Solar перевод на турецкий
3,624 параллельный перевод
Or at least I'm about to be, with these here solar panels.
Ya da bu güneş panelleriyle, yetmek üzereyim.
Solar powered, of course.
Güneş enerjili, doğal olarak.
Put that another way - - if an atom were the size of the solar system, a string would be the size of a light bulb.
Başka bir şekilde söylersek - - Eğer bir atom, güneş sistemi büyüklüğünde olsaydı bir sicim, bir ampul kadar olurdu.
Isaac Newton had his theory of gravity, which has been tested very well in the solar system.
Isaac Newton'un güneş sisteminde test edilmiş kendine ait bir teorisi vardı.
A weight-driven system will turn a threaded bar. And the clock will keep time in both the short term, with the pendulum, and in the long term, through a solar synchronizer.
Çalışma sistemini ağırlık çubukları sağlayacak ve saat hem kısa süre için hem de sarkaç kullanarak zaman tutacak ve uzun vadede güneş ışığına dayalı zamanlayıcısı olacak.
On the other hand, because we can never move faster than light, we're stranded in the Solar System, with the stars impossibly far away.
Öte taraftan da, ışıktan daha hızlı olamadığımızdan, Güneş sisteminin kıyılarında, yıldızlara çok uzakta kalıyoruz.
On a planet with five times more gravity than Earth, and a star that constantly blasted it with solar storms, I might look like this. [growls]
Dünya'dan 5 kat fazla yerçekimi olan bir gezegende ve manyetik fırtınanın sürekli olduğu bir yerde ben buna benzerdim.
But now, for the first time in human history, we can see worlds far outside our solar system.
Ama şimdi insanlık tarihinde ilk kez güneş sistemimizden ötedeki dünyaları biliyoruz.
Before the discovery of exoplanets, people thought that all planetary systems would be like our solar system.
Uzak gezegenlerin keşfinden önce insanlar onlarında güneş sistemimize benzediğini sanıyordu.
He imagines kite-shaped plants that rise above the storm clouds to get their daily dose of solar energy.
Uçurtma şeklinde bitkilerin günlük enerjilerini almak için yükseleceğini hayal ediyor.
This particular one, we don't have an example here on Earth, but on the planet posited here with low solar input for the ground level and a high wind shear, it's entirely possible that it could function.
Evrim bir yolunu bulmak için çok garip yollar kullanabilir. Bu örneğin dünyada bir benzeri yok ama burada varsayımda bulunduğumuz gezegende güneş enerjisine ihtiyacı olan ve yükseklere çıkan bir örnek görmek tamamen mümkün.
Fucker, I was looking for these your ass is like a solar eclipse, man.
Göt herif, ben de bunu arıyordum kıçın güneş tutulması gibi ahbap.
He's a bearded dragon and, like all reptiles, he is essentially solar-powered.
O bir bearded dragon.Diğer sürüngenler gibi o da güneş enerjisiyle çalışır.
Solar panels on the roof.
Tavanında güneş panelleri var. Mavi Volkswagen.
I want the house to use green renewable energy, you know, like solar power and wind power...
Evin yeşil yenilenebilir enerji kullanmasını istiyorum bilirsin, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi...
Solar panels on the roof of my car.
Arabamın üzerindeki güneş panelleri sağlıyor.
Because, as well as protecting you from the more obvious physical dangers... it must shield you from potentially lethal solar radiation.
Çünkü sizi fiziksel tehlikelere karşı koruduğu kadar.. .. ölümcül güneş radyasyonundan da korumak zorunda.
Draconis, the coils of Serpent Mound also align with the solar events of the solstice and equinox, as well as the 18.6-year lunar cycle.
Gündönümü ve ekinoks olayların yanı sıra 18.6 yılda bir olan ay döngüsü gibi. Bu kesinlikle astronomik bir hizalamadır..
Asteroids, planets beyond our solar system, tepid stars that never fired into life.
Asteroidler, güneş sistemimizin dışında kalan gezegenler, hiçbir zaman yanıp hayat bulmamış ılık yıldızlar.
