That's what i thought you said перевод на турецкий
75 параллельный перевод
- I thought that's what you said.
Ben de böyle dediğini düşünmüştüm.
That's what I thought you said.
Demek doğru duymuşum.
That's what I thought you said.
Böyle dediğinizi düşünmüştüm.
I thought that's what you said.
Ben de öyle dediğini düşünmüştüm.
That's what I thought you said. Oh!
Ben de böyle söyledin sanmıştım.
That's what I thought you said.
Ne dediğini ben iyi anladım.
Well, that's what I thought you said.
Eh, ben de öyle dediğini sanmıştım zaten.
That's what I thought, what you said.
Bende öyle düşünmüştüm. Hadi.
That's what I thought you said!
Öyle söylediğini sandım!
That's what I thought you said.
Böyle diyeceğinizi tahmin etmiştim.
That's what I thought you said.
Ben de böyle söylediğini düşünmüştüm.
That's what I thought you said.
Bu kadari yeterli.
That's what I thought you said.
Ben de öyle sanmıştım.
- That's what I thought you said.
Bende öyle tahmin etmiştim.
That's what I thought you said.
Düşündüğüm şeyi söyledin.
- l thought about what you said about what's been happening around here lately and I decided that we should have dinner and figure a few things out.
- Burada son zamanlarda olanlar hakkında söylediklerini düşündüm. Ve yemek yememiz ve bazı şeyleri halletmemiz gerektiğine karar verdim.
Now... did you answer cause you thought that's what I wanted to hear or did you think about what I said and answer cause you truly believe that to be right?
Peki... böyle duymak istediğimi düşündüğün için mi söyledin yoksa... dediğime gerçekten katıldığın için mi?
That's what I thought you said.
Tam da söylediğini sandığım gibiymiş.
I thought that perhaps you'd said something at one point that I didn't hear, and that's what you're holding against me.
Neden ters düştüğümüzle ilgili söylediğin ama benim kaçırdığım bir şey var mı?
Oh you see, I didn't realize that but I understand now how you might've thought what I said in the classroom was a racial slur,
Bunu bilmiyordum, onun için sınıfta söylediğim şeyleri ırkçı bir çamur atma olarak algıladınız, ama bilmiyordum!
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.
I thought you wanted to see how big you can get and still wear jeans. I was just thinkin about what you said, you know, the other day when I was lyin'on the couch... that I should be more active, and that's why I picked up one of these. No, no.
Hani kaç kiloya kadar kot giyebiliyorum diye bakacaktın?
I thought about what you said before, and you're right. I haven't been that nice.
Söylediğin şeyi düşündüm ve haklısın, sana iyi davranmadım.
Certainly, you are right Even so, I have thought that you should ¡ Do not know ¡ Besides, What you said can not go wrong.
Haklısın.
I just wanted to tell you that I thought about what you said, and I guess you're right.
Sana söylemek istediğim dediklerin hakkında düşündüm ve sanırım haklısın.
You know, you whites, you can't really say that word, but that's what I thought Jorge said!
Beyazlar bunu söyleyemez ; ama ben de Jorge'nin öyle dediğini sandım.
That's what I thought you said.
Bende öyle söyleyeceğini düşünmüştüm.
I know you said you were over big gestures, but that's what wedding proposals are. And tonight with your parents here, and your grandparents, I just thought...
Ve bu akşam annenler ve büyükannenler buradayken dedim ki...
Well, I thought about what you said, that it's better to know the truth.
Dediklerinizi düşündüm. Gerçeği bilmek daha iyi.
That's what I thought, but you said you don't do drugs anymore.
Tam düsündügüm gibi, ama artik ot kullanmiyorum demistin.
That's what I thought you said, buddy. Yeah. Yeah.
- Öyle dedin sayalım, ahbap.
That's what I thought you said.
Ben de öyle dediğini sanmıştım.
That's what I thought you said.
Ben de öyle duydum.
I thought, that's what you meant when you said that you were... that you were writing.
Yazdığını söylediğinde öyle olduğunu düşünmüştüm.
That's what I thought you said.
Ben de aynen öyle söyledin diye hatırlıyorum.
- Look, I know that's what you thought ¡ ª - no, that's what trish said.
- Bak, düşündüğün buydu biliyorum. - Hayır.Trish'in söylediği buydu.
I thought that's what you just said.
- Ben de böyle dedin sanmıştım.
So I thought about what you said, about your dream, about Dylan and the fiancée killing the mom, about how that made no sense since there is no fiancée, about how he's got an airtight alibi'cause he was with his sister all night,
Rüyan hakkında biraz düşündüm. Dylan ve nişanlısının anneyi öldürmelerini. Ortada nişanlı olmayınca bu anlamsız oluyor.
( turns off tv ) yeah, that's what I thought you said.
Ben de öyle dediğini düşünmüştüm.
Um, I thought you said Dr. Lightman was- - busy. That's exactly what I said.
Dr. Lightman'ın meşgul olduğunu söylemiştiniz sanki.
That's what I thought you said.
Bunu söylediğini düşünmüştüm.
- What's with that? - Last time I wore it, you said you liked it - so I thought you might want it.
- En son taktığımda hoşuna gittiğini söylemiştin ben de isteyebileceğini düşündüm.
Yeah, that's it. That's what I thought you said.
Evet ben de öyle dediğimi sanmıştım.
- I thought that's what you said.
- Zaten kabul ettiğini düşünmüştüm.
That's what I thought you said.
Ben de bunu dediğini düşünmüştüm.
That's what I thought you said.
Güzel. Ben de öyle dediğini sanmıştım.
I thought that's what you said about flan.
Turta için böyle söylediğini sanıyordum.
That's what you said when you recruited me in Bahrain, but I never thought that I would get eight feet from the most dangerous terrorist in the world.
Bunu beni Bahreyn'de göreve alırken söylemiştin ama dünyadaki en tehlikeli teröristten birkaç adım uzakta olacağım hiç aklıma gelmemişti.
I thought that's what you said you wanted.
İstediğin şeyin bu olduğunu sanıyordum.
I told them that's what you thought, and they said it's the stupidest thing they ever heard.
Böyle düşündüğünü söyledim, duydukları en aptalca şey olduğunu söylediler.
- That's what I thought you said.
- Ben de öyle dediğini düşünmüştüm.