Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Stability

Stability перевод на турецкий

821 параллельный перевод
You haven't much faith in the stability of women.
Kadınların istikrarlı olabileceklerine inanmiyorsun.
That's what I like to see in a man... stability, fidelity.
Tam da bir adamda görmek istediğim şey bu. Güvenilirlik, bağlılık.
Now, my dear friend, if you're worried about a paltry 92.82, my good friend here, Professor Pettigrew, will be only too happy to vouch for my financial stability.
Şimdi sevgili dostum, 92.82 dolar için endişeleniyorsan iyi dostum Profesör Pettigrew,.. ... maddi durumuma kefil olacaktır. Değil mi profesör?
It's the stability.
Dayanıklılık.
It has depth and stability and wholesomeness.
O yaşam derin, dengeli ve bir bütünlüğü var.
- Now I'm so tall, I've lost all stability.
- Şimdi boyum o kadar uzadı ki nerdeyse dengemi kaybedeceğim.
But you don't set it right by committing a bigger wrong, forcing two people to marry where there's no guarantee of union, stability and affection.
Ama birbirlerine sevgiyle sebat edip, birlikte yaşayabilecekleri şüpheli iki insanı evliliğe zorlamak gibi daha büyük yanlış yaparak bu işi düzeltemezsin.
Therefore, if anything, a model plane has to be designed... for greater stability than what you have pleased to call the real thing.
Bu nedenle, her ihtiyacı karşılaması bakımından... model uçaklar, artık gerçek uçaklar gibi tasarlanırlar.
Somniology, the science of dreams, has now progressed to where we are able to rid patients of undesirable dreams and replace them with ones beneficial for the dreamer's psychological stability and productivity.
Uykuloskopi bir rüya bilimidir. Artık hastalarımızı rahatsız edici rüyalardan kurtarmış, yerini ruhsal huzur ve üretkenliğe bırakmış durumdayız.
But that has nothing to do With my mental stability.
Zihinsel olgunlukla bunun alakası yok.
DuBruis'brokerage firm is in Ghalea, a small African nation whose pro-Western government is the key to stability in the area.
DuBruis'un aracı firması batı yanlısı hükümetiyle bölgede istikrarlı kalabilen Afrika'nın küçük ülkesi Ghalean'da.
- it has a limited stability... - I'm aware of the situation, engineer. And I'm getting a little tired of my senior officers conspiring against me.
Durumun farkındayım, ve kıdemli subaylarımın arkamdan komplo kurmasından yoruldum.
Unruly elements threaten the stability of the house.
Asi unsurlar okulumuzun istikrarını tehdit ediyor.
For 16 years, I worked hand in hand with him to bring stability to San Cordova.
16 yıl boyunca San Cardova'ya istikrar getirmek için onunla omuz omuza çalıştım.
I think you can see why they don't want to have their stability contaminated by dangerous ideas of other ways and other places.
İstikrarlarının yabancı yerlerin tehlikeli düşünceleri ve yöntemleriyle etkilenmesini istemiyorlar.
Elaan. Two planets, an entire star system's stability depends on it.
İki gezegen ve tüm bir yıldız sisteminin dengesi, buna bağlı.
Actually, we have tried that stiffness, and we find it gives you much more stability, especially for the downhill.
İşin doğrusu o sertlik derecesini denediğimizde bunun özellikle Alp disiplini yarışlarında kayakçılara daha fazla denge sağladığını görmüştük.
The slightest shock can endanger his mental stability but also his life. He's still very sick.
Unutmayın, en ufak bir şok, onun zihinsel kararlılığını, hatta hayatını bile tehlikeye atabilir.
He supervises the psychological stability and the progressive re-adaptation of your relative.
Kendisi, akrabanızın psikolojik kararlılığına ve kademeli olarak tekrar uyumuna nezaret ediyor.
If we want Fournier to regain mental stability we have to put him in a family situation right away.
Fournier'nin zihinsel dengesini tekrar kazanmasına yardım etmek için onu en kısa zamanda aile ortamına sokmak zorundayız.
Stability, security.
İstikrar, güvenlik.
What's this? In this city not only are whores being killed but also order and social stability.
Bu şehirde sadece fahişeler değil, aynı zamanda devlet yetkilileri ve hukukçular da öldürülüyor.
I'm losing stability.
Dengemi kaybediyorum.
But you understand, Colonel Steiger that granted supplies of adequate quantities of honey you are prepared to guarantee the internal stability of your territory?
