That's what i thought перевод на турецкий
2,868 параллельный перевод
I thought that's what you both wanted.
İkinizin de bunu istediğinizi sanıyordum.
The reality that I thought I knew before made sense to me, but now I'm awake, and I know what's true.
Daha önce düşündüğüm şey mantıklı gelmişti, ama şimdi farkına vardım, ve neyin doğru olduğunu biliyorum.
That's what I thought.
Ben de öyle düşünmüştüm.
I thought, maybe that's him doing what he said stopping the motor of the world.
Düşünürüm, belki de bu odur dediğini yapıyordur dünyanın motorunu durduruyordur.
Yeah, that's what I thought as well, but then I found this.
Ben de önce öyle düşündüm ama sonra bunu buldum.
That's what I thought... pussy.
Aynen düşündüğüm gibi. Korkak.
That's what I thought, which is why I've come to an agreement with the mayor.
Ben de öyle düşündüm. Bu yüzden belediye başkanı ile bir anlaşmaya vardık.
That's what I thought at first.
İlk baş ben de öyle sandım.
That's, that's what I thought.
Düşündüğüm bu.
That's what I thought.
- Ben de öyle düşünmüştüm.
I thought that's what the hair catching the dirt.
Ben de kılların görevinin pislikleri yakalamak olduğunu sanıyordum.
That's what I thought I did.
Sanırım öyle yaptım.
That's what I thought you'd say.
Tam da söyleyeceğini düşündüğüm şey.
- That's what I thought.
- Ben de öyle düşünmüştüm.
Actually, that's exactly what I thought.
Aynen öyle.
I thought that's what this was about.
Konunun bu olduğunu sanmıştım.
Yeah, well, that's what I thought.
- Ben de aynen böyle düşünüyorum.
That's what I thought at first, but here it is again, slowed by a factor of 40.
İlkin ben de öyle düşündüm fakat 40 birim yavaşlatıp oynatınca yeniden izle bak.
That's what I thought.
Bende öyle düşünmüştüm.
- Well, of course he'd say that. Yeah, but that's what I thought too.
Evet, ben de öyle düşünüyorum.
I thought that's what you wanted.
İstediğin bu sanıyordum.
That's what I thought. But look.
Ben de öyle düşünmüştüm ama baksana.
That's not what I thought you were talking about.
Bahsettiğin şeyin bu olduğunu düşünmemiştim.
- That's what I thought.
- Ben de öyle düşünmüştüm. Sağ ol.
That's what I thought you thought you were doing, but you know what?
Bu, yaptığını düşündüğün şey. Ama ne var biliyormusun?
I thought that's what I just did.
Ben okuduğumu düşünüyordum.
That's what I thought...
Bunu anlamıştım. Bunu anlamıştım.
- THAT'S WHAT I THOUGHT, UNTIL MR. STUMPWATER PULLED IT OUT OF THE LAKE.
Bay Stumpwater onu gölden çıkarana kadar bende öyle düşünüyordum.
Yeah, that's what I thought.
Evet düşündüğüm gibi.
That's what I thought.
Tam düşündüğüm gibi.
Look, I'm a spy, and that's all I ever thought that I could be, but I realized that we don't have to give up what we've already built.
Ben bir ajanım, başka bir şey olabileceğimi de hiç düşünmedim şimdi de fark ettim ki bundan vazgeçmemiz gerekmiyor.
That's what I thought at first, but he confessed.
Ben de başta öyle düşündüm ama itiraf etmiş.
That's what I thought until I saw this.
Bunu görene kadar ben de öyle düşünmüştüm.
I hadn`t thought about that... What`s going on with you today? You`re being so... assertive.
- Bunu düşünmemiştim.. neyin var senin?
That's what I thought, too, until last night.
Ben de öyle düşünüyordum, ta ki bu geceye kadar.
Sarah thought I'd be better off as a butler and that's what I'm trying for.
Sarah kahya olmamın daha iyi olacağını düşünüyor ve ben de bunu hedefliyorum.
That's what I thought. Fuck.
Ben de öyle düşündüm.
That'll just confirm what everybody's always thought about me, that I can't be trusted.
Bu yalnızca insanların benim hakkımda olan "güvenilmez" imajını bir kere daha doğrular.
I thought that's what you were.
- Maskotumuz sen değil miydin?
That's what I thought
Bende öyle düsünüyordum.
That's what I thought!
Ben de öyle düşünmüştüm!
That's what I thought!
Çeviri : üşengeçadam
That's what I thought, too, But I think it was just the vodka talking.
Ben de öyle sanmıştım. Sanırım hepsi votka sayesindeymiş.
That's what I thought.
Ben de öyle düşündüm.
Well, I just thought that's what you meant.
Şey, sanki bunu demeye çalışıyorsun gibi geldi.
But, Ava, I thought that's what you wanted.
Ava, senin de evlenmek istemediğini sanmıştım.
That's what I thought.
Hoca! Cidden öyle...
I just never thought about what it really means, that one of us is gonna die, and the other one's gonna live through it.
Asla tam olarak ne anlama geldiğini düşünmemiştim. İkimizden birisi ölecek, ve diğeri bununla yaşamaya devam edecek.
- That's what I thought.
- Bende böyle düşünmüştüm.
We've mailed it around, but, I mean, it's just that one page over and over again, and they thought that was the book. Of course... What did Hemmingway do?
Etrafa postaladık ancak üst üste hep o tek sayfa olunca kitabın ondan oluştuğunu düşündüler.
That's what I thought. Hey there.
- Selam.
that's what i thought you said 16
that's what i thought too 18
that's what i thought at first 27
that's what i meant 145
that's what friends are for 62
that's what i'm talking about 742
that's what she said 296
that's what i want 288
that's what you think 208
that's what i do 333
that's what i thought too 18
that's what i thought at first 27
that's what i meant 145
that's what friends are for 62
that's what i'm talking about 742
that's what she said 296
that's what i want 288
that's what you think 208
that's what i do 333
that's what he said 357
that's what i'm saying 441
that's what it is 357
that's what you are 185
that's what you said 191
that's what i mean 227
that's what matters 149
that's what happened 278
that's what happens 96
that's what you do 186
that's what i'm saying 441
that's what it is 357
that's what you are 185
that's what you said 191
that's what i mean 227
that's what matters 149
that's what happened 278
that's what happens 96
that's what you do 186