Technicolor перевод на турецкий
105 параллельный перевод
This is a bright-red dress, but Technicolor is so expensive.
Bu parlak bir kırmızı elbise ama Technicolor çok pahalı.
But Technicolor pachyderms is really too much for me
Ama bu renkli filler benim için çok fazla
One is starved for Technicolor up there.
İnsan yukarda renk için ölüyor.
- In Technicolor.
- Renkli olarak.
- I hope it's gonna be in Technicolor.
- Umarım filmi renkli çekerler.
But there's a microphone right there to catch the last gurgles... and Technicolor to photograph the red, swollen tongue! Shh.
Ama son çağıltıları duyacak bir mikrofon var, yutulan dilin fotoğrafını çekecek Technicolor var.
Walt Disney's new Technicolor feature
Bakalım neler yazmışsın. General Li'den.
I'm sure I look much worse... in the flamboyant Technicolor of your imagination... than I do in the austere black and white of television.
Eminim hayalinizdeki şaşaalı ve aşırı renkli halim televizyonun sade ve süssüz siyah beyazındaki halimden daha kötü görünüyordur...
In Technicolor yet.
Üç renkli olmalı.
Hollywood's Technicolor plant!
Hollywood Tecnicolor!
An upcoming film will reveal, in CinemaScope and Technicolor, the tropical adventures of Odile and Franz.
Devam filmi CinemaScope ve Technicolor'ta gösterime girecek Odile ve Franz'ın tropikal maceraları.
Seen a young woman around like a Hollywood movie star in Technicolor?
Genç bir kadın gördün mü Hollywood filmlerinde oynayanlara benzeyen bir kadın?
Colour by Technicolor.
Renklendiren : TECHNICOLOR.
- Two operatives, 24-hour coverage a microphone in every room, 16mm camera, telescopic lens and Technicolor. - What's Gemini?
- "İkizler" nedir?
In Technicolor.
Hem de rengarenk bir biçimde!
People were being clubbed- - and I mean in Technicolor 3-D- - and they were crying and screaming.
İnsanlar sopayla dayak yiyordu. Technicolor diyorum hem de. Ağlıyorlardı, çığlık atıyorlardı.
Technicolor. "Tell it to the Marines", those lovable lugs with wonderful mugs, who we now love more than ever.
Technicolor. "Deniz Piyadelerine Söyle", o muhteşem surat hovardaları çok seviyoruz.
Stuff'll tie-dye your frontal lobe in Technicolor.
Mal acayip, beyninizi renkten renge sokar.
The Technicolor yawn.
Esneme.
This is yhe exacy yree Elvis floayed by singing "Drums of yhe Island" in his 1 965 Technicolor classic, Paradise, Hawaiian Style.
Bu tamı tamına Elvis'in 1965'te "Adanın Davulları" şarkısında bahsettiği ağaç... Technicolor klasik, Cennet, Hawaiian Style.
The movies grew from silent to sound ; black and white to Technicolor ;
Filmler sessizden sesliye, siyah beyazdan teknikolora,..
DeMille even used an early two-strip Technicolor process here.
DeMille, yeni çıkmış çift bantlı teknikolor tekniğini bile kullanmıştı.
- [Typing] - Three-strip Technicolor.
Üç bantlı teknikolor.
In the old two-strip Technicolor, the one DeMille used... in the silent Ten Commandments, the color blue couldn " t be reproduced.
Eski çift bantlı teknikolor yöntemini sessiz "The Ten Commandments" filminde DeMille kullandığında,.. ... mavi renk ortaya çıkartılamıyordu.
Rather than encourage realism, the Technicolor palette went even further... and added flamboyance to the melodrama.
Özendirici gerçekçiliğinin yanında, teknikolor paleti işi daha da ileri götürüp melodrama ihtişam katmıştır.
Lenny, you're always telling me, bring you street life, real life, that one man's desperate existence is another man's Technicolor.
Lenny, sen bana hep dersin ki... Bana sokak hayatını getir, gerçek hayatı getir... Bir adamın sıradan ve umutsuz yaşamı... başka bir adam için renkli bir dünyadır.
My contract expressly guarantees that I will always be shot in technicolor.
Benim sözleşme açıkça hep Technicolor çekilecek bu garanti eder.
- He's a wig master.
- Joseph ve Amazing Technicolor Dreamcoat şirketinde çalışıyor. - O bir peruk ustası.
Behold, the Technicolor Dreamcoat.
Gözleyici, the Technicolor Dreamcoat.
Joseph and the Amazing Technicolor Dreamcoat.
Joseph ve the Amazing Technicolor Dreamcoat.
In Technicolor, sir.
Kesinlikle efendim.
I mean, they spend like an hour in the back seat of some car... and all of a sudden, they're in Technicolor?
Yani onlar arabanın birinde bir saat geçiriyorlar ve birdenbire rengârenk olurlar.
Technicolor.
Teknikolor. 3 Boyut.
You know, add a little Technicolor to him.
Belki onu biraz renklendirebilirsin.
- Technicolor.
- Rengarenk.
Your, uh, four technicolor yahoo's with the bad attitude?
Yaramaz ve renkli dört yaratık mı?
- I can't believe she said that. - In technicolor.
- Bunu annemin söylediğine inanamıyorum. - ln technicolor.
You're a Technicolor example of all the worst stereotypes of niggras dropping babies all over the place.
Şu en kötü bildik tiplerin biraz renkli bir örneğisin ha bire bebekler peydahlayan bir zenci.
We're on Technicolor alert.
Şu an kırmızı alarmdayız.
I dream in Technicolor.
Technicolor renklerinde düşünüyorum
Technicolor.
Hem de renkli.
Ta-da! A technicolor grandma.
Renklendirilmiş büyükanne.
The fact that I don't support Technicolor parfaits and snobby petit bourgeois is common knowledge in Oceania!
O aşırı renklendirme harikalarını ve o minik ukala burjuvaları beğenmediğimi tüm Okyanusya bilir.
And so, Jack wanted Technicolor to go the rest of the way.
Sonra Jack, gerisini Technicolor'ın getirmesini istedi.
Everything Just popped into Technicolor.
Her şey Technicolor'da renklendi. ( Çizgi filmlerin renklendirildiği şirket )
Technicolor yawn.
Kusuyor.
In technicolor.
32 kısım, tekmili birden.
It's a new and different outdoor drama telling the exciting story of the covered-wagon families finding their way west, told against a background of spectacular scenic beauty in CinemaScope and Technicolor.
Eğer gelip bizi destekleseniz çok güzel olurdu.
# # [Stops]
Technicolor. "Deniz Piyadelerine Söyle", o muhteşem surat hovardaları çok seviyoruz.
Technicolor!
Mükemmel!
In technicolor.
Şey, şimdi uyanıksın, yani burayı mahvetmeden önce babana yardım et.