Then they find a solar system with a planet with the possibility of life.
Sonra bir bir güneş sistemi bulmak yaşam olasılığına sahip bir gezegen.
We installed solar panels, and we're hoping to raise our own cattle this year.
Güneş panelleri kurduk. Ve bu sene kendi büyükbaş hayvanlarımızı yetiştirmeyi umuyoruz.
Well, it looks like our model solar-system will finally get an Earth.
Görünüşe göre sonunda model güneş sistemimizin bir dünyası olabilecek.
Hydroelectric energy is going to be bigger than solar and wind combined.
Hidroelektrik enerji, güneş enerjisinden de rüzgar enerjisinden de büyük olacak.
I had a vision of the world pool pattern and I just knew that the flow of energy I was seeing was the same in atom, as in our entire solar system.
Dünya havuzu şekli görüşüm vardır, ve gördüğüm enerjinin akışının atomunkiyle ve bütün Güneş Sistemiyle aynı olduğunu anladım.
When we look at the solar system embedded in the galaxy embedded in the cluster,
Galaksiye gömülü olan Güneş Sistemi'ne bakarsak, kümelere gömülü,
We have contact with aliens, not originating from some foreign country, but from some other solar system.
Yabancılarla iletişimimiz oldu, başka bir ülkeden değil, başka bir Güneş Sistemi'nden gelen.
The message was a radio signal depicting our planet's location in the solar system and Earth's people, in hopes that it might be received and interpreted by an extraterrestial intelligence.
Bu mesaj bir radyo dalgasıydı, bizim gezegenimizin Güneş Sistemindeki yerini ve Dünyalıları gösteren, umudumuz bir dünya dışı zeka tarafından algılanıp ve anlaşılmasıydı.
This message maches the format of the NASA signal and describes a different solar system from ours, a picture of the sender, non-human DNA and a microwave antenna they apparently use to communicate, rather than radio antenna, that we used.
Bu mesaj NASA sinyalindeki formatla uyumluydu ve bizimkinden farklı bir güneş sistemini tarif ediyordu, gönderenin bir resmi, insana ait olmayan DNA ve bizim kullandığımız radyo anteninden ziyade onların anlaşmak için kullandıkları belli olan bir mikrodalga anteni.
It's so massive that it's gathered up 99.9 % of the gas and dust in the solar system, but there's still just enough left behind for gravity to build some other things, like planets.
Öyle muazzamdır ki güneş sistemimizdeki gaz ve tozun % 99.9'unu toplamıştır. Ancak bazı şeylerin yerçekimi tarafından yapılması için hâlâ bazı şeyler kalmıştır. Gezegenler gibi.
And from then on we have a very different planet from all the other planets in the solar system.
Ve o zamandan beri, Güneş Sistemindeki diğer bütün gezegenlerden çok daha farklı bir gezegenimiz var.
Of all the planets and moons in the solar system, we think that Earth is unique in the ability to sustain fire.
Güneş sistemindeki bütün gezegen ve uydular arasından Dünya'nın ateşi devam ettirebilme gücünün eşsiz olduğunu düşünüyoruz.
An undiscovered death star rotating at the furthest edges of the Solar System?
Güneş sisteminin en uzak noktalarında rotasını takip eden henüz keşfedilmemiş bir ölü yıldız?
Does this mysterious star scatter destruction through the Solar System at regular intervals, accounting for the greatest extinctions in Earth's history?
Bu gizemli yıldız, yeryüzündeki en büyük tükenişlerin sebebini açıklar bir biçimde düzenli aralıklarla güneş sisteminde felaketlere yol açıyor olabilir mi?
We know that the Solar System is surrounded by this enormous cloud of comets, and so these successive passages of the Sun's companion would send comets into the inner Solar System.
Biliyoruz ki, güneş sistemi çok büyük kuyruklu yıldız kümeleriyle kuşatılmıştır. Dolayısıyla güneşin bu arkadaşının müteakip geçişleri kuyruklu yıldızları Güneş sisteminin içine yollayabilir.
