Then i'll tell you перевод на турецкий
667 параллельный перевод
So can you please pass this letter on? And, erm, tell Claire that if I don't hear from her today, then I'll be in touch with social services and the police.
Bu mektubu Claire'e ulaştırıp, ondan yarına kadar haber alamazsam sosyal hizmetler ve polisle irtibata geçeceğimi söyler misin?
You want to be with me that badly? Why don't you just tell me that you own this building? Then, I'll look you over since this building is expensive here.
O zaman buranın senin olduğunu ama pahalı olduğundan bana sattığını söyle.
Then, I'll leave before you tell me to get lost.
O halde sen defol demeden önce gideyim.
If I become Candy, then that means I'll have to leave when you tell me to get lost.
Candy olursam istediğin an kolayca defol diyebileceksin.
Okay, then I'll be blunt and tell you how it is.
Pekala, o halde yüzsüzce söyleyeceğim.
Then I'll tell you the truth... Joo Joong Won.
O zaman sana doğruyu söyleyeyim Joo Joong Won.
Then I'll really tell you what I think.
O zaman gerçekten ne düşündüğümü söyleyeceğim.
Go straight ahead and then I'll tell you which way to go.
Düz devam edin. İleride nereye dönmeniz gerektiğini söyleyeceğim.
Then I'll tell you.
Dur o zaman söyleyeyim.
Then I'll tell you.
Söyleyeyim o zaman.
All right then, when Jane asks for you I'll tell her you'd rather stay and fish than go and meet her.
Pekala, Jane seni sorduğu zaman gidip onu karşılamaktansa kalıp balık avlamayı tercih ettiğini söylerim.
I tell you, I'll get lost. - Get lost, then!
- Sana diyorum, kaybolurum.
You're gonna marry me tomorrow, or I'll tell the newspapers everything, then I'll kill myself!
Yarın benimle evleneceksin. Yoksa her şeyi gazetelere anlatırım. Sonra da kendimi öldürürüm!
I'll tell you what to do and then let's hope you can do it.
Sana ne yapman gerektiğini söylerim ve sonra umalım ki dediklerimi yapabilesin.
Then I'll tell you.
o halde sana söyleyeyim.
Then I know you'll understand what I have to tell you.
O zaman sana söylediklerimi anlayacağını biliyorum.
You can come with us, but if you want to wait, then tell him, that I'll never work with him anymore.
Bizimle gelebilirsin. Onu beklemek istiyorsan,... Onunla asla çalışmayacağımı söyle ona.
Tell me what you want to dream about then I'll know what to give you.
Bana görmek istediğin rüyayı söyle ben de sana ne verebileceğimi bileyim.
- Then I'll tell you.
- Söyleyeyim o zaman.
- Then I'll tell you.
- Söyleyeyim.
I'll tell you what, we could start out on Lex, and then go uptown... and then downtown, and then end up at a little bar I know on 3rd.
İlk önce Lex'e gidelim, sonra şehrin yukarısına sonra aşağısına sonra da 3. Cadde'de bildiğim küçük bir bara gidelim.
First get it, then I'll tell you where, stupid.
Sen önce al da, nereye koyacağını söylerim, aptal.
I'll tell you where it is, then the three of you will go, and the woman stays here.
Size nerede olduğunu söylerim ve üçünüz gidersiniz ama kadın burada kalacak.
Now then, I don't know who did this yet, but I'll tell you this. I'm going to find out.
Şimdi, kimin yaptığını henüz bilmiyorum, fakat size şunu söyleyeyim.
I want to tell you something, captain, and then perhaps you'll let me alone.
Sana bir şey söylemek istiyorum yüzbaşı, sonra belki beni bırakırsın.
- Then you'll believe what I tell you?
- Söylediklerime de inanacak mısın?
Look, if you two are in this thing together, I don't care, it's none of my business, but I want to talk to Marion and I want her to tell me it's none of my business and then I'll go...
İkiniz bu işte birlikteyseniz beni ilgilendirmez ama bunu Marion'un söylemesini istiyorum, sonra giderim.
I'm here. Then I'll tell you on the phone.
Öyleyse sana telefonda anlatacağım.
I'll be back by then to tell you where to start.
O zamana kadar geri gelirim.
