is your right to be questioned by an officer at least one rank senior.
Sorular, en az bir üst düzey rütbeli bir görevli tarafından sorgulanma hakkınız olduğu için, Müfettiş Hastings tarafından size sorulacaktır.
- in private. - I beg to differ.
- Naçizane size katılmıyorum.
Do you understand what I'm saying to you?
Size ne söylediğimin farkında mısınız?
And whoever is feeding you this prejudicial information...
Ve kim size bu önyargılı bilgileri veriyorsa...
The last thing I want to do is let you and the department down.
Yapmak istediğim son şey, size ve bölümün zarar görmesine izin vermek.
Anything I help you with?
Size yardımcı olacak bir şey var mı?
I can get you some more of your painkillers.
Size biraz ağrı kesici alabilirim.
I figured if I wasn't around, maybe they would pass you by.
Yanınızda olmazsam size dokunmazlar belki dedim.
But you stay the course, I'll give you a future.
Ama yola devam ederseniz size bir gelecek sağlarım.
Uh, we heard it's your birthday, and in your book you said you like scotch, so we all got together and put in and... We got you this.
Doğumgününüz olduğunu duyduk, kitabınızda da scotch sevdiğiniz yazıyordu ve toplanıp size bunu aldık.
And what I should have done was say thank you.
Yapmam gereken size teşekkür etmekti.
Um, I want to say thank you, sir.
Size teşekkür etmek istiyorum.
The Over-Madames have lied to you.
Yüce Madamlar size yalan söyledi.
Yeah, I got 20 people headed your way, okay?
Evet, 20 kişi size doğru geliyor, tamam mı?
I could pair up with someone who's the same size as me.
Benimle aynı boyda biriyle eşleşebilirim.
I could just mark it for you.
Size gösterebilirim.
Wish I could tell you there's a full house out there, but there is not.
Keşke size kapalı gişe diyebilseydim ama değil.
We can wear bikini tops and pretend to fawn over engine size and horsepower.
Bikinilerimizi giyip motorlarını ve beygir güçleriniz överiz.
I thought Dr. Eldredge explained this to you.
Ama but ben... ben Dr. Eldredge in Size açıklamış olduğunu düşünmüştüm.
Kristen's allowed to have you in the room with her... for the labor.
Kristen size doğumda yananında olabilmeniz için Yer ayarladı.