Sorry to make you wait перевод на турецкий
38 параллельный перевод
Sorry to make you wait.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to make you wait.
Beklettiğim için özür dilerim.
Why, I'm sorry to make you wait! Uhhuh!
Niye, Seni beklettiğim için özür dilerim!
I'm sorry to make you wait, guys, but it's crazy here today.
Beklettiğim için özür dilerim. Bugün çok kalabalık.
Sorry to make you wait
Beklettiğim için kusura bakma
Sorry to make you wait. Business thing.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to make you wait so long, Mike.
Seni beklettiğim için üzgünüm Mike.
Sorry to make you wait, but I must develop them now.
Beklettiğim için üzgünüm, ama hemen tab etmem gerek.
- Sorry to make you wait. - No sweat.
- Sizi beklettiğimiz için üzgünüz.
Veronica, sorry to make you wait.
Veronica? Beklettiğim için kusura bakma.
Sorry to make you wait. Who ordered the junior burger?
Beklettiğim için kusura bakmayın.
Sorry to make you wait.
Beklettiğim için kusura bakma.
Sorry to make you wait.
Ne manzara ama.
Oh. Sorry to make you wait while I do my Cardio.
İp atlarken beklediğim için kusura bakma.
Sorry to make you wait, sir.
Beklettiğimiz için üzgünüz.
I'm sorry to make you wait, Mrs. Dubois.
Sizi beklettiğim için üzgünüm, Bayan Dubois.
Oh. Sorry to make you wait.
Beklettiğim için üzgünüm.
Hey. - Sorry to make you wait.
- Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to make you wait so long.
Bu kadar beklettiğim için kusura bakmayın.
Sorry to make you wait.
Beklettiğim için kusura bakmayın.
Sorry to make you wait again.
Seni tekrar beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to make you wait.
Bekletiğim için üzgünüm.
- I'm sorry to make you wait.
- Beklettiğim için özür dilerim.
- Sorry to make you wait.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to make you wait.
Beklettiğimiz için kusura bakma.
Sorry to make you wait.
Beklettiğimiz için üzgünüm.
I'm so sorry to make you wait.
Beklettiğim için özür dilerim.
Sorry to make you wait.
Üzgünüm beklettim.
So I'm sorry, but I can't just wait for you to make time to deal with this.
Kusura bakma ama şu an sana vakit tanıyacak halde değilim.