I'll tell you when, then you can carry me.
Ağırlaşınca söylerim, o zaman da sen beni taşırsın.
I'll close the door. You knock on it. I'll answer it, and then you can tell me if it's effective.
Kapıyı kapatacağım, kapıyı çalacaksın, cevap vereceğim ve başarılı olup olmadığını söyleyeceksin.
"I have to talk to you about Karin." And then you'll tell him everything.
"Seninle Karin hakkında konuşmam gerek." diyeceksin ve herşeyi anlatacaksın.
Then as a reward I'll tell you who Saint Iala was
Ben de sana sonra ödül olarak San Aiale'nin kim olduğunu anlatırım! Değil mi profesör?
I'll tell you what, then. I'll work as a lifeguard during the siesta for room and board, no pay.
Öğlen uykusu sırasında can kurtaranlık yaparım.
Oh, then I am not joking when I tell you that if you persist in joining our profession, your wisest course is to register at once for unemployment pay.
O halde ben de dalga geçmeyeceğim, mesleğimize katılmakta ısrar ederseniz işsizlik parası için hemen başvursanız akıllıca olur.
Then I'll tell you one.
O zaman, ben sana anlatayım.
Then I'll tell you what I want.
Ne istediğimi söyleyeyim öyleyse.
I'll tell you what, you buy yourself an airplane and get somebody to borrow it, and then I'll come and arrest them.
Bak ne diyecegim. Kendine bir uçak al biri onu ödünç alsin, gelip onu tutuklayayim.
Then I'll tell you what to do with the money.
Sonra size parayla ne yapacağınızı söyleyeceğim.
I'll tell you then.
Öyleyse anlatayım.
Then I'll tell you.
- Anlatayım o zaman.
Give me my life first, then I'll tell you the secret.
- İlk önce bana hayatımı verin, sonra sırrımı size söylerim.
♪ Then I'll tell you how I passed the day ♪ Thinking mainly how the night would be
Sonra sana günün nasıl geçtiğini anlatıyorum,... ve gecenin nasıl geçeceğini düşünüyorum...
Some day I'll tell you what I felt then. Did I kill the old woman?
Bir gün sana, sonrasında hissettiklerimi anlatırım.
I'll tell you what, move everything into the main bedroom, then you can use the spare room as a dung room.
Her şeyi yatak odasına taşıyın misafir odasını gübre odası olarak kullanın.
I'll tell you everything over lunch, and then I'll take you home, if the idea doesn't frighten you.
Her şeyi yemekte anlatacağım sonra da eğer müsaitsen evimde ağırlayacağım seni.
- No. All right, if I can't tell you, then I'll have to show you.
Madem anlatamıyorum, o zaman göstereyim bari.
I'll go tell Mr Tanner what you say, then I tell you what he say.
Ben gidip Bay Tannere söyleceğim.onun da sana ne dediğini söylerim.
Tell me what Sergeant Fitzsimmons said I said and then I'll tell you what I said.
Çavuş Fitzsimmons ne dedi, bana söyle ve sonra ne dediğimi ben sana söyleyeceğim.
- Then I'll tell you tomorrow.
- Depoda. Öyleyse bekleyebilir.
Then I'll tell you.
O zaman ben sana söyleyeyim.
then i'll wait 16
then i'll 42
then i'll go 56
then i'll do it 29
then i'll leave 24
i'll tell you later 223
i'll tell you 1171
i'll tell you when i see you 17
i'll tell you a secret 44
i'll tell you that much 52
then i'll 42
then i'll go 56
then i'll do it 29
then i'll leave 24
i'll tell you later 223
i'll tell you 1171
i'll tell you when i see you 17
i'll tell you a secret 44
i'll tell you that much 52
i'll tell you everything i know 24
i'll tell you a story 22
i'll tell you when 27
i'll tell you what 1535
i'll tell you about it later 36
i'll tell you something 227
i'll tell you everything 135
i'll tell you right now 30
i'll tell you on the way 30
i'll tell you all about it 39
i'll tell you a story 22
i'll tell you when 27
i'll tell you what 1535
i'll tell you about it later 36
i'll tell you something 227
i'll tell you everything 135
i'll tell you right now 30
i'll tell you on the way 30
i'll tell you all about it 39