Titanic перевод на турецкий
755 параллельный перевод
That was until an underwater explorer, who discovered the Titanic, also helped discover something else deep in the ocean.
Tabi bu titanik'i keşfeden sualtı kaşifine kadardı, Okyanusun derinlerinde başka keşiflerede yardımcı olmuştu.
By far, the most important discovery I've ever made was not the Titanic.
O zaman yaptığım en önemli keşif titanik değildi.
Think of it, thousands of children sleeping peacefully tonight under the roofs of Paris, Berlin, London, all the world doomed to die horribly under some titanic battlefield unless it can be prevented.
Düşün Alexandrine, binlerce çocuk huzur içinde uyuyor Paris'te, Berlin'de, Londra'da, dünyanın her yerinde kaderleri korkunç bir şekilde ölüme terk edilmiş eğer kimse engel olamazsa.
It's the most titanic battle of modern times!
Bu, modern zamanların en büyük kavgası.
On the Titanic?
Titanic mi?
"Mr James J Hays, on board the Titanic."
"Titanic gemisinde bulunan Bay James J. Hays."
Thus, on April 15th, 1912, at 0220 hours, as the passengers and crew sang a Welsh hymn, RMS "Titanic" passed from the British registry.
Böylece, 15 Nisan 1912'de, saat 02 : 20'de yolcular ve mürettebat, Galce bir ilahiyi seslendirirken RMS Titanic, İngiliz kayıtlarından silindi.
Like the sinking of the Titanic.
Titanik'in batışına benziyor.
The Titanic.
Titanik.
I name this ship... Titanic.
Bu gemiye Titanik adını veriyorum.
" The new White Star liner R.M.S. Titanic is the largest vessel in the world.
"White Star Gemiciliğin yeni transatlantiği Titanik... dünyanın en büyük gemisi."
It is not only in size, but also in the luxury of her appointments... that the Titanic takes first place among the big steamers of the world.
"Titanik, sadece ebat bakımından değil aynı zamanda lüks donanımı sebebiyle de büyük vapurlar arasında dünyada birinci sırada."
By the provision of Vinolia Otto Toilet Soap for her first-class passengers... the Titanic also leads... as offering a higher standard of toilet luxury and comfort at sea. "
"Titanik, ayrıca birinci mevki yolcularına sunulan Vinolia Otto banyo sabunları ile de... denizlerde yüksek tuvalet lüksü ve rahatlığı sunarak liderliğini koruyor."
Every Britisher is proud of the unsinkable Titanic. - Yes, indeed.
Her İngiliz batması imkansız Titanik ile gurur duyar.
He's going to join the Titanic as her second officer.
Titaniğe onun ikinci kaptanı olarak katılacak.
- 800 cases shelled walnuts, Titanic.
- 800 sandık kabuklu ceviz, Titanik.
- 3,000 dozen fresh eggs, Titanic.
- 3,000 düzine günlük yumurta, Titanik.
- It's all Titanic this.
- Hepsi Titaniğe gidiyor.
- All Titanic.
- Hepsi Titaniğe.
The final passenger list for the Titanic, sir.
Titaniğin son yolcu listesi, efendim.
I'd rather be second in the Titanic than first or even chief in any other ship.
Titanik'te ikinci kaptan olmayı başka gemide birinci kaptan olmaya tercih ederim.
That's the Titanic. What's she saying?
Bu Titanik.
- Titanic on her maiden voyage, sir.
İlke seferine çıkan Titanik efendim.
" From the Titanic at sea.
Dinle. "Deniz üstündeki Titanik'ten."
- Only the Titanic, sir.
- Sadece Titanik efendim.
- The Titanic.
- Titanik'ten!
- The Titanic? Don't be a fool.
- Titanik mi?
It's a distress call, sir, from the Titanic.
Bir imdat çağrısı, efendim. Titanik'ten!
- You're sure this is the Titanic?
Titanik olduğuna emin misin? - Evet, efendim.
Then signal and keep signaling... " We are the Titanic sinking.
O zaman şu mesajı gönder " Titaniğiz, batıyoruz.
From the Titanic, sir.
- Titanik'ten efendim.
She's nearby. Just heard about the Titanic.
Yakınlardaymış, Titanik'e olanları duymuşlar.
Where the issues are so titanic, the court must mete out more drastic punishment.
Bu çok önemli bir dava. Mahkeme çok daha ağır bir ceza vermeli.
But range upon range could never stop the titanic contest between two corporate giants racing to put down the greatest mileage of track before they met.
Ama sıra sıra dağlar, iki dev şirket arasındaki büyük yarışı asla durduramazdı. Hattın birleşeceği noktaya kadar yapılacak millerce yol vardı.
Acclaimed by the world for his titanic figures in marble... yet still best known for his frescoes on the ceiling of a chapel in the Vatican.
Muazzam mermer heykelleriyle dünyanın hayranlığını kazanmış, ancak en çok Vatikan'daki bir kilisenin tavanındaki freskolar sayesinde ünlenmiş bir sanatçı.
It's about the primitive people of New Guinea today... who believe that their ancestors were a race of giants... who carried on a titanic war between good and evil... when the world was created.
Bu günümüzde de yaşayan Yeni Gine İlkel halkı hakkında bunlar dünya yaratıldığından beri süregelen iyi ile kötü arasındaki muazzam savaşı sürdüren atalarının devler olduğuna inanan bir toplum.
And in the turmoil of a titanic battle of the elements, the sun is finally obliterated.
Ve doğa güçlerinin bu muazzam savaşının yarattığı bu kargaşada, güneş sonunda mağlup oluyor.
Sole survivor of the titanic pileup of'95.
95'teki devasa zincirleme kazadan tek kurtulan.
Sugar, next time let's take the Titanic.
Şekerim, bir dahaki sefere Titanikle gidelim.
The titanic omelette!
Titanic omleti!
They didn't when Grandfather sank The Titanic.
Büyükbaba Titanik'i batırdığında şüphelenmediler ama.
Exactly. Nervous reaction, booze and morphia. Together, they'd have sunk the Titanic.
O kadar gerilim, içki ve morfin Titanic'i bile batırırdı.
Then, enormous sheets of lava welled out of craters, titanic explosions blew mountains into fragments and scattered them as dust and ash over the surface of the land.
O zamanlar muazzam büyüklükteki lav katmanları kraterden dışarı akarken devasa patlamalar dağları unufak ediyor ve oluşan parçaları toz ve kül halinde dünya yüzeyine saçıyordu.
This is like trying to advise the Captain of the Titanic afterhe's struck the iceberg.
Bu durum, Titanik'in kaptanına buz dağına çarptıktan sonra.. ... öneride bulunmaktan farksız.
It will end its life by blowing itself up in a titanic stellar explosion called a supernova.
Yaşamı süpernova olarak adlandırılan muazzam bir patlamayla son bulur.
# When he let the Titanic go down
Titanik'in batmasına izin verdiğinde.
#... that'll raise the Titanic some day
Bir gün bu Titanik'i canlandırır.
I'm about to go down in history as the producer of the biggest disaster since the Titanic and you're playing cops and robbers.
Titanik'ten sonra tarihin en büyük felaketinin yapımcısı olmak üzereyim ve sen burada hırsız polis oynuyorsun.
You know something? That's the first person I ever met that was on the Titanic.
Biliyor musun bu adam gerçekten Titanik'te bulunmuş tanıştığım ilk kişi.
- He survived the Titanic?
- Titanik'den canlı mı kurtulmuş?
Splash? Yes. It's about the sinking of the Titanic.
- Evet, Titanic'in batışıyla ilgili.