They do now перевод на турецкий
1,522 параллельный перевод
Yeah, if they didn't care before, I bet they do now.
Öyle, Eğer daha önce fark etmedilerse... artık farketmişlerdir
They do now.
Artık kullanıyorlar.
- Well, I'm sure they do now.
- Artık bildiklerinden eminim.
Well you know, they do now.
Bilmeseler de şu anda öğreniyorlar.
If they do not now accept our terms, they may expect a rain of ruin from the air, the like of which has never been seen on this earth.
Evet çocuklar, eve gidiyoruz!
People who are just smart enough to run the machines and do the paperwork, and just dumb enough to passively accept all these increasingly shittier jobs, with the lower pay, the longer hours, the reduced benefits, the end of overtime and the vanishing pension that disappears the minute you go to collect it, and now they're coming for your social security money!
Makineleri çalıştırabilecek kadar, evrak işi yapacak kadar ve pasif bir şekilde kabullenebilecek kadar zeki insanlar istiyorlar tün bu yükselerek artan düşük ücretli boktan işler, Daha uzun saatler, düşürülmüş faydalar, fazla mesai ücretinin sonu Onu almaya gittiğinde ortadan kaybolan emeklilik paranı şimdi sosyal güvenlik paran için de geliyorlar!
That's your choice, but if you do, if we splinter now, they will round up the 4400 one by one,
Bu sizin seçiminiz ama eğer yaparsanız, eğer şimdi ayrılırsak, 4400'leri tek tek toplayacaklar,
Where do we think they are now?
Şu anda neredelerdir dersiniz?
They don't look so big now, do they?
Şimdi o kadar da büyük görünmüyorlar, değil mi?
Where do they go now?
Onlar nereye gidecek?
Now, why would they do that?
Şimdi, neden bunu yapıyorlar ki?
Now I wonder, who do you suppose they will vote for come November?
Şimdi merak ediyorum, Kasım ayında sizce kime oy verirler?
Now, of course, you know the sisters better than I do, but... i doubt even they want that.
Sen kız benden daha iyi biliyorsun, ama ben bile istedikleri şüpheliyim.
No, I wasn't, but now that I'm an Avatar, I can tell you they wouldn't do that because it goes against everything they believe in.
Hayır, ama şimdi bir görseli olduğumu, Ben bunu yapmazdım söyleyebilirim.
They do impressive work in Korea. You're wanted at the grotto now, baby.
Seni mağarada bekliyorlar hayatım.
Now if and it, it happened... that they forgive him... so he didn't have to do to hisself what he wouldn't let be done to him... well then, I guard, that man might think... setting forth afterwards... with whatever fucking loudmouth went along with him...
Hani olur da... adamı affederlerse... ona yapmasını istemedikleri şeyi kendi kendine yapmaz. Sonra diyorum ki, bu böyle devam edip... o adam... ve yanındaki geveze...
six months from now, when they find her mummified corpse at the bottom of the basement stairs, what do i tell the kids?
Ama altı ay sonra mumyalanmış cesedini bordum katı merdivenlerinde bulduklarında, çocuklara ne diyeceğiz?
Boots? Oh, it's a chain of chemists, high street pharmacy. They don't just do pharmacy now, they do everything.
Boots bir çeşit lüks eczaneler zinciri ama artık sadece ilaç değil her şey satıyorlar, hediye, sandviç, saatler, böyle pahalı şeyler.
But they can do something about it now, can't they?
- Bunun bir tedavisi olmalı.
I think they need you more than we do right now.
Sanırım size bizden çok ihtiyaçları var.
- They didn't fit then, but now they kind of do.
O zaman belirtiler uymuyordu ama şimdi uyuyorlar sanki.
Do you know what they're doing in there right now?
Onlar orda napıyor şu anda biliyor musun?
But right now the town may need your protection just as much as they do.
Ama şimdi kasaba da onlar kadar korumana ihtiyaç duyuyor.
Now that you come to mention it, they do look remarkably similar to Betty Grable's.
Hazır konu açılmışken Betty Grable'in bacaklarına benzediğini söylemeliyim.
What do you think they're doing right now?
Şu an ne yaptıklarını sanıyorsun?
- Do you see sprinkles for the cupcakes? They see some cupcakes have sprinkles... now everybody has to have'em. - Mm-mmm.
Dondurma sosunu gördün mü?
Now they want me to do jury service.
Gördün mü? Benden jüri olmamı istiyorlar.
And mind now, when they do come, try to smile occasionally.
Ve geldiklerinde sık sık gülümsemeye çalış.
