So what's this about перевод на турецкий
909 параллельный перевод
I thought that's what this war was about - making people pay taxes when they didn't have no say-so about it.
Ben de tam bu savaşın bu yüzden olduğunu düşünüyordum. İnsanlar hayır demeye hakkı olmadan vergi ödeyip duruyorlar.
What's so funny about this?
Bunda bu kadar gülecek ne var?
Oh, is that so? What's all this business about your husband wanting $ 99,000... before he sets you free?
Kocanın senle boşanmadan önce 99 bin dolar istemesi olayı da nedir?
So, what's this about?
Evet, mesele nedir?
And what's so ultramodern about this horse in our paper?
Peki, bizim gazetedeki bu atın neresi ultramodernmiş?
Before we rush out into something that isn't so pleasant, let's make sure we know what this is all about.
Pek hoş olmayan bir şeylere girişmeden önce herşeyi gözden geçirdiğimizden emin olalım.
- What's so important about this place?
- Burası niye bu kadar önemli?
Now what's so mighty fishy about this trail?
Şimdi bu işteki bit yeniği neymiş bakalım?
What's so special about this afternoon?
Bu geç vaktin ne özelliği var?
What do you find that's so interesting about this miserable country?
Böyle berbat bir ülke hakkında ilginç ne bulabiliyorsun?
What's so special about this preacher?
Bu pederde bu kadar özel olan ne?
What's so unique about this case?
Bu olayı eşsiz kılan ne?
I don't understand what's so special about this region of space.
Uzayın o bölgesindeki yapının nesi bu kadar özel, anlayamadım.
The baron figures this head shrinker knows what he's talking about, so back to the lab.
Dalia'nın burada ne işi var? - Öylece çıkıverdi. Nasıl olduğunu bilirsin.
Well, sir, I don't know what's so important about this boat.
Efendim, bu kayıkta neyin bu kadar önemli olduğunu bilmiyorum.
A solar energy station. So this is what it's all about.
Bir güneş-enerjisi istasyonu.
What is so important about this gut-twisting, back-busting man-killing goddamn race?
İnsanın belini büken, anasını ağlatan, canına okuyan bu yarışın... nesi bu kadar önemli?
That's usually true, but what's so interesting about this case?
Bu genellikle doğrudur, fakat bu dava konusunda çok ilginç olan nedir?
That's what's so unique about this plane.
Bu uçağı da eşsiz kılan bu.
That's what's so exciting about all of this.
Tüm bunları heyecanlı kılan da bu.
You will not believe what you are about to see that human beings could have sunk so low that they can take pleasure to do this to another of God's creatures.
Gördüklerinize inanamayacaksınız. İnsanoğlunun nasıl bu kadar alçalabildiğine... Tanrının yarattığı başka canlılara nasıl böyle davranabildiğine şaşıracaksınız.
Anyway, what's so bad about this town?
Hem buranın nesi var ki?
So... what's Moreland say about all this?
Peki, ee, tüm bunlar için Moreland ne diyor?
What's so special about this Shard?
Bunu bu kadar önemli yapan ne?
So, what's this all about?
Peki, nedir bütün bunlar?
Okay, so, what's all this about?
Peki, tüm bunlar ne için?
So that's what this is all about.
Demek her şey bunun yüzündendi.
So we can follow the fun, what's this fight about?
Böylece eğlenceyi takip edebiliriz, niye kavga ediyorsunuz?
So he says, "What do you think the SEC's going to say... "... when they hear about this? "
O da, "Sistem danışmanları bunu duyduğunda" "ne diyecekler?" dedi.
You know, Peg, I don't know what's so special about this towel.
Peg, bu havlunun neresinin özel olduğunu bilmiyorum.
So what's all this about then?
Tüm bunlar ne hakkında?
So anybody know what this whole deal's about yet?
Burada ne yapıldığını bilen var mı?
What's so interesting about this system?
Bu sistemde bu kadar ilginç olan ne var ki?
What's so important about this matinee jacket?
Hırka neden bu kadar önemli?
So that's what this is all about?
Tüm bunlar da ne demek oluyor?
So what's he gonna say about this?
Bu iş için ne diyecek?
What's so great about this place.
Buranın nesi güzel söylesene.
So gung ho, but you don't know shit about what's going on in this country.
Çok azimlisin, ama bu ülkede olanlardan zerre kadar haberin yok.
That's what's so great about this job, captain.
Bu işi bu kadar harika yapan şey bu, komiser.
So that's what this is about.
Demek mesele buymuş.
That's what's so insane about all this.
Her şeyin bu kadar saçma olmasının sebebi bu.
So, what about this?
Sana bir sır vereceğim :
You don't mind if I tape this just so no one gets confused about what was said?
Umarım bunu teybe kaydetmemin mahzuru yoktur sadece ne konuşulduğu hakkında kimsenin karışıklığa düşmemesi için?
What's so bad about this?
Bunda kötü olan ne?
I really don't think so-called relationship humor is what this show's all about.
Bu dizinin ilişki ve ilişkiler üzerine..,... kurulmasına karşıyım.
What's so special about this Parent / Teacher night?
Daha önce hiç veli-öğretmen gecesine gelmemiştin. Bu seferki neden bu kadar özel bilmiyorum.
So that's what he thought about, this big wine drinker with his big bottom.
Büyük şarapçı, o koca kıçıyla, başka neyi özleyecekti!
- So that's what this is about.
- Önemli olanda bu zaten.
So that's what this is about.
Sorunun ne olduğunu anladım.
Sister, I can't imagine how you feel right now. But it's very important that we learn as much about what happened as possible, so we can get this information out over the police radio.
Rahibe, nasıl hissettiğinizi hayal edebiliyorum ama neler olduğu hakkında mümkün olduğu kadar fazla bilgi alabilmemiz çok önemli.
So what's this we hear about Larry Levy?
Larry Levy ile ilgili duyduklarım nedir?
so what's up 178
so what's your name 48
so what's stopping you 17
so what's new 30
so what's going on 151
so what's your deal 18
so what's the point 40
so what's on your mind 21
so what's the problem 185
so what's happening 26
so what's your name 48
so what's stopping you 17
so what's new 30
so what's going on 151
so what's your deal 18
so what's the point 40
so what's on your mind 21
so what's the problem 185
so what's happening 26