Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / английский → турецкий / [ T ] / Then i'm going with you

Then i'm going with you перевод на турецкий

161 параллельный перевод
I'll walk with you a ways, but then I'm going home.
Bir müddet sizle yürürüm ama sonra eve gideceğim.
I told you before that I was going to talk with Mother first, then my father.
Sana, "Önce annemle konuşacağım ardından da babamla." demiştim.
If you're going somewhere tomorrow then I'm coming with you.
Madem yarın bir yere gidiyorsun, ben de seninle geleceğim.
I'm going to give Peggy her medication... and then I'll be back to deal with you.
Peggy'e ilaçlarını vermek için gidiyorum... sonra gelip seninle hesabımı göreceğim.
Then I'm going with you.
Seninle geliyorum.
Then I'm going with you.
Öyleyse, seninle geliyorum.
- Then I'm going with you.
- Öyleyse ben de seninle geliyorum.
Then I'm going with you.
Ben de seninle geliyorum.
If you think I'm going to leave my house... and forget about Le Bombé who's my best friend... then you're insane, fit to be tied with rope for towing tractors!
Eğer evimi terk edeceğime ve En iyi dostum Bombeli'yi bırakacağıma inanıyorsan çok aptalsın! Hem de aptalın önde gideni!
Then you tell me whether I'm crazy or ridiculous going around with a billion, followed by them.
Çılgın ya da gülünç olup olmadığımı bir milyarımızla onların peşinden giderken söylersin.
Look, I know you're gonna be going places with your singing and stuff, but then I'm not the kind of guy to be carrying your guitars around for you.
Bak, biliyorum şarkı söylemek için falan gezip duracaksın ama ben oradan oraya gitarını taşıyabilecek bir adam değilim.
Then I'm going with you.
O zaman ben de seninle geliyorum.
What I'm going to do... is speak to a few colleagues of mine, uh, discuss this more fully with them and then get back to you.
Yapacağım şey bir kaç meslektaşımla konuyu paylaşıp iyice tartışıp, daha sonra size dönmek.
Look, if he's waiting to scare us, then fine, but I'm going back there, with or without you.
Eğer bizi korkutmak için bekliyorsa iyi. Ama oraya seninle ya da sensiz gideceğim.
If you're going to interfere in my fight with Son Goku, then I'll kill you too, while I'm at it.
Eğer Son Goku'yla olan dövüşüme karışacaksan ondan sonra, seni de öldüreceğim.
Mr. Gartley, if you're not going to deal with it, then,, maybe I should.
Evlat, sahip olduklarımı bu makineye borçluyum. Bay Gartley, sizi zapt etmesini reddetmezseniz şayet, bunu ben kendim yaparım.
- Then I'm going with you.
- Öyleyse seninle geliyorum.
I'm going to let you have intimate carnal knowledge of a Lamb Passanda... which I know your diet does not allow, with a double Tarka Dahl which you can then, er puke up all over the, er...
Evet, bunu giy. Diyette olduğun için, yemediğin fırında kuzuyu yakından tanımanı sağlayacağım. Yanında da duble Tarka Dahl içeceksin.
What are you going to do with them then? Should I call the cops, the real ones?
Evsizlerle ne yapıyorsun onları kovacakmısın yoksa Polismi çağırıyım.
Then I'm going to go with you, Terrance.
O zaman ben de seninle geliyorum Terrance.
You figured you were just going to let me blow in the breeze and if I blew away then good, you won't have to deal with me anymore? I don't know what you're so upset.
Şu ana kadar rolünü çok çok iyi oynuyordun... ama sanırım artık beni idare edemiyorsun.
then it's something you should take up with your pharmacist. I'm going back to my apartment. have a glass of wine.
Şimdi daireme gidip, bir kadeh şarap içip, muhabbet edeceğim.
But at the same time, to show players who were not on the same level... with the same mental toughness... that, if I'm going to do this, then you have to keep up with the pace.
Ama aynı zamanda, aynı zihinsel dayanıklılıkla aynı seviyede... olmayan oyunculara, eğer bunu yapacaksam... adımlarıma ayak uydurmaları..., gerektiğini göstermek istedim.
But, you know, if I'm going to bed, then you're coming with me.
Ama biliyor musun, eğer yatağa gideceksem sen de benimle geleceksin demektir.
Ieaks it to the press that she's dead and then she gets off a Lear Jet at McCarran with a tan we're both going to have egg on our face and I'm going to hold you responsible.
Öldüğü haberi basına sızarsa ve bronz teniyle bir jetten inerse ikimiz de rezil oluruz. Bundan seni sorumlu tutarım.
Then I guess you'll be going out with Nice Guy tonight.
O zaman bu gece sanırım Nazik Çocuk'la çıkıyorsun.
- Then I'm going with you.
- Ben de geliyorum.
Then I'm going to stay with you.
- Öyleyse ben de senle kalıyorum.
