Slap перевод на турецкий
3,925 параллельный перевод
[Ben] We all start out with a slap on the ass, and then we end up... jealous old men, wishing we had what the other guy's got.
Hepimiz ufak bir aşkla başlarız ve sonra diğer adamların sahip olduklarını isteyen, kıskanç, yaşlı adamlar olarak son buluruz.
- Slap.
- Vurdum.
Kiss me again or slap me or something, but you've gotta stop looking at me all beautiful like that, or you're gonna get more of this.
Ya beni tekrar öp ya da tokatla ama bütün güzelliğinle öyle bana bakma yoksa fazlasını alırsın.
Well, slap my ass and call me Sally!
Kıçımı tokatla ve bana Sally de!
It's quite slap-up.
Oldukça mükemmel.
She won't slap me, will she?
Bana vurmaz değil mi?
Sometimes you just want to slap'em into the middle of next week, don't you?
Bazen sadece bir şaplak atmak istersiniz. Yani haftanın ortalarına doğru?
Honey need a little slap.
Tatlım oraya küçük bir darbe gerek.
but how dare you slap me.
ama ne cüretle bana vurursun?
Like he'll never slap me on the butt again.
Kıçıma asla tekrar şaplak atamayacak sanki.
Yeah, I could slap that between a bun.
Hiç affetmem, anında yatağa atarım.
I'd slap myself twice.. ... for wanting to depend on you.
Senin gibi birine bağlı olduğum için kendimi iki kez tokatlardım.
And they can take you out in a way that would kill a normal human being, and then just slap the suit on the next guy and hey, presto. Frankenstein lives.
Normal bir insanı öldürme şekliyle seni öldürecekler sonra da giysiyi sıradaki elemana verecekler ve vay anasını Frankenstein yaşıyor.
! Slap me upside it!
Beni icine koyun!
I was told you threatened to slap the intern.
Asistan doktora tokat atmaya çalıştığınızı duydum.
Hi, it's Vince with Slap Chop.
Selam, ben Slap Chop'tan Vince
I'll slap anyone who worries.
Kim endişelenirse onu tokatlıyacağım.
Everywhere. You know "Slap Happy"?
Her yerde. "Slap Happy" i biliyor musun?
I understand that, but I'm in an untenable situation here... slap a feel-good ending on Death of a Salesman.
- Benim hikayem olmaz. - Anlıyorum ama kötü durumdayım. Hazır yapmışken, Satıcının Ölümü'ne de güzel bir son yazıver.
Somebody slap me with the devil's nut sack.
Birileri beni seytanin tasaklari ile dovsun.
Tally, sweet pea. Happy slap.
Tally, bezelyem benim.
He loved to slap his money onto the dancers'asses.
Parasıyla dansçıların götüne şaplak atmaya bayılırdı.
So why should I waste my evening with a bunch of slap-headed local heroes just to stop a girl from getting nailed?
Öyleyse neden akşamımı bir grup aptal yerli kahramanla kızın birinin sikişmesini engellemek için harcayayım ki?
But if we find him, Richard wants us to give him a slap.
Ama eğer herifi bulursak Richard onu şamarlamamızı istiyor.
Do you want a slap?
Dayak ister misin?
I'll slap you!
Tokadı yiyeceksin ha şimdi!
I went there to give him a slap.
Ona tokat atmaya gittim!
Got no fathers to slap them when they're foul.
Hata yaptıklarında tokadı basacak bir babaları olmamış.
Now take the right hand and slap it against the right cheek.
Şimdi sağ elinizle kalçanızın sağına vurun.
Relax the wrist and slap that right butt, slap it.
Bileği gevşetin ve kalçanızın sağına vurun. Şaplat!
Good, I want to hear that slap.
Güzel, şaplak sesini duyayım.
Do me a favor and shut your mouth before I slap that Mohawk into a chin strap.
Bir iyilik yap ve çeneni kapa yoksa o saçlarını boynuna dolarım.
I will hunt you down, and I will slap you into a pile of tattoos, bad breath and back zits.
Ama bir daha bana ya da başkasına saygısızlık edersen seni bulurum ve unufak ederim, geriye dövmelerin kokan nefesin ve sırt sivilcelerin kalır.
These people are just gonna keep slap-dicking around. Okay.
Yoksa bu insanlar boş şeylerle vakit kaybedecekler.
Did you ever... slap your wife?
Eşine hiç tokat attın mı?
... you'll have to let your wife slap you.
Eşinizin size tokat atmasına izin vereceksiniz.
A slap should be crisp.
Tokatın keskin olması gerekiyor.
This metre will decide how loud and hard you slap him.
Bu sayaç ona ne kadar sert tokat attığını ölçecek.
Slap her.
- Tokatla onu.
Slap this girl.
Tokatla bu kızı.
The first time, I totally deserved it'cause I wrecked your piano and your cocaine, but I did not deserve that pathetic little bitch-slap just now.
çünkü piyanonu kırıp üzerine kokainini dökmüştüm. fakat bunu haketmemiştim. seni küçük hasta piç.
What'd you slap me for?
Niye bana tokat attın?
As we used to say in Gaffney, never slap a man while he's chewing tobacco.
Gaffney'de eskilerin söylediği gibi, tütün çiğneyen adama tokat atma.
- Slap me.
- Bana tokat at.
A slap from time to time.
Ara sıra mala vuruyorum.
It wasn't necessary to slap her in front of everybody.
Onu herkesin içinde tokatlamak gerekli değildi.
Bulma, slap him two, no three more times!
Bulma, şunu bir kez daha şamarla!
You want to deal, or you want to slap?
Kağıt dağıtmak mı, tokatlamak mı?
Slap my face... With your dick.
Sikinle yüzümü tokatla.
Ifyou make fun ofthem, I'll slap you!
Eğer onlarla dalga geçersen, tokadımı yersin!
You'll really be sorry the day I exact revenge for that slap.
Gerçekten üzgün olacaksın o tokadın intikamını senden aldığım gün.