Spanking перевод на турецкий
516 параллельный перевод
Madame Colet, if I were your father... which, fortunately, I am not... and you made any attempt to handle your own business affairs, I would give you a good spanking, in a business way, of course.
Madam Colet, babanız olsaydım... ki şükürler olsun ki değilim... ve işlerinizi kendiniz yürütmek için girişimde bulunsaydınız... popunuza güzel bir şaplak atardım... mesleki deyiş icabı tabi ki.
You got a spanking.
Abi, sen de kaşındın yani.
He probably would have taken you over his knee and given you the spanking of your life.
Seni dizlerinin üstüne almış ve hayatında yemediğin dayağı atmıştır.
Maybe you need a spanking cure!
Maybe you need a spanking cure!
Jerry, the time has come for George's first spanking.
Jerry, George'un ilk şaplağının vakti geldi.
If you were my kid, I'd give you a good spanking.
Çocuğum olsaydın, seni bir güzel pataklardım.
Your mama's got a spanking up her sleeve and she ain't gonna feel right until somebody gets it.
Annenizin bir karın ağrısı var ve biri ondan kurtulmasına yardım edene kadar iyi hissetmeyecek.
I'm strong enough to take you over my knee and give you the spanking you deserve.
Seni, dizlerinin üstüne çöktürüp, tokatlayacak kadar güçlüyüm.
I think you're going to have to have a good spanking.
Bence iyi bir dayağı hak ettin.
- Spanking?
- Dayak mı?
- Spanking.
- Dayak.
She needed a good spanking.
İyi bir dayağa ihtiyacı vardı.
Personally I prefer a brace of spanking horses and a good carriage.
Şahsen ben at kırbaçlamayı ve iyi bir at arabasını tercih ederim.
I can see me now, riding at the head of 100 men in a spanking grey uniform and black shiny boots.
Şu anda kendimi, yüz adamın önünde, yepyeni bir üniforma ve siyah parlak çizmelerle at sürerken görebiliyorum.
I deserve a spanking for such a horrible thought, don't you think?
Bu sözlerim için iyi bir dayağı hak ediyorum, değil mi?
You need a good spanking.
Senin iyi bir dayağa ihtiyacın var.
- No, just a good spanking.
- Hayır ama iyi bir derse ihtiyacın var.
If I were your husband or your father, I'd give you a good spanking.
Baban ya da kocan olsaydım, kıçına şaplağı indirirdim.
- If one spanking wasn't enough,
- Eğer kıçına atılan kötek yetmediyse.
My dear, darling Luz... if I didn't know you had a level Benedict head on those immature shoulders... I'd prescribe a good spanking.
Tatlı Luz'cuğum o toy omuzların üstünde sağduyu sahibi bir Benedict kafası olduğunu bilmesem sana iki şamar atardım.
When I got this ivory jib, all spanking new and scientific... why, I could've thanked that whale.
Bu fildişini taktıktan sonra her şey daha iyi oldu aslında balinaya teşekkür edebilirdim.
You almost half-killed me with you spanking.
Tokatınla neredeyse öldürecektin.
If you try that again, you'll get a spanking you'll never forget.
Bir daha böyle birşeye kalkışırsan, kıçına şaplak yersin.
Yes, a spanking solves so many things.
Evet, şaplak çoğu konuya çözüm getirir.
What you need is a good spanking.
Senin sağlam bir sopaya ihtiyacın var.
What spanking bad luck!
Şimdi yandık işte!
A good spanking.
Sıkı bir dayağa.
Untidy little girls won't go to the dance, so keep those tents clean, your uniforms spanking fresh, and we'll all be one big happy family!
Düzensiz küçük kızlar dans partisine gelemez. Çadırlarınızı temiz tutmalı kıyafetleriniz muazzam olmalı böylece büyük ve mutlu bir aile oluruz.
- Give them a spanking and make them tell!
Onlara iyi bir şaplak vur ve olanlara bak!
I'm going to give you a spanking.
Kıçınıza yiyeceksiniz şaplağı şimdi.
- How would you like a spanking?
- Kıçına şaplak atmama ne dersin?
Yelling I insulted you and all, what you need is a good spanking.
Bağırdıklarında cabası. Sana iyi bir sopa çekeceğim.
I guess this is the only engagement that ever started off of a spanking.
Sanırım kıça şaplak atmakla başlayan ilk nişan budur.
Well it's brand spanking new.
Tabii daha yeni üretildi.
The spanking, the crawling on the floor, the sexual humiliation...
Kıça şaplak atma, Yerlerde sürünme, cinsel aşağılama.
Spanking his assistant.
Senin yüzüne ne oldu?
All you have to do is to smack your knees... like this ; then do a bit of self-spanking...
Biraz bacaklarını tıpışla, şimdi de popoyu, biraz hopla, biraz zıpla
- Is the spanking over?
- Dayak bitti mi?
If I touch you again, Your Glory, it'll be to administer an ancient Earth custom called a spanking. A form of punishment administered to spoiled brats.
Dokunursam, bu, pataklama adı verilen eski bir geleneği göstermek için, şımarık veletleri eğitmek için kullanılan ceza şekli.
Captain, that ancient Earth custom called spanking.
Şu pataklama denilen eski âdet.
Or there's sister teresa, the spanking nun.
Veya Şaplakçı Rahibe Teresa var.
I sometimes need a spanking.
Bazen şaplak yemem gerekir.
You're too old for a spanking.
Bu yaşta popona şaplak atacak değiliz ya.
A spanking!
Şaplaklama!
Yes. Give us all a good spanking.
Evet, hepimizi güzelce bir şaplaklayın.
And after the spanking, the oral sex.
Ve şaplaktan sonra, Oral Seks.
He gave me a spanking.
O beni tokatladı.
- A spanking?
Tokatladı mı?
So he gave me a spanking.
Sonra da beni tokatladı.
The spanking, and all the rest!
Tokadı ve sonrasında olanları!
Yes or no, did you give her that spanking?
Onu tokatladın mı tokatlamadın mı?