Thank you for telling me перевод на турецкий
257 параллельный перевод
Thank you for telling me, Lady Catherine!
Anlattığınız için teşekkür ederim, Leydi Catherine!
Thank you for telling me.
Söylediğiniz için teşekkürler.
- Good. Thank you for telling me.
Beni uyardığınız için teşekkür ederim.
Thank you for telling me.
Anlattığınız için teşekkürler.
Thank you for telling me what I hoped for is true.
Doğru olmasını umduğum şeyi söylediğin için teşekkür ederim.
Thank you for telling me.
Uyardığınız için teşekkür ederim.
Thank you for telling me!
Söylediğin iyi oldu!
I understand. Thank you for telling me.
Anlattığınız için teşekkür ederim.
Thank you for telling me.
Bana anlattığınız için teşekkür ederim.
Thank you for telling me the truth.
Bana doğruyu söylediğiniz için teşekkürler.
Thank you for telling me, Eagle Nest.
Söylediğin için teşekkürler, Şahin Yuvası.
Thank you for telling me yourself. Babylon 5, out.
Bizzat söylediğiniz için ayrıca teşekkürler.
Thank you for telling me.
Söylediğiniz için sağolun.
Thank you for telling me.
Teşekkür ederim.
Thank you for telling me, Michael.
Bana söylediğin için teşekkürler, MichaeI.
Thank you for telling me your secret.
Bana sırrını anlattığın için teşekkürler.
I want to thank you for telling me this story.
Bu öyküyü anlattığın için sana müteşekkirim.
Thank you for telling me, Grace.
Anlattıkların için teşekkürler Grace.
Thank you for telling me, Sammy.
Bana anlattığın için teşekkürler Sammy.
Don't worry about it. Thank you for telling me.
Hayır, önemli değil.
Well, thank you for telling me.
Peki, söylediğiniz için teşekkürler.
Go now. Thank you for telling me.
Kendimizi birbirimize saklayacağımıza söz verdik.
Thank you for telling me of my mother.
Bana annemi anlattığın için teşekkürler.
THANK YOU FOR TELLING ME THAT.
Bunları söylediğin için teşekkürler.
THANK YOU FOR TELLING ME.
Bunları bana anlattığın için teşekkür ederim.
Thank you for telling me, I'm going to go now.
Bana söylediğin için sağol, şimdi kapıyorum.
OK. Well... thank you for telling me.
Tamam, bana söylediğin için teşekkür ederim.
Well, thank you for telling me.
Söylediğin için teşekkürler.
Thank you for telling me.
Söylediğin için teşekkürler.
Thank you for telling me so.
Bana söylediğiniz için teşekkür ederim.
Thank you for telling me. Sure.
- Bana söylediğin için teşekkür ederim.
Thank you for telling me about it, though.
Yine de söylediğiniz için sağolun.
Travis, thank you for telling me.
Travis, bana söylediğin için teşekkür ederim.
Well... Thank you for telling me.
Bana söylediğin için teşekkür ederim.
Thank you for telling me this.
Bana bunu söylediğin için teşekkür ederim.
I want to thank you for not telling the Captain about me getting drunk.
Yüzbaºi'ya sarhoº oldugumdan bahsetmediginiz için teºekkür ederim.
Well, thank you for telling me in advance.
Hemen bildirdiğiniz için teşekkürler.
Thank you, baby, for telling me about it.
Bunu bana söylediğin için sağ ol yavrum. Teşekkür ederim.
Thank you so much for telling me.
Bana anlattığın için teşekkürler.
And who knows, maybe some day you'll turn around and thank me for telling you these things.
Kim bilir, belki bir gün vazgeçersin ve bu söylediklerim için bana teşekkür edersin.
Thank you very much for telling me.
Söylediğiniz için çok teşekkür ederim.
Can you believe I said "thank you" for telling me I get to work on some kid whose legs have just been puréed? Weird.
Bacakları püre olmuş bir çocuğa bakmamı söylediği için "sağ ol" dediğime inanabiliyor musun?
Thank you for writing and telling me your real name who you really are and what really happened.
Bana mektup yazıp gerçek adınızı ve gerçekte neler olduğunu yazdığınız için teşekkür ederim.
Thank you for being sincere and telling me that.
Dürüst davranıp bana bunları anlattığın için teşekkür ederim.
Thank you for showing me that coat and telling me its story.
Bana bu platoyu gösterdiğiniz için ve bu hikayeyi anlattığınız için teşekkür ederim.
Thank you... for telling me about Sydney.
Sydney ile ilgili söylediklerin için teşekkürler.
Rajiv, I can't thank you enough for telling me how you truly feel
Rajiv, gerçekleri gösterdiğin için... sana yeterince teşekkür edemedim.
Thank you for telling jeong-hwan that i went to study. And not moving me out of my room.
Jeong-hwan'a tahsile gittiğimi söylediğin ve... odamdan beni atmadığın için teşekkürler.
Well, thank you for telling me.
Söylediğin için teşekkür ederim.
Thank you... for telling me.
Bildirdiğiniz için teşekkür ederim.
Thank you for telling me that.
Bunu açıkladığınız için ayrıca teşekkür ederim.