Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ S ] / Suspending

Suspending перевод на турецкий

180 параллельный перевод
These gentlemen will overlook your mischief, just as the prosecutor here has done me the great favor of suspending all proceedings begun against me.
Bu beyefendiler sizin kabahatinizi affedecek, buradaki savcılar hakkımdaki tüm davaları erteleyerek... bana büyük bir iyilik yaptılar bile.
- I'm suspending you.
- Sizi askıya alıyorum.
In the shadows we began to fight... the unpredictable progress of the police roundups... severing the links that bound one group to another... suspending all meetings, all contacts, setting new liaison networks.
Polis baskınlarının önceden kestirilemez artışı grupların irtibatını sağlayan hatların kesilmesi tüm toplantıların, tüm bağlantıların askıya alınmasını yeni iletişim ağı kurma çabaları yüzünden mücadelemizi gizli saklı köşelerde vermeye başlamıştık.
Ambassadors Nomura and Kurusu asked their government to extend a deadline for suspending negotiation between Japan and America.
Büyükelçiler Nomura ve Kurusu, hükumetlerinden Japonya ile Amerika arasındaki görüşmeleri askıya alacak nihai tarihin uzatılmasını istediler.
You know I'm not for suspending you, right?
Seni uzaklaştırmadığımı biliyorsun değil mi?
The paradox which consists in suspending... the meaning of all reality in favor of... its historical accomplishment, and in revealing this meaning at the same time... by constituting itself as the accomplishment of history, devolves from the simple fact... that the thinker of the bourgeois revolutions... of the 17th and 18th centuries... sought in his philosophy... only reconciliation with their results.
Hegel'in içinde paradoks barindiran görüsü kendi sisteminin sonucu temsil ettigini ilan ederken tüm gerçekligin anlamini tarihsel sonuca boyun egdirmesi bu on yedi ve on sekizinci yüzyilin burjuvazi devrimleri düsünürünün, felsefesinde, yalnizca bu devrimlerin sonucuyla bir uzlasma aramasi gerçeginden çikmaktadir.
I'm suspending you from all duties.
Seni tüm görevlerinden alıyorum.
I was practising suspending this coin in mid-air.
Havada asılı duran bozuk para numarasına çalışıyordum da.
I'm suspending you at half pay for two weeks.
Sana iki hafta yarım ücretli izin öneriyorum.
You're suspending me?
Askıya mı alınıyorum?
Okay, now. We run some industrial-strength electrical cable from the top of the clock tower down, suspending it over the street between these two lamp posts.
Saat Kulesi'nin üzerinden sanayi tipi bir elektrik kablosu sarkıtacağız ve iki sokak lambası arasından geçirerek cadde boyunca uzatacağız.
Suspending nitrogen supply!
Nitrojen takviyesi yedeğe alındı!
Remember how I was toying with the notion of suspending the Christmas bonuses?
Noel ikramiyelerini askıya alma fikrimi hatırlıyor musun?
It's criminal, and I'm suspending you.
Bu suçtur, ve sizi. geçici olarak görevden alıyorum.
Due to a mechanical failure... we are suspending the countdown at 29 seconds.
Mekanik bir hatadan sebebiyle, geri sayımı 29 saniyede durduruyoruz.
I am suspending this game for one week to give you a chance to cool down!
Size sakinleşme fırsatı vermek için maçı bir hafta erteliyorum!
- What? You're suspending me?
- Beni askıya mı alıyorsun?
The Home Office has accepted their protest... by suspending the measures against Neruda... requested by the Chilean government.
Ofis Şili hükümetinin de isteğiyle... protestocuları dinledi ve... Neruda hakkındaki suçlamayı askıya aldı.
If Henkin saw us, he wouldn't think twice about suspending us.
Eğer Henkin bizi görseydi, cezalandırmak için tereddüt bile etmezdi.
I'm suspending judgment pending further evaluation.
Henüz karar bağlanmamış bir değerlendirme üzerinde konuşmam doğru olmaz.
Guys who've had too many years of City Hall, review boards, and the goddam media pissing down their necks, suspending cops, tying their hands, while these same people are squealing, " Save us!
Belediyeye, teftiş heyetine, ve kahrolası basına... yıllarını vermiş herifler polislerin elini kolunu bağlayarak... onları bozuk para gibi harcamaya bayılıyorlar. Bir yandan da " Koruyun bizi! ..
- I'm suspending you for a week.
- Ne? Bir haftalığına uzaklaştırıldınız.
You mean declaring martial law and suspending local government in the hill provinces?