Ancak şunu aklınızdan çıkarmayın, Albay Steiger. Talep edilen miktarda verilen balın ardından ülkenizin iç bütünlüğünü koruyabileceğinize dair garanti vermelisiniz.
I thought I fell in love with you because I needed some stability in my life.
Sana aşık olduğumu sandım, çünkü biraz durgunluğa ihtiyacım vardı.
Now we're at mediation... and a new strategy aimed at stability.
Şimdi meditasyona başladık ya,... yeni strateji olarak istikrar hedefi belirlendi.
This stability reduces patient heat loss and caloric requirements.
Bu, hastanın ısı kaybını ve hararet ihtiyacını düşürüyor.
By beating very fast, and here they're slowed down 120 times, they give the fly stability in the air.
Burada 120 kez yavaşlatılmış olarak gördüğünüz bu nesneler çok hızlı çırparak sineğe havada denge sağlarlar.
Your Honour, I would like to ask what this model of stability and respectability has ever succeeded at.
Sayın yargıç, bu tutarlılık ve saygı örneğinin ne başarısı olduğunu sormak istiyorum.
Practice this position for psychic stability
Bu pozisyonu öğrenmelisiniz, çünkü sizi psişik olarak güçlendirir.
Before money is invested in Zangaro... we have to know a lot more... about the stability of Kimba's regime.
Devam et. Zangaro'da yatırım yapmadan önce... Kimba'nın rejiminin istikrarı hakkında, çok daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
He needs stability...
İstikrara ihtiyacı var...
For he's more threatening to stability than the Teutonic invader!
Çünkü Rasputin, istikbalimiz için Almanlardan daha büyük bir tehlikedir!
Amilcar murdered by members of his own party, the liberated areas fallen under the yoke of bloody petty tyrants liquidated in their turn by a central power to whose stability everyone paid homage until the military coup.
Amilcar, kendi partisinin üyelerince katledildi özgürlesmis alanlarin kaderi kanli sersem tiranlara terkedildi buna karsin, onlar da istikrarina herkesçe güvenilen merkezi bir güç tarafindan bertaraf edildi, ta ki askeri darbe gelinceye kadar...
Possibly adds emotional stability.
Muhtemelen duygusal dengeyi sağlar.
I protect the stability of a continent.
Benim ülkedeki dengeyi korumak için bir görevim var.
We need some stability around here, that's for sure.
Burada huzura ihtiyacımız var, bu kesin.
but because loading to full capacity would affect the vehicle's stability.
"... bunun nedeni ise muhtemel bir fazla yük durumu değil, "... tam kapasite yükleme yapılmasının...
This will give it a Iittle stability.
Bu birazda olsa dengeyi sağlar.
MoII, I believe Chatham will provide the stability that our girls need right now.
Moll, Chatham kızlarımızın istediği gibi bir hayatı sağlayabiliyor.
- Yeah, it's lost stability.
- Evet, dengesini kaybetmiş.
But in order to continue to do so, I need stability.
Ama bunu yapmaya devam edebilmek için istikrara ihtiyacım var.
Obviously she goes for laughs, not stability.
Muhtemelen bana kahkahalarla gülüyordur.
Kimbala's rich oil fields and political stability make it one of the strongest trade allies the U.S. has in East Africa.
Kimbala'nın zengin petrol yatakları ve politik sağlamlığı onu Amerika'nın Doğu Afrika'daki en güçIü müttefiklerinden biri haline getirdi.
It brings a sense of order and stability to my universe to know that you're still a pompous ass.
Senin hala kendini beğenmiş herifin teki olduğunu bilmek, evrenime biraz düzen ve istikrar getiriyor.
You remember the psychotronic-stability examination?
Psikotronik-denge testini hatırlıyor musun?
We declared war on the USA and Britain out of a desire to ensure the self-preservation of Japan and the stability of East Asia.
Amerika ve Britanya'ya gönülsüzce savaş açtık amacımız, Japonya'nın kendi savunmasını sağlamak ve Doğu Asya'nın istikrarını korumaktı.
It speaks of stability, class, family values.
Denge, kalite ve aile değerleri.
Why the sudden interest in stability?
İstikrara bu ani ilgi neden?
An absence of mood swings and stability in my life.
Ruhsal salınımlarımın olmamasını ve hayatımda istikrar istiyorum.
Now that the government has collapsed and shown itself incapable of providing any kind of unifying force I feel we do need the stability and the breathing space that a military presence would provide.
BALONCULUĞUN ALTIN ÇAĞI 3. BÖLÜM Fransa'nın Büyük Günü

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]