The last time i was here перевод на турецкий
247 параллельный перевод
You fixed that the last time I was here.
Geçen geldiğimde dolgu yapmıştın.
- Oh, the last time I was here you had some little, white, carved ivory elephants.
- En son seferinde buradayken bazı küçük, beyaz, fildişinden oyma filleriniz vardı.
Yeah, but it was a mighty nice place the last time I was here!
Evet ama en son geldiğimde burası çok şirin bir yerdi!
The last time I was here, before Vittorio brought me?
Buraya geçen sefer geldiğimde, Vittorio beni getirmeden önce?
Well, the last time I was here, that's where I sat.
Geçen sefer orda oturmuştum.
You're thinking about that awful scene we had the last time I was here, aren't you?
Görüyorum.
Remember the last time I was here?
Geçen gelişimi hatırlıyor musun?
I'm a lot deeper in than the last time I was here.
Geçen sefer burada olduğum zamankinden çok daha derine...
Well, that's a hell of a lot better than the last time I was here.
Buraya son ziyaretimde çok daha iyi vakit geçirmiştim.
The last time I was here, I was very rude.
Son gelişimde çok kabaydım.
[Clicking tongue] You know, the last time I was here, I forgot to ask the question, too.
Geçen gelişimde size bir şey sormayı unuttum.
The last time I was here, it was bustling with activity.
Son gelişimde, burası hareket doluydu.
The last time I was here, Charlie, was with a G-2 from Brussels.
Buraya son gelişimde, Brüksel'den gelen bir G-2'yleydim.
The last time I was here I was only able to spend a couple of hours at Quark's.
Buraya en son geldiğimde, sadece Quark'ın yerinde bir kaç saat kalabildim.
Besides, I am afraid this place has lost its charm since the last time I was here.
Ayrıca, bu yer buraya son gelişimden bu yana çekiciliğini kaybetmiş.
I remember the last time I was here.
Son gelişimi hatırlıyorum da.
Didn't I bring you a pair of shoes the last time I was here?
Geçen sefer burada olduğumda sana bir çift ayakkabı getirmedim mi?
It was the last time I was here, anyway.
En son geçtiğimde öyleydi, en azından.
The last time I was here,... you found your family dead.
Aileni ölü bulmuştun.
I'm just telling you that because the last time I was here in this restaurant, I was on a date with this gorgeous model.
Bunu söylüyorum çünkü en sonra buraya geldiğimde bu restoranda görkemli bir mankenle çıkıyordum.
The last time I was here, they had this sirloin made from soybeans. Fake.
Son gelişimde soyadan yapılmış sahte fileto yemiştim.
I read it the last time I was here.
En son yine buradayken okumuştum.
I'd like to apologize to you all... for the way I acted the last time I was here.
Hepinizden özür dilemek istiyorum... geçen sefer burada yaptıklarımdan dolayı.
The last time I was here, I was here with Finn.
Buraya son geldiğimde, Finn'le birlikteydim.
The last time I was here, everybody just walked on eggshells around me so that just reminded me of everything.
Buraya son geldiğimde herkes etrafımda ve diken üstündeydi. Bu da bana her şeyi hatırlattı.
Last time I worked for Postant, I was the headline here.
Onunla son çalıştığımda burada baş artist bendim.
This thing about getting the same room as the last time I was down here.
Son sefer buradayken de aynı odada kalmıştım.
And the other day, when you drove up in that last straw I knew my goose was cooked, Here I had gone along figuring all the time that I was competing with your passion for fame,
Ve geçen gün, bardağı taşıran son damla, o arabada gelmendi sabrım tükenmişti.
I don't remember the last time he was here.
Buraya son geldiği zamanı hatırlamıyorum.
I had my hands on him the last time I was out here.
En son buradayken ellerim onun üzerindeydi.
The last time I was invited up here to Section Three someone persuaded me to jump out of a Dornier.
En son buraya, üçüncü bölüme davet edildiğimde biri beni bir Dornier'den atlamaya ikna etti.
The last time I saw Quentin, it was here, almost a year ago.
Quentin'i son olarak burada gördüm. Bir sene olacak.
You have the clothes I left here last time I was sent to the joint?
En son hapse girdiğimde burada bıraktığım giysilerim duruyor mu?
I was sitting here thinking, last year at this time, I was fighting the Cardassians in some nameless swamp.
Burada oturmuş düşünüyordum. Geçen yıl bu zamanlar, Bazı isimsiz bataklıklarda Kardasyalılarla savaşıyordum.
Last time I was here, I stole the key.
En son buraya geldiğimde anahtarı çalmıştım.
The last time that I stood here was seven years ago.
Orada en son durduğumdan beri yedi yıl geçti.
And I suppose it was that same loyalty I saw the last time you escaped, and Pudding here finked on you in hopes of getting time off.
Sanırım son yakalanışında pudinginin seni ispiyonlayıp zaman kazanması da aynı sadakatin bir ürünüydü.
Maybe it's because the last time you were here you claimed that I was here to destroy your people.
Belki de son geldiğinizde Bajor'un düşmanı olmak ve... halkınızı yok etmekle suçladığınız içindir.
- When was the last time I came here? - You're right.
- Buraya en son ne zaman geldim?
For the last time... when I came in here, this was white.
Son kes söylüyorum Ben buraya geldiğimde bu beyazdı.
This is exactly what happened the last time I was in here.
Buraya en son geldiğimde de aynen böyle olmuştu.
I'm playing The Orpheum, you know? I mean, the last time I played here was, uh, the prom.
Bir sürü büyük yerde sahneye çıktık ama Orpheum'da ses provası yapıyorduk ve çok etkilendim.
The last thing that I remember, I was on the "White Star" and my time stabilizer was hit and suddenly I was here.
Hatırladığım son şey Ak Yıldız'da olduğum ve dengeleyicimin vurulmuş olması. Kendimi burada buldum.
You waltz in here telling me that I have a dead white criminal brother, who was in a band, which the last time they played anywhere were charged with grand larceny reckless endangerment, felonious motor vehicle assault over 700 violations of the Highway Traffic Act and damages, both public and private in excess of $ 24 million.
Buraya geliyorsun... bana ölmüş, beyaz ve sabıkalı... bir erkek kardeşim olduğunu... konser verdiği her yerde... büyük çaplı soygun yapmak... insanların hayatını tehlikeye atmak, kasti arabalı taciz... trafik kurallarını en az 700 kez ihlal etmek ve... kamuyu ve özel şahısları 24 milyon dolarlık zarara uğratmakla... suçlanan bir müzik grubunda çaldığını söylüyorsun.
So this is the same Lise you told me about last time I was here.
Bu bana geçen gelişimde anlattığın Lise mi?
It's just... the last time I was in this chair, they were all here... alive.
Sadece... bu koltukta son oturduğumda, onların hepsi... yaşıyordu.
One week I can understand, but it's approaching five weeks now... and the profits are down 40 % since the last week I was here full-time.
Bir haftayı anlarım ama neredeyse beş hafta oldu. Geçen hafta benim burada olduğum günden beri kar % 40 düşmüş.
- When was the last time you were here? I don't know.
- Bilmem, galiba sonbaharda.
The last time I saw her, she was heading up here to see you.
Onu en son gördüğümde seni görmeye geliyordu.
Well, the last time I was in here they said I had pinkeye.
En son buraya geldiğimde konjonktivit olduğunu söylediler.
I was thinking about the last time you were here.
En son burada olduğun zamanı düşünüyordum.