That about sums it up перевод на турецкий
53 параллельный перевод
- That about sums it up, doesn't it?
- Ama seni özetliyor değil mi?
Yes, sir, that about sums it up.
Evet efendim. Cehennemden...
That about sums it up for me.
Bu hayatımı iyi özetliyor.
That about sums it up, doesn't it?
Her şeyi açıklıyor, değil mi?
That about sums it up.
- Konuyu hemen hemen özetledin.
That about sums it up, yes.
Özeti hemen hemen böyle.
That about sums it up.
Şey, bu konuyu özetlemiş.
- That about sums it up.
- Bu herşeyi oldukça özetliyor.
That about sums it up.
Bu hemen hemen özetliyor.
that about sums it up.
özetle böyle.
Yeah, that about sums it up.
Evet, özetlersek.
Yeah, that about sums it up.
Evet, hepsi bu.
Well, actually, that about sums it up.
Her şeyi özetledi.
That about sums it up, doesn't it?
Bu her şeyi özetliyor, değil mi?
That about sums it up.
Eeesi bu işte!
That about sums it up, yes.
Evet, durumun özeti bu.
Yeah, that about sums it up.
Evet, özetle böyle.
That about sums it up.
Hakkında özetliyor bu.
That about sums it up.
Aşağı yukarı öyle.
That about sums it up, doesn't it?
Durumu özetliyor, öyle değil mi?
- That about sums it up.
- Evet, öyle oldu.
Well, that about sums it up.
Özetle işte biz buyuz.
That about sums it up.
Özetle öyle.
So, if you put childish, spoiled, whiny brat all together... that about sums it up.
Her halükarda, çocuksu, şımarık, mız mız bir velettir... Özetle böyle.
That about sums it up.
Sanırım bu durumu açıklıyor. Sonra görüşürüz.
That about sums it up, Doesen't it?
Bu her şeyi özetliyor değil mi?
Yeah, that about sums it up.
Evet, tam olarak bunu düşünüyorum.
That about sums it up.
Bu, olayı özetliyor.
Yes, that about sums it up.
Evet, bu onu özetliyor.
... five years, and that about sums it up. The Sterling Kid has not exactly lived up to his sterling name, now, has he?
... beş yıl ve bu özetliyor Sterling Kid gerçekten Sterling isminin getirdiklerine göre yaşayamadı, değil mi?
- That about sums it up.
- Aşağı yukarı öyle.
I guess that about sums it up, yeah.
Sanırım özetle öyle.
But I guess that about sums it up.
Galiba bu hislerimi özetledi.
That about sums it up.
Böyle özetleyebilirsin.
That about sums it up.
Bu hesap doğru gibi.
- That about sums it up.
- Özetle bu kadar.
Yeah, well, that about sums it up.
Evet, bu da olayı özetliyor işte.
Well, that about sums it up.
Bu her şeyi açıklıyor.
Yeah, that about sums it up.
Evet, aşağı yukarı öyle bir şey.
I think that just about sums it up.
Sanırım durum özetle bu.
I guess that just about sums it up, huh?
Sanırım bu yeterince özetliyor, ha?
- That about sums you up, doesn't it?
- Bu seni çok iyi tanımlıyor, değil mi?
I'd say that about sums it up.
Biraz özetlesen diyorum.
And that just about sums it up.
İşte bahsaettiğim problem bu.
Well, let's just say that this about sums it up?
Bu onları özetliyor desem yeter mi?
It's an equation that sums up one of the most powerful truths about the universe.
Evren hakkında en güçlü gerçeklerden birini özetleyen bir denklem.
Yeah, that just about sums it up.
Evet, bu her şeyi özetliyor.
That just about sums it up, right?
Bu sadece basit bir toplama işlemi değil mi?
That about sums it up.
Böyle özetlenebilir.
'It sums up so much that was remarkable'about medieval Islamic science,'taking ideas from Greece and India, combining and enhancing them.
Bu, Yunanistan ve Hindistan'dan gelen fikirleri alarak birleştiren ve onları geliştiren Ortaçağ İslam bilimi hakkında olağanüstü pek çok şeyi özetliyor.
That just about sums it up, Mr. president.
Bunlar yeni araştırmalar, Sayın Başkan.