Sıkı yönetim ilan edip yerel yönetimi görevden uzaklaştırmanı mı kastediyorsun?
With all due respect, mother superior, I suggest that you call the cardinal and tell him why you're suspending me.
Saygısızlık etmek istemem ama sizden Kardinali arayıp beni neden askıya aldığınızı anlatmanızı rica ediyorum.
So I ruined almost every door at my parents'house by tying belts to my wrists and suspending myself from the door as I was lifting my feet off.
Sonuçta ailemin evindeki hemen hemen her kapıyı mahvettim bileklerime bağladığım kayışlarla by tying belts to my wrists kendimi kapıya asar ayaklarımı da yerden kaldırırdım.
- Look, Leo, you cannot keep suspending these guys because they slap some dipshit around.
İçine düştükleri bu boktan durum yüzünden bu adamları askıya alamazsın.
In the meantime, I'm suspending you from duty.
Bu süre zarfında, seni görevinden alıyorum.
I'm suspending you from duty.
Seni görevinden alıyorum.
Suspending an engramatic purge once it's begun is highly irregular.
Hafıza temizleme işlemine bir kere başladıktan sonra, işlemi askıya almak çok tehlkelidir.
The Danglars Bank is suspending payments
Danglars Bankası ödemeleri askıya aldı.
You're suspending me?
Beni askıya mı alıyorsunuz?
I'm suspending you for the rest of the day.
Gün sonuna kadar cezalısın. - Ama Peder Ritley! - Evian.
They're suspending me for a week.
Bir hafta uzaklaştırma verdiler.
That's why I'm suspending Jane.
bu yuzden Jane cezali.
We're suspending the dilithium intake.
Dilityum toplama işini askıya alıyoruz.
Well, that does it! I'm suspending you, Timmy, until you can learn to respect your elders!
İşte tamam, hocalarına saygı göstermeyi öğrenene kadar seni okuldan uzaklaştırıyorum!
The Cardinal is not satisfied with suspending the Musketeers, now he has to arrest them ; I will not stand by while this happens.
Kardinal silahşörleri açığa almakla tatmin olmadı, şimdi onları yakalaması gerekiyor, oturup bunun olmasını beklemeyeceğim.
I am therefore suspending Mr. Ali from the practice oflslam.
Bu sebeple Bay Ali'yi İslam aleminden çıkartıyorum.
You're suspending me?
Beni açığa mı alıyorsun?
You actually seem more able when it comes to suspending activity.
Eylemleri askıya alma konusunda sen daha yeteneklisin.
By generating a focal point with the accelerator's beams here and passing liquid mercury through that point.... Suspending the mercury, snatching it out of our time-space continuum and freezing the moment.
Hızlandırıcının kollarıyla burada bir odak noktası oluşturup ve sıvı cıvayı bu noktadan geçirip cıvayı dondurup, onu zaman-mekan düzleminden ayırarak anı dondurmak.
On Monday, I'm suspending the players.
Pazartesi, oyuncuların ceza alıyor.
How's it gonna look, you suspending me right before I nail you as a co-conspirator?
Sizce nasıl gözükecek, Müdür Muavini sizi bir gizli planın üyesi gibi yüz yüze mıhlamadan beni askıya alıyorsunuz.
We're lucky they're not suspending players from this tournament!
Bu turnuvadan oyuncu atmadıkları için şanslıyız.
I'm not suspending you, I'm firing you.
Sözleşmeni askıya almıyorum, işine son veriyorum.
Since last spring's shooting, at Columbine High, schools nationwide have extended zero-tolerance policies, suspending and expelling students for all kinds of behaviour considered unruly, or warning signs of violence to come.
Columbine'da yaşanan olaydan sonra hoşgörü yok oldu. Öğrenciler disiplinsizlik ve şiddete neden olabilecek şeyler yüzünden uzaklaştırma ve ihraç cezaları alıyorlar.
- I'm suspending you both.
- İkinizi de geri çekiyorum.
I'm suspending you from school.
Seni okuldan uzaklaştırıyorum.
On the other hand, I'm not a politician, which is why I'm suspending SG-1's offworld duties and assigning you to get to the bottom of this.
Öte yandan, ben bir poitikacı değilim, bu nedenle sizin dünya dışı görevlerinizi askıya alıyor ve bu işi araştırma görevine veriyorum.
It can't help him that rain pours through his study roof. I'm suspending the rent until I've had it repaired.
Onun çalışma odasını tekrar düzenleyebilirim diye düşünüyordum.
In that case, I will have to think about suspending your business license.
Şimdi burayı kapatmayı düşünüyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]