Stations перевод на турецкий
2,987 параллельный перевод
They listen to number stations.
Sayı istasyonları dinliyorlardı.
Number stations?
Sayı istasyonları mı?
He said that she spends her nights listening To numbers on random ham-radio stations.
Günlerini rastgele amatör radyo istasyonlarından gelen sayıları dinleyerek geçiriyormuş.
Number stations?
- Sayı istasyonları mı?
Number stations...
- Sayı istasyonları...
Well, that explains why nobody's Been affected by listening to the number stations before,
Bu daha önce dinleyenlere neden bir şey olmadığını açıklar.
Or they came damn close to figuring out What number stations are.
Ya da sayı istasyonlarının ne olduğunu keşfettiler.
This is a list of everybody that Becky talked to About the number stations.
Bu Becky'nin sayı istasyonları hakkında konuştuğu kişi listesi.
Number stations?
Sayı istasyonu mu?
Just tell us what you know about the stations.
İstasyonlar hakkında bildiklerini anlat.
Somehow the number stations are connected To these first people.
Bu sayı istasyonları bir şekilde ilk insanlarla bağlantılı.
I know what number stations are.
Sayı istasyonlarının ne olduğunu biliyorum.
Looking through their radio stations...
Radyo istasyonlarınınkilere baktım..
There's newspapers and local TV stations.
Gazeteleri var, yerel televizyon istasyonları var.
Most metropolitan police stations have an office called a fusion center... where classified intel is collected in one place.
"Pek çok büyük şehir polis karakolunda, bilgi-bileşim merkezi isimli bir yer vardır." "Gizli bilgiler, tek bir yerde toplanır."
Go on up. Only the public areas of police stations are kept under surveillance.
"Bundan ötürü, polis karakollarında sadece sivillerin girebildiği yerler gözetim altındadırlar."
Get to your stations.
Görev yerlerinize geçin.
They're calling radio stations, making dedications.
Radyoları arıyor, ithaflar yapıyor.
His parents first thought he ran away. So the cops searched in stations and airports.
Bu yüzden polis, terminalleri ve hava alanlarını aramış.
I reset all your radio stations to good stuff.
Bu arada, bütün kayıtlı radyoları daha güzelleriyle değiştirdim.
What about the other stations?
Diğer istasyonlar ne durumda?
Oh, and bus stations are the first place you people always put "wanted" posters.
Otobüs durakları da sizlerin "Aranıyor!" posterlerini en çok astığınız yer.
Diana, get eyes on the airports, bus, and train stations. Start with the cab companies.
Diana, havaalanları, otobüs durakları ve tren istasyonlarını unutmadan taksi şirketleriyle işe koyulun.
Check local TV and radio stations for the nearest safe zone.
En yakın güvenli bölge için yerel TV ve radyo istasyonlarını takip edin.
It's for use in unmanned space stations, large facilities.
İnsansız uzay istasyonları için büyük tesisler için falan.
Besides, I was nowhere near any gas stations that night.
Dahası, o akşam hiçbir benzin istasyonuna yaklaşmadım bile.
A-any other stations?
Başka kanalda da var mı?
If you'd like to listen to the cosmos, take an old-fashioned radio like this, an analog radio, and tune the radio between stations.
Eger evreni dinlemek istiyorsaniz, bunun gibi eski bir analog radyoyu alin ve frekansi kanallarin arasina ayarlayin.
So, this is our advanced photon source - - a microscope that's about a half a mile around, and it contains 33 stations where 33 individual experiments can go on measuring tiny structures of whatever these guys feel happy measuring.
ve onun yaptığı bu kadar. bizim parçaları daha fazla parçalamaya ihtiyacımız var daha küçük, çok daha küçük parçaları görmeliyiz. chicago'da ulusal argon laboratuar bob stanek, atom altı dünyaya dikkatle bakan makineleri inşa eder.
We need catering supplies. The, uh, fuel cans they use for hot plates and the little propane tanks they use for the omelette stations.
Mutfak malzemeleri bulmalıyız, benzin bidonları, propan tüpleri, ızgara ocaklarında kullandıkları tarz şeyler.
Call the cell if you see anything and don't... don't change the radio stations.
Bir şey görürsen telefondan ara ve radyo kanalını değiştirme.
The hatch was one of many research stations
Ambar, Dharma girişiminin yaptığı..
Have you heard of numbers stations?
Sayı istasyonlarını hiç duymuş muydunuz?
Numbers stations are essentially unbreakable.
Sayı istasyonlarını geçmek neredeyse imkânsız.
Walter must have taken the recordings Of the numbers stations with him.
Walter sayı istasyonları kasetlerini de beraberinde götürmüş.
The numbers stations, the dead drop, the spy ring.
Sayı istasyonları, ölü tahminleri, casus yüzükleri...
Everybody... Man your battle stations.
Herkes silah başı durumuna geçsin.
She used to hang around railway stations with her hands in her sleeves.
Eskiden garip kıyafetleriyle tren istasyonlarında takılırdı.
Metro P.D. is on the bus, train and subway stations.
Metro Polisi otobüs, tren garı ve metro istasyonlarını tutuyor.
I've got alerts at the train stations, bus stations, local LEOs up and down the coast as well as any and all hardware shipments, commercial or military.
Tren istasyonlarına, otobüs garlarına bülten yolladım. Yerel polis de sahil şeridinde didik didik silah sevkiyatı arıyor. Ticari ya da askeri.
I have sent to TV stations, but I never got an answer.
Tv kanallarına gönderdim, ama daha cevap almadım.
Are you one of these detectives those who seek it sees more, except on posters, in service stations?
Sen şu benzinliklerde afişleri olan, dedektiflerden misin?
But how many news radio stations are there in Los Angeles?
Los Angeles'ta kaç tane haber kanalı var?
It would be a way to communicate over all the stations simultaneously. How do we do that?
Tüm kanalları aynı anda kullanma imkanı sağlar.
Eyes on your stations men. Carry on Mr. Flask.
Şuna baksana Devam edin
All hands, battle stations, prepare all torpedoes to switch to active sonar. We're not hiding anymore, gentlemen. Helmsman, all ahead full.
Tüm torpidoları hazırlayın İleri gidiyoruz kaçırmayın
Got uniforms covering two stations- - north and south.
Kuzey ve güney istasyonundaki polis memurları çıkışları tutuyor.
26 lines, 468 subway stations.
26 hat, 468 metro istasyonu.
- I'm talking train stations, * * * - * * *
Tren istasyonlarından, umumi tuvaletlerden... Çiçekçilerden, havai fişek gösterilerinden... - Boşluğu bulunan çitlerden...
The same goes for coastal power stations, they're well protected.
Sahildeki güç istasyonları için de aynısı geçerli, çok iyi korunuyorlar.
What do you know about numbers stations?
- Yıllardır aklımdan geçmemiştiler.