Muller believes that as Nemesis nears the Sun, its gravitational disturbance sends comets flying through the Solar System.
Muller'a göre, Nemesis güneşe yaklaştıkça yerçekiminde bozulmalara neden olmakta, ve kuyruklu yıldızları güneş sisteminin içine göndermektedir.
The possible answer lies in a region of the Solar System known as the Oort Cloud.
Bunun olası cevabı Oort Bulutu olarak bilinen güneş sistemindeki bir bölgede yatmaktadır.
So I'm a little bit like a Solar System where there's some serious gravitational instability in the mix.
Yani şimdi ben ciddi yerçekimsel kararsızlığın olduğu güneş sistemi gibiyim.
A star named "Nemesis" orbiting the distant reaches of our Solar System?
Güneş sistemimizin uzak noktalarında yörüngede dönmekte olan Nemesis adında bir yıldız?
If you have comets rattling through the inner Solar System, then, in a sense, all bets are off.
Eğer güneş sisteminin içlerinde kuyruklu yıldızlar varsa o zaman işler değişir.
So let's see what would happen if I took this red dwarf and tossed it into the Solar System.
Şimdi bakalım ben bu kırmızı cüceyi alsam ve güneş sisteminin içine fırlatsam neler olur?
So as you can see, the red dwarf coming through the solar system has really changed the orbits of the comets.
İşte gördüğünüz gibi, güneş sisteminin içine giren kırmızı cüce kuyruklu yıldızların yörüngelerini gerçekten değiştirdi.
Not only might the Sun have an undiscovered twin, the solar system may be harboring a massive undiscovered planet.
Güneşin keşfedilmemiş bir ikizi olmasının yanısıra, güneş sistemi son derece büyük, keşfedilmemiş bir gezegene barınak olabilir.
It doesn't care about solar light at all.
Güneş ışığı gerekmez.
The infrared camera sees the racetrack the way the WISE survey scans the dark and far-away realms of our Solar System.
Kızılötesi kamera, yarış pistini tıpkı WISE'ın karanlığı ve güneş sistemimizin uzak alanlarını taraması gibi görür.
But an object near the edge of our Solar System might be small, and it reflects only a little bit of sunlight, so we can't see it at visible wavelengths.
Ama bizim güneş sistemimizin sınırlarında bir madde küçük olabilir ve sadece çok az güneş ışığı yansıtıyor olabilir. Dolayısıyla biz de onu görünür dalga boylarında göremeyiz.
This sends them on a catastrophic rendezvous with the inner Solar System, including Earth, every 26 million years.
Bu arayış onları güneş sisteminin içlerinde, dünyayı da kapsayan, 26 milyon yılda bir olan yıkıcı bir felakete götürüyor.
If we only had remote cameras all throughout the outskirts of the Solar System, we might know a lot more about it.
Güneş sisteminin sınırlarında uzaktan kontrollü kameralarımız olsa bu konuda daha çok şey bilebilirdik.
In short, the largest planet in the Solar System.
Kısacası Güneş Sistemindeki en büyük gezegen.
While it's surprising that our Solar System might harbor a giant, undiscovered planet, it doesn't support or refute the idea that it also harbors the undiscovered star Nemesis.
Güneş Sistemimizin devasa, keşfedilmemiş bir gezegene barınak olması şaşırtsa da, bu durum aynı zamanda keşfedilmemiş yıldız Nemesis'e de barınaklık yapıyor olması fikrini ne destekler ne de karşı çıkar.
But a recent finding in the outer Solar System may shed more light on whether Nemesis really exists, and the kind of threat it may pose to life on Earth.
Ama Güneş Sisteminin dışındaki yeni bir bulgu Nemesis'in gerçekten varolup olmadığına, dünyadaki yaşam üzerinde ne tür bir tehlike oluşturduğuna yeni bir ışık tutabilir.
Nothing like that exists in the Solar System.
Güneş Sisteminde böyle birşey olamaz.