Sorry to have troubled you перевод на турецкий
45 параллельный перевод
Then I'm terribly sorry to have troubled you for nothing.
Sizi boş yere rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I'm so sorry to have troubled you.
Sizi zor durumda bıraktığım için özür dilerim.
I'm so sorry to have troubled you.
Zahmet yarattığım için çok özür dilerim.
Sorry to have troubled you.
- Vaktinizi aldım.
Sorry to have troubled you.
Sizi rahatsız ettik, kusura bakmayın.
I'm sorry to have troubled you, Mr Starrett.
Seni rahatsız ettiğim için özür dilerim Bay Starrett.
Sorry to have troubled you, Miss Boland.
Rahatsız ettik Bayan Boland.
Sorry to have troubled you.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Sorry to have troubled you.
- Benim arabamı aldı.
Sorry to have troubled you.
Size zahmet verdiğim için üzgünüm.
I'm sorry to have troubled you, Doctor.
Başınıza iş açtığım için üzgünüm, Doktor.
I'm sorry to have troubled you.
Seni zahmete soktuğum için üzgünüm.
I'm sorry to have troubled you, Miss Breton.
Rahatsız ettiğimiz için özür dilerim Bayan Breton.
Sorry to have troubled you.
Rahatsızlık verdiğim için üzgünüm.
Sorry to have troubled you, sir.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, efendim.
- Of course. - Sorry to have troubled you.
- Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
I'm sorry to have troubled you.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim.
Sorry to have troubled you.
Kusura bakmayın, rahatsız ettik.
Sorry to have troubled you folks.
Rahatsızlık için özür dilerim.
I'm sorry to have troubled you, Azuma-san.
Başına iş açtığım için özür dilerim, Azuma
We're sorry to have troubled you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
I'm sorry to have troubled you, and wish you a good afternoon.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ve iyi günler dilerim.
Sorry to have troubled you.
Rahatsız ettiğimiz için özür dilerim.
Sorry to have troubled you.
Rahatsız ettiğimiz için üzgünüz.
I'm sorry to have troubled you, Miss.'Bye.
Rahatsız ettiğim için özür dilerim. Hoşça kal.
We're sorry to have troubled you.
Rahatsızlık için kusura bakmayın.
Anyway, sorry to have troubled you
Her neyse, size rahatsızlık verdiğimiz için üzgünüm.
W - we're very sorry to have troubled you!
Korkmuştuk!
Right, give it to me Great Sorry to have troubled you
Mikami-san'da orada olacağından eminim bir sorun olmayacaktır.
I'm sorry to have troubled you
Sana iş çıkardığım için özür dilerim.
I'm terribly sorry to have troubled you.
Size sorun çıkardıkları için özür dilerim.
I'm really sorry to have troubled you.
Sizi rahatsızlık verdiğim için gerçekten üzgünüm.
Sorry to have troubled you.
- Kusura bakmayın meşgul ettim.
I think I just need to take her home, But, thank you for your time, we're sorry to have troubled you.
Sanırım onu eve götürmeliyim ama zaman ayırdığınız için teşekkürler, başını ağrıttık, kusura bakmayın.
Sorry to have troubled you, Mr. Hughes.
Sizi de sıkıntıya soktuğumuz içim kusura bakmayın bay Hughes.
Well, good night. I'm sorry to have troubled you, Miss Madison.
Kusura bakmayın rahatsız ettim Bayan Madison
I'm very sorry to have troubled you, Prince. Rise, Lord An.
Sizi rahatsız ettiğim için çok üzgünüm Prensim.
I'm sorry to have troubled you.
Sizi rahatsız ettiğim için kusura bakmayın.
I'm sorry to have troubled you.
Rahatsızlık verdiğim için özür dilerim.
Sorry to have troubled you.
Kusuruma bakmayın.
- Well, sorry to have troubled you, Mrs Ashcourt. - No problem.
- Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz Bayan Ashcourt.
- Very sorry to have troubled you, miss.
- Çok üzgünüz bayan.
I'm real terribly sorry... to have troubled you, Miss Panos.
sizi rahatsız ettiğim için... gerçekten çok üzgünüm, Bayan Panos.
Sorry to have troubled you.
Sorun yarattığım için özür dilerim.