Didn't your T.O. Warn you they do that now?
Üstleriniz sizi bu konuda uyarmadılar mı?
And now for the strength of our will, they do call upon us to prevail against the corruption of all unbelievers.
Ve şimdi inancımızın gücü için, inanmayanların bozulmuşluğuna karşın bizleri çağırıyorlar.
But now the right thing to do isn't using it ourselves, then we're no better than they are.
Onu kendimiz kullanmamalıyız. Doğru olan bu. Yoksa diğerlerinden farkımız olmaz!
The harvesters now have a lot of work to do before they can get out to collect more seeds.
Hasatçıların biraz daha tohum toplayabilmeleri için önce dışarı çıkabilmeleri gerekiyor.
For 15 years, I've watched their conversations grow shorter and shorter, until now all they do is eat.
15 yıl boyunca konuşmalarının kısaldıkça kısaldığına şahit oldum.
Now, why would they try to do that?
Niye öyle bir şey yapılsın?
Now, I'm no botanist, but I do know that if you put water on plants, they grow.
Botanikçi falan değilim, ama biliyorum ki, eğer sularsanız ekinler büyüyecektir.
- They'd do anything for you right now.
- Senin için her şeyi yaparlar.
Now, the way I figure it, you got about two minutes... ... before they show up and you do five to 1 0.
Tahminime göre, onların gelmesi ve senin beş ila on yıl yemenden önce yaklaşık iki dakikan var.
At least, for one of us, they do. Now, listen.
En azından, birimiz için değişti.
Now what are they gonna do about their golf club memberships?
Şimdi golf kulübü üyelikleri için ne yapacaklar acaba?
They drove you mad, but do not fear, for now you have a wife.
Seni delirttiler, ama korkma artık bir karın var.
Tell him they both weigh the same. Do it now.
İkisi de aynı ağırlıkta.
the ones coming after us when they change do they... they hunt and they kill they're addicted to blood... once you feed you can't go back... those beasts killed my husband and now they're after my son... how is a 13 year old boy going to end all of this?
Ya onlara ne demeli? Bizim peşimizden gelenler onlar değiştiklerinde ise... Avlanırlar ve öldürürler.
I can't control it... it's impossible, they left her for dead they made her feed do it now lock her down they gave me life... what happened?
Neler oluyor bilmiyorum. Kontrol edemiyorum. Bu mümkün değil, onu ölüme terk etmişlerdi.
With all his family behaving like they always do, now we know why Ridjimiraril went hunting.
Ailesi her zamanki gibi hareket ederken şimdi Ridjimiraril'in neden avlandığını biliyoruz.
Well, now they're right outside the city, so what are you gonna do about it?
Artık kentin hemen dışında dolaşıyorlar. Bu konuda ne yapacaksın?
Do they ever. Jesus Christ, this is our time now.
Bu adamların bela çıkaracağını biliyorsun
That's exactly what they will do now!
- ve şimdi bunu yapacaklar.
Narcis's mother forced his father to leave the other woman and now all they do is fight all day.
Narcis'in annesi, babasını diğer kadını terk etmeye zorladı şimdi ise tüm gün kavga ediyorlar.
And now they... Everything what they do and they say they do it and they say in name of God.
Artık onlar her yaptıklarını kendi deyişleriyle Tanrı adına yapıyorlar.
That ought to mean that, um - that milk jumps out of coffee as often as it dissolves into it... that people get younger-looking as often as they get older-looking... that we have the same kind of access vis-a-vis knowledge... to the future as we do to the past... that by acting now we ought to be able to influence the past... just as much as we can influence the future.
süt, içinde çözüldüğü sıklıkta kahvenin dışına da atlıyor. insanlar gençleştikleri ölçüde yaşlanıyorlar geçmiş için olduğu kadar..... gelecek için de bilgiye erişme imkanına sahibiz. şimdi harekete geçerek geçmişi etkileyebiliriz geleceği etkileyebileceğimiz oranda.
[Woman] We now have science to back up what our thoughts do... and how they make our bodies weak.
Artık düşünclerimizin neler yapabildiğini, vücudumuzu nasıl güçsüz kıldığını ispatlayabilmemizi sağlayan bilim var.
they don't 727
they do 1025
they don't like me 19
they don't work 32
they don't give a shit 20
they don't exist 52
they don't know yet 28
they don't listen 19
they don't hate you 16
they don't care 106
they do 1025
they don't like me 19
they don't work 32
they don't give a shit 20
they don't exist 52
they don't know yet 28
they don't listen 19
they don't hate you 16
they don't care 106