Smacks lips перевод на турецкий
46 параллельный перевод
[Smacks Lips] Wouldn't be much reason.
bir anlamı olmaz.
[Smacks Lips] That's just as I expected.
Tam beklediğim gibi.
Watch your blind side the next time, kiddo. [Smacks Lips]
Bir dahaki sefere kör noktana dikkat et, ufaklık.
[Smacks lips]
[Dudaklarını şapırdatır]
[Smacks lips] my favorite!
En sevdiğim!
Uh- - [Smacks Lips] Hmm. Um, how about if we tell you our problems with relationships?
İlişkilerimizdeki problemleri anlatmamıza ne dersin?
- The biggest puddle ofthem all, angel fangs : - [Smacks Lips Contemptuously]
- En büyük göletini diyecektin, "angel fangs" :
[SMACKS LIPS]
[DUDAKLARINI ISLATIR]
And where there are bees, [Chuckles, Smacks Lips] there's honey.
ve arıların olduğu yerde, bal vardır.
[Smacks Lips] Oh, what, am I kiddin'myself?
Oh, kimi kandırıyorum?
[Smacks Lips] Oh - Little piece there.
Şurada bir parça kalmış.
[SMACKS LIPS] Mm.
Hımm.
[Smacks lips] I can't leave you here with all this.
Seni burada yalnız bırakamam.
[Smacks lips] I love you.
Seni seviyorum.
[Gasps ] [ Smacks lips] Excuse me.
Özür dilerim.
( Smacks lips ) mmm, it goes great with the jolly rancher I'm sucking on!
Ağzımdan kayıp gidiyor.
- [smacks lips ] - [ teacher] That's true.
Bu doğru.
To be honest, I was a little nervous about holding my own with those three, so [Smacks lips] I did a little boning up on Kandinsky.
Açıkçası o üçünün arasında ayakta kalabilme konusunda endişeliydim. Ben de Kandinsky'yi biraz araştırdım.
But we may do this a few times, so... get your Chapstick ready. ( smacks lips )
Bunu birkaç kez yapabiliriz o yüzden dudak nemlendiricini hazırla.
Occasionally I lay one on the back of the couch and I watch a movie with it. ( Smacks lips )
Bazen de birini koltuğa koyup birlikte film izliyorum.
- [Smacks lips] We'll take the two nickels.
İki beşliği alalım.
( smacks lips ) I see.
Anlıyorum.
No. ( Smacks lips )
Hayır.
( Smacks lips ) The key to couples jenga is a steady hand.
Çiftler jengasının sırrı elini titretmemek.
To be honest, I was a little nervous about holding my own with those three, so [Smacks lips] I did a little boning up on Kandinsky.
Açikçasi o üçünün arasinda ayakta kalabilme konusunda endiseliydim. Ben de Kandinsky'yi biraz arastirdim.
[smacks lips] - You got any pictures of your kids? - RUSS :
- Çocuklarınızın fotoğrafı var mı yanınızda?
[smacks lips] You... have any thoughts as to where this goes from here?
Bundan sonra ne olacağı hakkında fikrin var mı?
So far, so good. [smacks lips, inhales]
Şimdiye kadar çok iyi.
How about tonight, we cut dinner short and just, you know... [smacks lips]
Bu akşam yemeği kısa kesmeye ne dersin ve sonra bilirsin işte...
[Smacks lips] All righty, then.
Pekala.
( smacks lips )
Mmm.
Mmm! [Smacks lips] This is nice.
Bu çok güzel.
[Smacks lips]
[Smacks lips]
Abdul said he was his uncle, but... ( smacks lips ) I knew better.
Abdul amcası olduğunu söylemişti ama ben anlamıştım.
[SMACKS LIPS]
[Dudak şaplatmaları]
[Smacks lips] Okay.
Peki.
[smacks lips]
[
- [smacks lips] Mmm. - You know, we really should market this.
Benimle dalga mı geçiyorsunuz?
It's all public information. [smacks lips] I know what you stand to make.
Ya da artık güvenemediğin akıl hocanla devam edersin.
Or the way he smacks his lips, or how his hair isn't his own.
Ya da dudaklarını şapırdatmasından ya da saçının kendisine ait olmamasından.
I hate the way she smacks her lips before she talks.
Bir şey söylemeden önce dudaklarını yalamasından nefret ediyorum.
She smacks her lips together and does this little "ahh" thing.
Dudaklarını şapırdatarak "Ah" diye iç geçiriyor.
[smacks lips] And the hardest part is the not knowing.
En zor kısmı da bir şey bilmemek.
I'm going to bed. [Sighs ] [ Smacks lips]
Ben yatağa gidiyorum.
[indistinct murmuring ] [ smacks lips] No.
Hayir.