Then I'm going to arrest your cheap, tequila-pushing ass... and have you spend the night in lockup... with all the drunk-and-disorderlies, and you can smell the vomit of the fraternity boys.
- Öyleyse Tekila satan k.çını tutuklarım ve bütün sarhoşlar ve manyaklarla aynı deliğe tıkarım. Böylece kulüp çocuklarının kusmuklarını koklarsın.
Yeah, I was gonna go with a spider monkey, and then I decided you only get married again once, so I'm going with a chimp.
Onun için şempanze istiyorum.
- I was going to call you, but then with the second murder...
- Ben de arayacaktım seni, Martine. Ama ikinci cinayet de işlendiğinde- -
Then I'm going with you.
O zaman ben de sizinle geleceğim.
What, you think I'm just going to sleep with her and then lose interest?
Ne yani onunla yatıp sonrada bütün ilgimi kaybedeceğimi mi düşünüyorsun?
Well, I realized, that if I'm going to live in the moment, then I just want to live in it with you.
Eğer ânı yaşayacak olursam bu ânın senin içinde olacağın bir ân olacağını fark ettim.
Then you are going to have to spend some quality time with that list, because i'm leaving.
O halde, değerli zamanından birazını bu listedekilerle geçirmen gerekecek çünkü ben gidiyorum.
I'd like you to make a list of all the women that you've played this particular game with over the last 3 years, and then I'd like you to sign this custody agreement, because I'm going to need it to make my case.
Son 3 yıldır bu tezgahtan geçirdiğin tüm kadınları tek tek yazacaksın. Gözaltı ifade tutanağı olarak imzalayacaksın. Ben de davayı bunun üzerine kuracağım.
I'm going to do something I call the compliment sandwich... where I say something good, then talk about where you need improvement... and then end with something good.
Birşey yapacağım. Bu iyi dediğim yerde... sandvici öveceğim, sonra senin gelişmende neye, nerede ihtiyacın olduğuna bir bakacağız... ve sonra iyi birşey ile bitireceğiz.
"Dear Mr Sawyer, you don't know who I am, but I know what you've done. You had sex with my mother, and then you stole my dad's money all away. I'm going to find you and give you this letter so you'll remember what you done to me."
"Sevgili Bay Sawyer, benim kim olduğumu bilmiyorsunuz ama ne yaptığınızı biliyorum Annemle seks yaptınız ardından babamın tüm parasını çaldınız Ama sizi bulacağım ve size bu mektubu vereceğim böylece, bana yaptığınız şeyi hatırlayacaksınız."
You know, the irony is I'm going to spend the whole day with this guy, and then when it's over, I'm still not going to know whether to do it or not.
İşin komik tarafı, gün boyu bu adamla birlikte olacağım ve gün sona erdiğinde bunu yapıp yapmayacağımı hâlâ bilemeyeceğim.
I'll give you 15, then I'm going wide with the offer.
Ondan sonra teklifimi piyasaya açacağım.
Well, then I'm going with you.
Öyleyse seninle geliyorum.
I'm gonna give you one chance... to come clean with me, and then we're going old school, okay?
Size gerçeği itiraf etmeniz için... tek bir şans vereceğim, ve ardından eski usül devam edeceğiz, olur mu?
Then i'm going with you.
O zaman ben de seninle geliyorum.
If I'm going to live with this thing, then you're going to have to help me.
Bununla yaşayacaksam... senin de bana yardım etmen gerek.
And then I'm getting out of Dodge, so between now and then, I need to know what I'm going to do with you.
Ondan sonra ben buradan voltamı alıyorum. Bu aradaki zamanda seni ne yapacağıma karar vermeliyim.
Way down the line, I'm going to be in love with you, and then it's going to be too painful to tell you I don't want to do this.
Hayır. En beteri de seni seviyor olacak olmam. En ıstıraplısı da bunu yapmak istemediğimi söylemek zorundayım sana.
You come to me with this Romano character and his hat, and then you start drawing me pictures. Not very good pictures, I might add and the next thing you know, things are going bump in the night, and I'm not a bump-in-the-night type of guy. I don't get it.
Bana o romano karakterinle ve şapkanla geliyor..... ve bana birşeyler çizdiriyorsun ama iyi şeyler değil bunu da ekleyeyim... sonra bilirsin geceleyin acayip şeyler olmaya başlıyor ve bende bunu kaldıracak tiplerden değilim
I'm going to wear you like a puppet on my fist and then get in a punch fight with a man made of razor blades!
Seni yumruğuma bir kukla gibi giydireceğim sonra da jiletten yapılma bir adamla boks yapacağım!
Now, if you're not going to charge me with anything, then, um... I'm out of here.
Beni bir şeyle suçlamayacaksan gidiyorum.
Well, then I'm going with you.
O zaman ben de seninle geleceğim.
It's been ages. Then I'm going to give you a little shopping list with a good mayonnaise at the top.
O zaman sana bir alışveriş listesi vereyim, listenin başında da kaliteli mayonez olsun!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]